Selam 3.3 milyon yıl önce yaşamış ve ölmüş üç yaşlarındaki bir kızın en eksiksiz iskeletidir. | TED | سلام هي أول هيكل كامل لنا لطفلة عمرها ثلاث سنوات التي عاشت وماتت قبل 3.3 مليون سنة مضت. |
Ve öğrendim ki ilk teknoloji 2.6 milyon yıl önce kemikten yapılmış aletlerde göründü. | TED | وقد علمت أن أول تكنلوجيا ظهرت في شكل أدوات حجرية كان قبل 2.6 مليون سنة مضت. |
Gerçekten de, bir milyon yıl önce Afrika yaylalarında görüldüğünü tahmin ettiğimiz türden bir cinsel ifadeye doğru ilerliyoruz. Aynı cinsel ifadeyi, bugünkü avcı-toplayıcı topluluklarda gözlemleyerek eskiler hakkında çıkarım yapıyoruz. | TED | و مرة أخرى أننا نمضي تجاه نوع من التعبير الجنسي ولقد شاهدناه فى مروج أفريقيا منذ ملايين السنين لأن هذا التعبير عن الجنس هو ما نجده في مجتمعات الصيد والحصاد اليوم. |
Bundan neredeyse 450 milyon yıl önce, Dünya'daki canlı türlerinin hepsinin yok oluşunun sorumlusu böyle bir hipernova olabilir. | Open Subtitles | عندما إندثرت كل أشكال الحياة على الأرض قبل 450 مليون عام مضت فإن الجاني قد يكون شيئاً كهذا بالضبط |
Dinozorların devri yaklaşık olarak 250 milyon yıl önce başlamıştır. | Open Subtitles | بدأ عهد الديناصورات منذ 250 مليون عام مضى |
Bir milyon yıl önce düşünmeliydik bunu, dünya henüz gençken. | Open Subtitles | كان علينا أن نفكر بذلك قبل مليون سنة. عندما كان العالم فتياً |
Ama sonra 7 ve 8 milyon yıl önce gerçekten dramatik bir değişim var | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك هناك تغيير جذري حقا بين سبعة وستة ملايين سنة مضت. |
Charles Darwin, ben ve siz yaklaşık beş milyon yıl önce aile ağacında şempanzelerden ayrıldık. | TED | تشارلز داروين وأنا وأنت قد قُطعنا من شجرة عائلة شمبانزي منذ حوالي 5 مليون سنة مضت. |
65 milyon yıl önce dünyayı sürüngenler yönetiyordu. | Open Subtitles | منذ 65 مليون سنة مضت حكمت الزواحف العالم |
100 milyon yıl önce, yeryüzünde dinozorlar geziyordu ancak dünyanın kendisi çok farklı görünüyordu. | Open Subtitles | قبل 100 مليون سنة مضت كانت الديناصورات تتجول على الارض لكن الارض نفسها كانت مختلفة |
Çürüyen yaprak ve bitkileri yiyor. Tıpkı 400 milyon yıl önce atalarının yaptığı gibi. | Open Subtitles | تأكل النباتات والاوراق المتحللة كما كان يفعل أسلافها قبل أكثر من اربعة مئة مليون سنة مضت |
İkimiz de aynı zamanda yaşamış olsaydık, belki olabilirdi ama o, 40 milyon yıl önce yaşamıştı insan yeryüzünde görünmeden çok önce onun soyu tükenmişti. | Open Subtitles | ربما كانت ستفعل إذا تواجدت في نفس زمان تواجد البشر ولكنها عاشت منذ ما يقارب ال٤٠ مليون سنة مضت وإنقرضت قبل ظهور البشر على الأرض بوقت طويل |
8 milyon yıl önce yaşamış ve zamanının en iyi yırtıcısıymış. | Open Subtitles | منذ ملايين السنين كانت اكبر مفترس على الارض |
Görünüşe göre milyon yıl önce başladıkları işi sonunda bitirdiler. | Open Subtitles | يبدو انهم انهوا ما قاموا به منذ ملايين السنين |
Yas güvercinlerine ve mavi alakargalara bir milyon yıl önce aşık olmuş bu küçük çocuğa bir şans daha vermelisin. | Open Subtitles | أحاول فحسب أن أعد الاتصال بذلك الفتى الذي عشق طيور أبو زريق و الحمام البري منذ ملايين السنين |
Dinozorlardan bahsetmişken, köpek balıkları 300 milyon yıl önce nasıldıysa, bugün de aynı. | TED | وبالحديث عن الديناصورات .. فان اسماك القرش هي نفسها الاسماك التي كانت تسبح منذ 300 مليون عام مضت |
Hala Afrika'dayız, ama sekiz milyon yıl önce... | Open Subtitles | ما زلنا في أفريقيا ولكن قبل ثمانية مليون عام مضت |
85 milyon yıl önce Moğol çölünde yaşayan dinozorlarda bulunan bir bağlantı. | Open Subtitles | الصلة التي يمكننا العثور عليها في الديناصورات التي عاشت هنا في الصحراء المنغولية منذ 85 مليون عام مضى |
Sanırım, milyon yıl önce, annem babasıyla birşeyley karıştırmış. | Open Subtitles | مثل قبل مليون سنة عندما جائت أمي وقابلت أبي |
Size anlatacağım hikaye, son dinozorun ölümünden 200 milyon yıl önce yaşandı. | TED | القصة التي أنا بِصدد روايتها حدثت منذُ أكثر من 200 مليون سنة قبل انقراض الديناصورات. |
İki milyon yıl önce, insan beyni boyut olarak bir patlama yaşadı. | TED | منذ مليوني سنة .. كبر دماغ الانسان بصورة كبيرة |
Ama iki milyon yıl önce burada bulunduğumuza göre biz daha fazlasını da yapabiliriz. | Open Subtitles | -لكن بوجودنا هنا في شرق أفريقيا قبل مليوني عام مضت -فيمكننا أن نفعل شيء آخر |