"minneapolis'" - Translation from Turkish to Arabic

    • مينيابوليس
        
    • مينيابولس
        
    İşin aslı Bay Melonchek, param bitiyor ve Minneapolis'e dönmeliyim. Open Subtitles وأنا فى الوقت القريب على العودة إلى مينيابوليس.
    Minneapolis'deki Marc Jacobs'dan giyinmek sayılmıyor ama değil mi? Open Subtitles أنه لا يحسب عليك عندما تلبس مارك جاكوبس من مينيابوليس
    Size Billings'ten yer ayırdım ama eşyalarınızı bu akşam Minneapolis'ten alabilirsiniz. Open Subtitles لقد حجزت لك إلى البيلينز لكن يمكنك أن تأخذ حقائبك من مينيابوليس الليلة
    Pittsburgh şehir merkezi, Philly, Boston, Minneapolis, hepsi 15 dakika. Open Subtitles مدينة "بيتسبرغ"، "فيلي" ، "بوسطن" "مينيابوليس" تغلق في 15 دقيقة
    Minneapolis'ten berberler, işleri kötü giden çiftçiler, İskandinav melezler, hayvan avcıları ve oduncular, üçkağıtçı çıraklar, salcılar, zehir tüccarları... Open Subtitles والحلاقين من مينيابولس المزراع الفاشل، والهجين الإسكندنافي والمحتال والنّجار الممتهن الغير شريف، والناقل والمسمّم..
    Minneapolis'te bir yazılım şirketinde satış temsilcisi. Open Subtitles مندوبة مبيعات لشركة برمجيات فى مينيابوليس
    Minneapolis'den geldik ve muhteşem Buz-Giderici'yi getirdik. Open Subtitles جئنا من مينيابوليس مع أجهزة اذابة الجليد
    Ben, Minneapolis'te bir Noel düğünü olmasını çok isterdim. Open Subtitles أحببت أن يكون في عشية رأس السنة في مينيابوليس.
    Minnesota, Minneapolis'e olan, 896 no'lu Valdez uçuşuna hoş geldiniz. Open Subtitles مرحباً بكم معنا في طيران فولديز 896 العين الحمراء مينيابوليس بولاية مينيسوتا
    Çünkü Pazartesi günü Minneapolis'te olacak ve... Open Subtitles فإنها في يوم الإثنين في مدينة مينيابوليس
    Kimse kış vakti oradan kalkıp da havanın daha da soğuk olduğu Minneapolis'e gelmez. Open Subtitles حسناً، لا يريد أحدٌ منهم أن يترك لندن ويأتي إلى مينيابوليس وجوّها الأبرد
    Hayır. Yani var ama Minneapolis'de. Open Subtitles ،،، أنا لا أقصد أن هناك ولكن هذا في مينيابوليس
    Minneapolis'deki okula gittiğiniz doğru mu? Open Subtitles هل هي حقيقه انك ذهبت الى مدرسه في مينيابوليس ؟
    Minneapolis'te terk edilmiş bir gıda laboratuvarında yetiştiriyorlar. Open Subtitles انهم يزرعونها فى المختبر الزراعى المهجور فى مينيابوليس
    Laura'ydı, Minneapolis'teki Oliver ve Lucy'nin lezbiyen annesi. (Alkışlar) Kısacası 3 eyaletteki 4 çocuğun 5 ebeveyni var. TED أنا وزوجي لدينا طفل يعيش معنا دائمًا أنا والده الحقيقي، والأم البديلة في الحمل كانت لورا، الأم المثلية للطفلين أوليفر ولوسي في مينيابوليس.
    Veya 2007 yılında Minneapolis dışında meydana gelen bu gibi çökmelerin olmaması için birçok küçük robotun köprülerin güvenli olup olmadığını kontrol için muayene ettiğini düşünün. TED أو تخيل عددا كبيرا من الروبوتات تتجول حول جسر من أجل فحصه والتأكد من أنه آمن لكيلا تحصل على انهيارات مثل هذه التي حدثت خارج مينيابوليس في عام 2007.
    St. Paul bu taraftakiler. Bu kısım da Minneapolis'e gider. Open Subtitles (سانت بول) في هذا القسم و هذا القسم لـ( مينيابوليس)
    Sorun yok... kadın şimdi Minneapolis'te mutlu mesut yaşıyor Open Subtitles لابأس, لابأس, لم تكن سعيدة بحياتهافى"مينيابوليس"
    Lakers'ın Minneapolis'te oynadığı zamanlar da dahil mi? Open Subtitles بما في ذلك السنوات التي لعِب فيها الـ"لايكرز"في "مينيابوليس
    Minneapolis, Minnesotalı. Üç ay önce evlenecekmiş. Open Subtitles من (مينيابولس)، (مينيسوتا)، يفترض أنّها تزوّجت قبل ثلاثة أشهر
    Minneapolis, Minnesotalı. Üç ay önce evlenecekmiş. Open Subtitles من (مينيابولس)، (مينيسوتا)، يفترض أنّها تزوّجت قبل ثلاثة أشهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more