"mirasımın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ميراثي
        
    • تراثي
        
    • إرثي
        
    Her öğlen, mirasımın ne yönde ilerlediğini görmeye gidiyordum. Open Subtitles مع كل استراحة غداء كنتُ أذهب لمتابعة ما وصل إليه ميراثي
    Burada etraftaki diğer 20'li yaşlarındakiler gibi öylece oturup mirasımın kabarmasını izleyemem. Open Subtitles لا يتسنى لي الجلوس ومشاهدة ميراثي يزداد مثل كل شاب مدلل هنا في العشرين من عمره
    Annemle tartışmaya gücüm yoktu, bu nedenle mirasımın kalan kısmından caydım. Open Subtitles لم يكن لدي القوة للجدال مع والدتي لذلك أنا لم أكتب أي جزء آخر عن ميراثي
    Şimdi artık bir şey söyleyecek veya yapacak olduğunuzda; bunun mirasımın, gelecek kaydımın bir parçası olmasını ister miyim, diye düşünebilirsiniz. TED الآن, متى ما كنت ستقول أو تفعل شيئاً, نستطيع أن نفكر, هل أريد لهذا أن يكون جزء من تراثي, جزء من سجلي الخاص؟
    Ama şu anda, kendi bilimsel çalışmamı ve Arap ve İslam mirasımın iç içe olduğunu buldum. Open Subtitles لكن أجد الآن أنّ عملي العلمي وأنّ تراثي العربي والإسلامي متشابكان
    Ve babamdan rica edeceğim, mirasımın bir kısmını çeyizin yapsın. Open Subtitles و ... سأطلب من أبي ان يأخذ بعضا من إرثي ويضيفه إلى مهرك
    Biri bana babamınkinin yerine kendi mirasımın oluşmasını istememi sağlayacak bir şey söyledi. Open Subtitles أخبرني أحدهم بشيء جعلني ...أريد ميراثي الخاص وليس ميراث أبي
    Burası da mirasımın bir parçası. Open Subtitles هذا جزء من ميراثي
    Ama bilimsel mirasımın parçasını görmezden gelmekten doğan huzursuz edici hissi içime gömdüm. Open Subtitles لكن كان انزعاجي الدّفين أنّي أهمل جزءًا من تراثي العلمي الخاصّ
    Nehir kıyısıyla ilgileniyorlarsa mirasımın sorumlusu olabilirler. Open Subtitles إذا كنت مهتمّاً بالواجهة البحرية فإنّها يمكن أن تكون مسؤولة عن تراثي
    Bir besteci ve film yapımcısı olarak, bu benim yolculuğum; sesimi bulmak mirasımın ve geçmişimin hikâyelerine sahip çıkmak ve onları müzikle harmanlamak ve ardından zaman kapsüllerini filme alarak paylaşmam için. TED كصانع الأفلام و ملحن، تلك كانت رحلتي لأيجاد صوتي، إذ كنت أستعيد القصص من تراثي ومن الماضي واغرسها في الموسيقى والأفلام لتصبح كبسولات زمن للمشاركة
    Büyük anne ve babam buraya 20 li yıllarda geldi, bu benim mirasımın bir parçasıdır. Open Subtitles جاء أجدادي هنا في 20s، وهذا جزء من تراثي.
    Buna son belgesel filmimde yer verdim. Adı: "Smoke That Travels" Yerli mirasımın ve kimliğimin bir parçası olan korkularımı açığa çıkarırken, insanları müziğin, şarkının, rengin ve dansın dünyasına kaptıran bir belgesel. Ve bu zamanla unutulacak. TED توجهت لذلك في أحدث فلم وثائقي عملته، "دخان تلك القبائل" والذي غمس الناس في عالمٍ من الموسيقى والأغاني والألوان والرقصات، وبينما أكتشف خوفي من ذلك الجزء من هويتي، تراثي المحلي سوف ينسى مع مرور الزمن.
    "Ama benim gerçek mirasımın sen olduğunu biliyorum... ve her gün bunun için şükrediyorum." Open Subtitles "ولكني أعلم أنكِ أنتِ ستكونين تراثي الحقيقي..." "ولهذا ، سأكون شاكرة كلّ يوم"
    - mirasımın bu olmasını istemiyorum. Open Subtitles و لا أريد أن يكون هذا إرثي
    mirasımın şerefine içiyorum. Open Subtitles نخب من أجل إرثي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more