"mimariyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعمار
        
    • الهندسة المعمارية
        
    • للمعمار
        
    Mimari bir yandan o hikâyeleri yazarken, binalarımızın sakinlerinin ve kullanıcılarının kurgusal hikâyeleri mimariyi nasıl yazabilir? TED وكيف يمكن للقصص الخيالية لمتساكيني ومستخدمي مبانينا أن تَخُطّ المعمار، بينما يكتب المعمار تلك القصص في نفس الوقت؟
    Ve birden mimariyi artık inşa edilmiş içerik olarak değil, bir organizma, bir yaşam biçimi olarak düşünürsünüz. TED وفجأةً تبدأون التفكير في المعمار على أنها ليست مادة مبنية، بل ككائن عضوي، وكشكل من أشكال الحياة
    Neden, modern şehirlerde, çoğunlukla mimariyi bir makine gibi düşünüyoruz, bir kutu gibi? TED لماذا في المدن المعاصرة، غالبا نعتبر المعمار آلة، نفكر فيه كصندوق؟
    Ne zaman başka bir yere gitsen, bir mimar olarak bir şeyler tasarlamak istiyorsun. yerel mimariyi inceliyorsun, daha önceki örneklere bakıyorsun. TED كلما ذهبت إلى مكان آخر، كمهندس معماري تحاول تصميم شيء، تتأمل الهندسة المعمارية المحلية، والخبرات السابقة بها.
    Benim turumda onlar sadece antik mimariyi öğrenecekler. Open Subtitles خلال جولتى، أعرفهم الهندسة المعمارية القديمة
    Jesu'yü geçerken bir parça neşeleniyoruz -- Burada mimariyi bu şekilde taklit etmek şaşırtıcı değil. TED نشعر بالانتشاء قليلاً ونحن نتخطى جيسو -- ليس من المدهش تقليد الهندسة المعمارية بهذه الطريقة
    Eğer biçim kurguyu takip ederse, mimariyi ve binaları hikâyeler için bir alan olarak düşünebiliriz -- orada yaşayan insanların, bu binalarda çalışan insanların hikâyeleri. TED لو أن الشكل يتبع الخيال، فإن بمقدورنا النظر للمعمار والمباني كموقع من الحكايات.. حكايات عن الأُنَاس الذين يعيشون هناك، وعن الأُنَاس الذين يعملون في تلك المباني.
    Yani mimariyi hem programatik ve işlevsel olarak, hem de deneysel, duygusal veya sosyal olarak karmaşık ilişkiler sistemi olarak düşünebiliriz. TED لذا يمكننا النظر للمعمار على أنه نُظُم مركبة للعلاقات بطريقة تصويرية ووظيفية وبطريقة تجريبية وعاطفية أو اجتماعية في نفس الوقت.
    Perspektif anlayışı sadece sanat ve mimariyi değil insan vücuduna bakış açısını da temelden değiştirdi. Open Subtitles و فهم المنظور لم يؤثر فحسب في الفن و المعمار بل غير أيضاً الطريقة التي ينظر بها الناس لجسم الإنسان
    Biliyorsunuzdur, insanlar bu şekilde bir mimariyi bilgisayar üzerinde tasarladığımızı düşünürler, ama ben aslında çok fazla el çizimi kullanıyorum çünkü el çizimlerindeki rastlantısallıklar hoşuma gidiyor. TED أتعلمون، يعتقد الناس أحيانًأ أننا نستخدم الحاسوب لتصميم هذا النوع من المعمار. ولكن في الحقيقة أنا أستخدم الرسم اليدوي كثيًراً، لأني أحب العشوائية الموجودة في الرسم اليدوي.
    "Biçim işlevi takip eder", mimariyi süslemeden kurtarırken, modernitenin hırslı manifestosu ve zarar verici sınırlayıcısı hâline geldi, ancak onu faydacı katılığa ve sınırlayıcı amaçlara mahkûm etti. TED أصبح مبدء "الشكل يتبع الوظيفة" منهجا طَموحًا للحداثة وقيدًا ضارًا لها، بينما قام بتحرير فن المعمار من الزخرفة، لكنه حكم عليه بالدقة المنفعية والغاية المُقيّدة.
    Hiçbir şey. Biz, mimariyi çok severiz. Open Subtitles لا شيء ، نحن نحب المعمار فقط
    Graniti, kireç taşını, kum taşını, ahşabı, bakırı, pişmiş toprağı ve tuğlayı, çitleri ve alçıyı reddettiğimizde, mimariyi basitleştiririz ve şehirleri fakirleştiririz. TED عندما لا نستخدم الجرانيت والحجر الجيري والحجر الرملي والخشب والنحاس والطين والقرميد والمعجون والجص، فنحن نُبَسط الهندسة المعمارية ونجعل المدن فقيرة.
    Mimariye dönecek olursak, ürün tasarımının aksine mimariyi canlı tutan şey bu bütünsellik fikridir ve anıtsallık fikri bizim dünyamızdır. TED بالعودة إلى الهندسة المعمارية ، الشيء العضوي في مجال الهندسة المعمارية, على عكس مجال تصميم المنتجات, هو مسألة الكلانية والأثرية برمتها، التي هي في الواقع عالمنا كمهندسين معماريين.
    - ... mimariyi göstermek istiyorum. Open Subtitles هي المباني، و الهندسة المعمارية.
    Her zaman mimariyi savaştan daha çok sevmişimdir. Open Subtitles احببت الهندسة المعمارية أكثر من الحرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more