Dion, Olimpos Dağı'nın eteklerine kurulu bir şehirdi ve bundan dolayı da Yunan mitolojisindeki tanrılara ve Zeus'un evine çok yakındı. | Open Subtitles | شيدت هذه المدينة على سفح جبل الأوليمب لذا كانت قريبة للغاية من مقر الآلهة الذي كان يعيش به زيوس حسبما تخبرنا الأسطورة |
Yunan mitolojisindeki Narcissus o kadar kendini beğenmişti ki sudaki yansımasına aşık olmuştu. | Open Subtitles | في الأسطورة اليونانية، (نارسيسوس) كان محباً لذاته للغاية لدرجة أنه أغرّم بإنعكاس صورته على الماء |
Tıpkı bir Yunan mitolojisindeki masal gibi Abdülrahman ne yaptığı için değil bir gün neye dönüşebileceği yüzünden öldürüldü. | Open Subtitles | كما تحكي الأسطورة اليونانية، (عبدالرحمن) قُتِل ليس بسبب مافعله، بل بسبب الشخص الذي قد يصبح عليه ذات يوم. |
Ama Loki'nin, İskandinav mitolojisindeki hilekâr tanrı olduğuna eminim. | Open Subtitles | لكنني متأكد أن "لوكي" هو الإله المحتال من الأساطير الإسكندنافية. |
Yunan mitolojisindeki zeki herif. | Open Subtitles | الرجل الذكي من الأساطير اليونانية |