| Kolyem olmadan Moda tasarımcısı olmak isteyen evinde üvey babasıyla yaşayan biri olurdum. | Open Subtitles | بدونها فإنّي محض امرأة تطمح للغدوّ مصممة أزياء تقطن بيتًا مع أبيها بالتبنّي. |
| Büyüyünce de Moda tasarımcısı olabilirim. Hemen yarın olmama gerek yok. Hayır. | Open Subtitles | أعنى أنه بإمكانى أن أصبح مصممة أزياء عندما أكبر فأنا لست مضطرة أن أصبح كذلك قريباً |
| Moda tasarımcısı mı? | Open Subtitles | مصممة أزياء أتمنى لو كنت أستطيع أن أقول نعم |
| Moda tasarımcısı Clea Mason, bizlerle olacak. | Open Subtitles | واليوم لدينا مصممة أزياء " كليا ميسون " |
| Böyle bi gözle, Moda tasarımcısı olmayı düşünmelisin belkide. | Open Subtitles | بعين كهذه ربما تنظر في عمل تصميم الأزياء |
| İnanın bana, sizden Moda tasarımcısı olmaz. | Open Subtitles | صدقيني، أنت لستِ مصممة أزياء. |
| Moda tasarımcısı. | Open Subtitles | أنا مصممة أزياء |
| Galen, birkaç ay önce Boby Alacqua adında bir Moda tasarımcısı ile röportaj yapmış. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر، أجرى (غالن) مقابلة مع مصممة أزياء تدعى (بوبي آلاكوا) |
| - O bir Moda tasarımcısı! | Open Subtitles | -انها مصممة أزياء |
| -Ben Moda tasarımcısı olmak istiyorum. | Open Subtitles | -أريد أن أصبح مصممة أزياء |
| Bu arada, Jaguar'ın sahibi, şu Moda tasarımcısı Bruce Jeong. | Open Subtitles | ومالك الجاكوار هو مصمم الأزياء ذاك (بروس جيونغ). |
| Moda tasarımcısı Brooke Davis mali yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya. | Open Subtitles | مصممة الأزياء (بروك ديفيز) تواجه تهماً بالفساد المالي |