Yolu bulabilirim. milyonlarca yıl önce dinozorlar bu ağaçların yapraklarıyla beslendi. | Open Subtitles | منذ ملايين السنين كانت الديناصورات تتغذى على أوراق هذه الأشجار |
Burdaki sıra dağların deniz altında kaldığı milyonlarca yıl önce yaşamış. | Open Subtitles | و الذى قد عاش هنا منذ ملايين السنين عندما كانت هذه السلاسل الجبلية |
Yani, dinozorlar gibi milyonlarca yıl önce nesli tükenmiş hayvanlar bile... arkalarında bu planları bırakmışlardır. | Open Subtitles | وبعض الحيوانات المنقرضة منذ ملايين السنين كالدينوصور تركت خلفها صورها كى نجدها نحن علينا فقط أن نعرف أين نبحث |
Çünkü güneş kocaman bir şenlik ateşi gibi yanmaya devam etmişse hesaplamalar onun milyonlarca yıl önce sönmesi gerektiğini gösteriyordu. | Open Subtitles | لأنه إن احترقت الشمس كمحرقة ضخمة، فتُظهر الحسابات أنّه كان ينبغي لها أن تموت قبل ملايين السنين. |
Her şey milyonlarca yıl önce, dev bir kara parçasının bugünkü kıtaları oluşturan parçalara ayrılmasıyla başladı. | Open Subtitles | بدأت المسألة بأسرها قبل ملايين السنين حينما تجزّأت صفيحةٌ كبيرةٌ من اليابسة شكّلت القارات التي نعرفها اليوم |
Sizin küçük yeşil adamlarınız buraya milyonlarca yıl önce gelmişler. | Open Subtitles | الرجال الغرباء الخضر الصغار وصلوا الى هنا منذ ملايين السنين مضت |
Başka bir deyimle,şimdi baktığımız milyonlarca yıl önce evrimleşmiş yaratık embiryosu gibidir. | Open Subtitles | بمعنى آخر ،ما ننظر إليه الآن هو مثل جنين لمخلوق الذي طورناه منذ ملايين السنين |
milyonlarca yıl önce hiperzeki varlıklardan oluşan, tüm boyutlara hakim bir ırk hayatın anlamı üzerine yapılan beyhude tartışmalara son vermek için içlerinden en zeki ve parlak olan iki kişiyi hayat, Evren ve Her Şey'i hesaplayabilen çok büyük bir süper-bilgisayar yapmaları için görevlendirdi. | Open Subtitles | منذ ملايين السنين التى مضت جنس فائق الذكاء كائنات ذات أبعاد سئموا للغايه من المشاحنة الثابتة عن معنى الحياة |
milyonlarca yıl önce oluşmuş bu nehir vadileri mükemmel bir baca işlevi görürler. | Open Subtitles | الاودية الانهار , انشئت منذ ملايين السنين , يتصرفون مثل القموع هاءله. |
Dünya'yı yaşanabilir bir yer hâline getiren süreçlerin hepsi, burada yüz milyonlarca yıl önce tıkanmış. | Open Subtitles | فتلك العملية التي تجعل من الأرض صالحة للسكن قد توقفت هنا منذ ملايين السنين |
milyonlarca yıl önce Silüryen Çölünde öldüğünü gözlerimle gördüm. | Open Subtitles | لأنني رأيته وهو يموت في صحراء العصر السورلياني منذ ملايين السنين. |
Burası bizim şehrimiz. Biz doğmadan milyonlarca yıl önce. | Open Subtitles | هذه مدينتنا منذ ملايين السنين قبل مولدنا |
Şu an öyle ama milyonlarca yıl önce hepimiz hemen hemen aynı gözükürdük. | Open Subtitles | إنه كذلك الآن ، لكن منذ ملايين السنين كنا جميعا نبدو متشابهين |
Buradaki gaz milyonlarca yıl önce Türkiye'nin bu bölgesinin su altında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الغاز هنا يوضح أن منذ ملايين السنين كانت هذه المنطقة من تركيا تحت الماء |
milyonlarca yıl önce Mars'ın çok daha yoğun bir atmosfere sahip olduğunu biliyoruz ve muhtemelen yüzeyinde su da vardı. | Open Subtitles | ونحن نعلم أن مناخ المريخ،هو أكثر كثافة منذ ملايين السنين وربما كان الماء السائل على سطحه |
Dev pandaların ilk kez milyonlarca yıl önce Güney-batı Çin'de ortaya çıktığı tahmin ediliyor. | Open Subtitles | الباندا العملاق يعتقد انها نشأت في جنوب غرب الصين منذ ملايين السنين , |
milyonlarca yıl önce, bir dinazor öldüğünde vücutlarındaki karbon sıkışıp... | Open Subtitles | ... منذ ملايين السنين , كان هنالك ديناصورات ماتت ... و الكربون في جسمها ضغط |
Ektiğimiz tohumlar, milyonlarca yıl önce maymundan insana evrimimize bizi teşvik eden bazı bitkilerden geliyorlar. | Open Subtitles | وتأتي البذور التي نراها من نفس النباتات التي حثت تطورنا من قرود لإنسان قبل ملايين السنين. |
milyonlarca yıl önce bir meteor dünyaya çarptı ve buz çağını getirdi. | Open Subtitles | قبل ملايين السنين ضرب نيزك الأرض وتسبب في بدء العصر الجليدي |
Burası milyonlarca yıl önce meydana gelmiş büyük bir volkanik patlamanın yarattığı bir mağara. | Open Subtitles | هذا الكهف هو الأثر لإنفجار بركاني كبير... قد حدث قبل ملايين السنين. |
Rodney bu gerçeklikte ona bir cismin çarptığını düşünüyor muhtemelen milyonlarca yıl önce. | Open Subtitles | يعتقد (رودني) أنّه دُمّر بسبب اصطدام في هذا الواقع، ربما قبل ملايين السنين. |