"mirasçısı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وريث
        
    • الوريث
        
    • وريثة
        
    • الوريثة
        
    • المستفيد
        
    • المستفيدة
        
    • وريثاً
        
    • ورثة
        
    • كوريث
        
    • تحت وصايته
        
    Kendisi, tek molekül spektroskopisi alanındaki çalışmamın doğal bir mirasçısı olamayacağını garantilemek üzere. Open Subtitles الذي متأكد من أن عملي في التحليل الطيفي للجزيء لن يكون له وريث طبيعي
    Kızımın seçimi ve Bağdat tahtının mirasçısı. Open Subtitles لقد أختارت ابنتى وريث لعرش بغداد
    - Cromwell Otellerinin İngiliz mirasçısı. Open Subtitles وهو الوريث البريطاني لثروة فنادق كرومويل
    Rand'in tek mirasçısı olarak tam haklar konusunda ısrar ediyoruz. Open Subtitles ما زلنا نصر على الحقوق الكاملة بصفته الوريث الوحيد لـ"راند"،
    Doris'in patronu Koca Dave Brewster, mağazanın mirasçısı Ann Nirdlinger ile evliydi. Open Subtitles رب دوريس في العمل، بيغ ديف برويستر. كان متزوجا من آن نيردلينغر، وريثة المتجر.
    Ülkedeki en büyük servetlerden birisinin yasal mirasçısı o. Open Subtitles إنها الوريثة الشرعية لإحدى أكبر الثروات في هذه البلاد
    Ann-Merai beni mirasçısı yaptı ve ben de sorun etmedim. Open Subtitles آن ميراي , جعلتني المستفيد على وثيقة تأمينها وأنا كنت أعاشرها
    Tamam, şunu tam bir anlayalım, şu poliçelerden birini alıyor ve beni mirasçısı olarak tayin ediyor. Open Subtitles مهلاً، دعنى أستوضح الأمر إذا قام بشراء أحدها،سأكون حينها أنا المستفيدة
    Eğer Kore vatandaşıysa, üç yaşındaki çocuk bile bilir Shinhwa Grup ismini; o bu şirketlerin mirasçısı, Open Subtitles ،إنكنتمواطناكوريا،حتىلوكان عمرك3سنوات فأنت تعرف من هو وريث مجموعة "شينهــوا ".
    Bildiğimiz kadarı ile, hiç mirasçısı yok yani, bankalar mülklerinin üzerindeki yasağı kaldıracak ve Zerakem onları normal piyasa değerinde satın alabilecek. Open Subtitles على أقصى حد علمنا أنه ليس لديها وريث لذا ستحجز البنوك ممتلكاتها وستطع "زاريكام"أن تشتريهُم
    Dostum Bassam'ın devriminin mirasçısı olabilirim ama ben onun ikizi değilim. Open Subtitles قد أكون الآن وريث (ثورة صديقي (بسّام لكني لست شقيقه التوأم
    Ailemin arazisinin mirasçısı şu anda benim. Open Subtitles أنا الآن الوريث الوحيد لممتلكات عائلتي
    Afganistan'daki bölgenin tek mirasçısı olduğu için Rus paralı askerleri doğmamış çocuğumun mu peşinde? Open Subtitles مرتزقة روسيون يريدون أخذ إبني الذي لم يولد بعد لأنه الوريث الوحيد لأرض في "أفغانستان"؟
    Luca ölünce Tessaro ailesinin yeni mirasçısı Dante oldu. Open Subtitles وبخروج " لوكا " عن الطريق " يصبح " دانتي الوريث الأول للعائلة
    Kaliforniya Kuru Üzümleri'nin mirasçısı olduğunu söyleyen... siyah saçlı bir güzelle kulüpten ayrıldı." Open Subtitles يغادر نادِ ليلي مع جميله سوداء الشعر والتي يشاع انها وريثة كاليفورنية من أصل روسي
    Amerika'nın trajik mirasçısı olabilir ama parti vermeyi iyi bilirdi. Open Subtitles لربّما كانت وريثة أمريكا المأساويّة، لكنّها عرفت كيف تُقيم حفلة فعلاً.
    İngiltere'ye dönüp vasiyetnamesini yazmadan ölürse, mal varlığının yasal mirasçısı sizsiniz. Open Subtitles ويجب ان تموت قبل عودتها الى انجلترا لتكتب وصيتها وستكونى الوريثة وقتها لأملاكها
    Kont, mirasının tek mirasçısı olarak sizin adınızı verdi, Madam. Open Subtitles الكونت جعلكِ يا سيدتي الوريثة الوحيدة لكل ثروته
    Burada görünen mirasçısı Chris Harrison. Open Subtitles انه مثل إن المستفيد يدرج ك كرس هاريسن، زوجها شكراً لك أنت كنت مساعد جيد
    Onun mirasçısı mıymış? - Biz bunu nasıl kaçırdık? Open Subtitles لقد كانت المستفيدة من موته كيف أغفلنا هذا
    Hâlâ aile servetinin mirasçısı. Open Subtitles لازال وريثاً لثروت العائلة
    Şimdiye kadar üç Phippses gördüm iki Gould mirasçısı, Van Rensselaers, Lina Astor. Open Subtitles " حسناً ، لقد رأيت حتى الآن ثلاثة أفراد من عائلة " فيبسيس " إثنان من ورثة عائلة " جولد " ، و " فان رينسيليرز " لينا أستور "
    Tahtın mirasçısı olarak, bu senin kraliyet sorumluluğun, Char. Open Subtitles كوريث العرش, هذا من مسئولياتك الملكية, "شار".
    - Kocamın mirasçısı falan yoktu. Open Subtitles -لم يكن لدى زوجي أي طفل تحت وصايته .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more