"mirakuru" - Translation from Turkish to Arabic

    • الميراكورو
        
    • ميراكورو
        
    Bak, Japonlar, Mirakuru'yu geliştirirken yüzlerce kişi üzerinde deney yaptılar. Open Subtitles انظر، لقد جرّبه اليابانيون على مئات الرجال إبان تطوير (الميراكورو)
    Bir keresinde bana Mirakuru'nun insanı neredeyse durdurulamaz yaptığını demiştin. Open Subtitles أخبرتني مرّة أن (الميراكورو) جعلت رجلًا فعليًّا غير قابل للردع.
    Mirakuru izi için test yapmaya gerek yok. İyileştin sen. Open Subtitles {\pos(190,210)} لا حاجة لي بفحصك للبحث عن آثار لـ (الميراكورو).
    Eğer konu uyku sorununsa, Mirakuru insanları aşırı güçlü ve deli yapıyor. Open Subtitles {\pos(190,210)} هل للأمر علاقة باضطرابات نومك؟ (الميراكورو) تقوّي الناس بجنون وتُجنّهم جنونًا
    Eğer Mirakuru yan etki gösteriyorsa etrafta dolaşmasına izin veremeyiz. Open Subtitles طالما يمرّ بالأعراض الجانبيّة لـ (الميراكورو)، فلا يمكننا تركه طليقًا.
    Altı ay önceki kuşatma sırasında Thea neredeyse Slade Wilson'ın Mirakuru askerleri tarafından öldürülüyordu! Open Subtitles منذ 6 أشهر أثناء الحصار كاد يقتلها أحد جنود "الميراكورو" لـ (سلايد ويلسون).
    Pekâlâ Slade'in amacı Mirakuru'yu kullanarak insan silahlardan oluşan bir ordu yaratmak. Open Subtitles حسنٌ، يهدف (سلايد) لصنع جيش من الأسلحة البشريّة باستخدام (الميراكورو).
    Bu Mirakuru şeyin seni çok korkuttuğunun ve Central Şehri'ne çok gittiğimin farkındayım. Open Subtitles أتفهّم أن مسألة "الميراكورو" تلك أفزعتك -وأنا ترددت على مدينة (سنترال) كثيرًا
    Mirakuru'nun yeni arkadaşlarınızla sizin elinizde olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّك وصديقيك تملكون "الميراكورو"
    Senin gibi birini tanırdım. Mirakuru enjekte edilmiş birini. O benim dostumdu. Open Subtitles عرفت شخصًا مثلك حُقن بـ (الميراكورو)، وقد كان صديقي.
    Roy Mirakuru ona enjekte edilmeden önce bile dünyaya kızgındı. Open Subtitles (روي) كان ناقمًا على العالم قبلما يُحقن بـ (الميراكورو).
    Ne Mirakuru'yu, ne şu diğer adamı. Onun yerine bana su tokatlatıp maketlere vurdurtuyorsun. Open Subtitles لا بشأن (الميراكورو) لا الرجل الآخر، وتجعلني ألطم الماء كأحمق عوضَ ذلك.
    Mirakuru'nun yeni arkadaşlarınızla sizin elinizde olduğunu biliyorum. Open Subtitles "أعلم أنّك وصديقاك الجديدان تملكان (الميراكورو)"
    Kan dolaşımında Mirakuru var. Doğru düşünemiyor. Open Subtitles مصل (الميراكورو) يسري في دماءه، إنّه لا يفكّر بوضوح.
    Mirakuru'yu bulmanın onun için anlamını anlamıyorsun. Open Subtitles إنّك لا تفهم ما يعنيه إيجاد (الميراكورو) إليه.
    Daha sonra şansımız yaver giderse Mirakuru formülü onda mı öğrenebiliriz. Open Subtitles عندئذٍ سنتبيّن ما إن كانت هناك احتماليّة لحيازته معادلة (الميراكورو).
    Mirakuru'yu yok etmemiz gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Open Subtitles أتعتقدان أنّنا يجب أن ندمّر (الميراكورو
    Bak, Slade'in içinde Mirakuru var. Dengeli durumda değil. Open Subtitles (سلايد) حُقن بـ (الميراكورو)، إنّه بحالة غير ثابتة.
    İlk önce Mirakuru'nın toplu üretimini yapmaya çalıştı. Sonra annemin evine çıkageldi. Open Subtitles أوّلًا يحاول انتاج (الميراكورو) بشكل موسّع، ثم يظهر في بيت أمي.
    Pekâlâ Slade'in amacı Mirakuru'yu kullanarak insan silahlardan oluşan bir ordu yaratmak. Open Subtitles حسنٌ، يهدف (سلايد) لصنع جيش من الأسلحة البشريّة باستخدام (الميراكورو).
    Buna Mirakuru dediler, "Mucize". Open Subtitles يعيد تجديد الخلايا سريعًا، سمّوه (ميراكورو)، أي المعجزة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more