Doğadaki diğer her şey gibi tüyler de milyonlarca yılda bugünkü hâline evrimleşti. | TED | ككل الأشياء في الطبيعة، الريش تطور على مر ملايين السنين ليصل شكله الحديث. |
ve sonra milyonlarca yılda fosilleşmişlerdir. | TED | ومن ثم فهي متحجرة على مدى ملايين السنين. |
milyonlarca yılda uğraşsak... milyonlarca dolarda verseler, böyle bir şey yapamazdık. | Open Subtitles | لا يوجد أحد بيننا وحتى بعد ملايين السنين وملايين الدولات كان سيستطيع خداعها |
Cenote delikleri bu zayıflayan kaya çıkıntılarının üzerinde milyonlarca yılda şekillendi. | Open Subtitles | فوق هذه الحافة من الصخور الضعيفة تكونت السينوتي، بعد ملايين السنوات. |
Bu; insanoğlunun, milyonlarca yılda oluşmuş nizamı nasıl bozduğuna yalnızca bir örnek. | Open Subtitles | هذا مثال واحد فقط للطريقة التي يعرقل فيها البشر الأنظمة التي استغرقت ملايين السنوات لتتكوّن. |
milyonlarca yılda yaratılmış doğayı değiştireceğiz. | Open Subtitles | بإعتقاد انه يمكننا تغيير ما صنعته ملايين السنين. |
Bir nebulada bu gaz ve tozdan oluşan yığınlar, aşina olduğumuz bir güç tarafından milyonlarca yılda yavaşça bir araya getirilip daha küçük bulutlar hâlinde yoğuşur. | Open Subtitles | داخل السحب .. تكتلات من هذا الغاز والغبار تلتئم ببطيء مع غيوم أصغر على مدى ملايين السنين |
milyonlarca yılda hayal edemediğiniz şeyleri düşünebilirim! Evren beni bekliyor! | Open Subtitles | بإمكاني التفكير في أفكار لم تكونوا لتحلموا بها في ملايين السنين لقد كان الكون في انتظاري |
bir haftada yaptığın gelişmeyi bazı türler milyonlarca yılda anca yapardı | Open Subtitles | ما تطور لديك في اسبوع معظم الأنواع تحتاج ملايين السنين لتنجز هذا التطور |
Böyle bir evrimin milyonlarca yılda gerçekleşmesi gerekirdi. | Open Subtitles | التغير التطوري من هذا قد يستغرق ملايين السنين |
Çölde başarı milyonlarca yılda evrimleşmiş, sıra dışı bir dizi hayatta kalma stratejisine bağlıdır. | Open Subtitles | يعتمِدُ النجاح في الصحراء على التنوع الإستثنائي لإستراتيجيات النجاة التي تطورت على مدى ملايين السنوات |