| Mevcut Modayla çakışmamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول فقط أن لا أصطدم تماماً مع ما هو على الموضة |
| İnternet, fanteziyle alakalı bir şey. Modayla değil. | Open Subtitles | صفحة الإنترنت من أجل التخيل ليست من أجل الموضة |
| Ben..pek Modayla alakalı değilimdir | Open Subtitles | كل ما في المسألة أن هذا الأمر يتملكني منذ زمن طويل وكنت أنتظر عودته إلى الموضة في الواقع |
| Kulağa aptalca geldiğini biliyorum, ama Modayla ilgilenmem. | Open Subtitles | أعرف أن تلك تبدو حماقة، لكنني لست مهتمة بالأزياء |
| İçeri adımını attıktan sonra, Modayla ilgili olmayan dergini çıkarmak için önün açılıyor. | Open Subtitles | تضعين قدمك عند الباب.. وبعدها انتي تسلكين طريقك لصنع مجلة لاتتعلق بالأزياء |
| Zekiyim, işime kendimi adarım, Modayla ilgili yazabilirim. | Open Subtitles | ذكية ومتفانية في العمل يمكنني الكتابة عن الموضة يمكنني كتابة الكثير لهذه المجلة |
| İyi, çünkü altı saat ve üç zaman dilimi uçmayı iş için yaptım, Modayla ilgili konuşmaya değil. | Open Subtitles | جيد، لأنني إستقليت رحلة لست ساعات وعبر ثلاث مناطق زمنية للتحدث عن العمل وليس الموضة. |
| Bütün değer yargısı değişti, Modayla ve her şeyle alakalı. | Open Subtitles | هي اصبحت تصدر الاحكام في الموضة |
| Modayla alakası yoktur. | Open Subtitles | انه ليس موقف يعبر عن الموضة |
| Modayla ilgili bir şeyler yazıp Alette'ye gönderebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تكتبي قطعة من الموضة وإرسالها إلى مجلة (آلت) مثل مرحباً يا (آلت) هذا مايمكنني فعله |
| Polyester demeliydin. Oh. Modayla çok ilgiliyimdir. | Open Subtitles | بوليستر أنا فعلا أحب الموضة |
| Ayrıca, Modayla alakam yoktur. | Open Subtitles | بالإضافة، أنّي تركت الموضة. |
| Evden çalışıyorum. Modayla ilgili bir şeyler. Güzel. | Open Subtitles | أقوم بأعمال مستقلة ، متعلقة بالأزياء غالباً ، عمل جيد ، أقصد مقبول |
| Siz iki aşk böceğinin Modayla ilgilendiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك أنّكما يا طائرا الحبّ مهتمّان بالأزياء. |
| Senin için Modayla daha yakından ilgili bir projem var. | Open Subtitles | عندى لك مشروع متعلق أكثر بالأزياء. |