"miranda'nın" - Translation from Turkish to Arabic

    • من ميراندا
        
    • ميراندا وتضمينه
        
    • ميرندا
        
    • على ميراندا
        
    • أن ميراندا
        
    Söylenenler doğru mu? Miranda'nın bazı bölgelerinde hâlâ korkunç bir sefalet varmış. Open Subtitles هل حقا في بعض الأجزاء من ميراندا مازالت توجد مجاعة مريعة؟
    Ertesi gece, Jeremy şehre geldi. Miranda'nın hatırladığından daha sevimliydi. Open Subtitles عندما وصل جيريمي، وكان أكثر رائعتين من ميراندا تذكر.
    Ben de nihayet Miranda'nın horultusundan kaçacak bir yer bulmuştum. Open Subtitles كنت قد وجدت أخيرا مكانا للهروب ميراندا وتضمينه في الشخير.
    Güce bir basamak daha tırmanmak için Miranda'nın hayatını takas etmek? Open Subtitles للتضحية بحياة ميرندا للوصول إلى درجة أخرى في سلم السلطة؟
    Sandviçin içindeki tanımadığı erkekle bir haftadır seks fantezileri kurmak Miranda'nın canına tak etmişti. Open Subtitles أسبوع من التخيل الجنس مع الرجل شطيرة قد حصلت على ميراندا.
    Bakın ben Miranda'nın dünyada cinayet oranının en yüksek olduğu ülke olarak okumuştum Sayın Elçi. Open Subtitles بلدك. قرأت أن ميراندا ..تحمل الرقمالقياسي.
    O gece Miranda'nın dijital teşhisinden ilham alan Charlotte Trey'in durumu için bir çare aramaya başladı. Open Subtitles ذلك المساء، مستوحاة من ميراندا وتضمينه في التشخيص الرقمي، ذهبت شارلوت تصفح
    Eve geldiğim zaman Miranda'nın telesekreterime bir özür mesajı bıraktığını sanıyordum. Open Subtitles ظننت انه عندما اعود للمنزل سوف اجد إعتذار من "ميراندا" على جهازي
    Liam Direktör yardımcısı şuan. Belki de ona sormalyız Miranda'nın yarım kalan işlerini ister mi diye. Open Subtitles ربما علينا سؤاله إن كان يريد ما تبقى من (ميراندا)
    Mortgage görevlisi Miranda'nın başvurusunu mahvetmişti. Open Subtitles الضابط الرهن العقاري قد افسدت ميراندا وتضمينه في التطبيق.
    Anlaşılan Miranda'nın hayalleri çöpe gitmişti. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يذهب بعيدا كان ميراندا وتضمينه في الحلم.
    Miranda'nın evinde, ortalık kızışıyordu. Open Subtitles العودة في ميراندا وتضمينه في المنزل، كانت الأمور تحتدم أيضا.
    Tanrım, Miranda'nın tek söylediği ara sıra yarı-düzülebilir görünsen daha iyi olacağı. Open Subtitles يا إلهي ، كل ما تقوله (ميرندا) ربما سيكون من الرائع لو بَدوتِ جميلة من حينٍ لآخر
    Miranda'nın menajer bulmasına yardım ediyorum da. Open Subtitles كنت أحاول مساعدة (ميرندا) بالعثور على وكيل.
    Miranda'nın diyeceği gibi; Mi casa es su casa. (Benim evim, sizin eviniz) Open Subtitles "البيت بيتكم" كما كانت ستقول ميرندا
    O gece, Miranda'nın ucube fikrini kafamdan çıkarmayı başaramadım. Open Subtitles في تلك الليلة، وأنا كولدن و أبوس]؛ ر الحصول على ميراندا وأبوس]؛ [س] تعليق فظيع من رأسي.
    Miranda'nın böyle bir şeyin taklidini yapması beni şaşırtmıştı. Open Subtitles إن فكرة أن ميراندا ان أي شيء وهمية توقف لي البرد.
    Miranda'nın bir Botticelli meleği olduğunu. Open Subtitles وأنا أعلم أن ميراندا هي ملاك بوتيتشيلي
    Miranda'nın geri dönmeyebileceğini bilmelisin. Open Subtitles كنت أعرف أن ميراندا قد لا تعود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more