"molekül" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجزيئات
        
    • جزيئات
        
    • الجزيء
        
    • الجزيئي
        
    • الجُزيء
        
    • جزيئة
        
    • جزيء
        
    • الجزيئية
        
    • الجزيئ
        
    • جزيئي
        
    • جزئ
        
    • للجزيئات
        
    • آر دي
        
    Yani on binlerce, yüz binlerce molekül daha önce var olmayan bir yapı oluşturmak üzere bir araya geliyorlar. TED إذن ففي تنظيمٍ من عشرات الآلاف، ستقوم مئات الآلاف من الجزيئات بالتجمع لتكوين بنية أكبر لم تكن توجد سابقاً.
    Bu molekül sayesinde sağlık hizmetlerinde çığır açacak bir ilaç üretebileceğiz. Open Subtitles هذه الجزيئات سوف تمكننا من تطوير منتج جديد الطبية للثورة من.
    Doğada ışığı elektriğe çevirebilen birçok molekül var. TED حسناً .. في الحقيقة هناك الكثير من الجزيئات في الطبيعة التي تستطيع ان تحول الضوء الى كهرباء
    Bu, beş molekül ve bir tür kimyasal formülden oluşan bir şema. TED هذا رسم بياني لخمس جزيئات وهو نوع من الترميز الكيميائي.
    Bu eşleşme gerçekleştiğinde, molekül enerji kazanırken foton kaybolur. Böylece gökkuşağımızda küçük bir aralık oluşur. TED وعندما يحدث هذا التطابق، يختفي الفوتون بينما يحصل الجزيء على طاقته، ويصبح لدينا فراغ صغير في قوس قزح.
    molekül ağırlığın mol agirligina gore daha az inek olur diye dusundum. TED وفكرت في أن الوزن الجزيئي قد بدا أقل تعقيدا من الكتلة المولية.
    Yüzeydeki su molekükü merkezdeki molekül tarafından sürekli içe doğru çekilir. TED لذا فإن جُزيء الماء على السطح يُسحَب للداخل باستمرار من قِبل الجُزيء الذي في المركز.
    Örneğin; eczacılık alanında birçok yeni molekül geliştirildi ve büyük çoğunluğu Hindistan'da yapıldı. TED على سبيل المثال، في صناعة الدواء، العديد من الجزيئات يتم تطويرها، ولكن القسم الأكبر من هذا العمل يتم إرساله إلى الهند.
    Toplu ve çubuklu molekül modelleriyle gayet mutluydular. TED هم سعداء جداً بكراتهم و عصيهم كنماذج من الجزيئات.
    O zaman hamilelik testi gibi kâğıt üstünde izini sürebileceğimiz bir molekül yaparız. TED عندها نجعلُ الجزيئات التي يمكننا عرضها على ورقة، مثل فحص الحمل المنزلي.
    Şeker bir molekül sınıfını tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir, karbonhidratlarıdır. Yiyecek ve içeceklerin çok büyük bir kısmında bulunur. TED السكر هو مصطلح عام يستخدم لوصف نوع من الجزيئات تدعى بالكربوهيدرات ومنتشرة في الكثير من الأطعمة والمشروبات.
    Yeni moleküllerin içinde birleşen bu küçük, muhteşem yaratıklar molekülleri daha küçük molekül ve atomlara bölüyorlar. TED تللك الكائنات الضئيلة المدهشة تفكّك الجزيئات إلى ذرات وجزيئات أصغر، تدخل فيما بعد في تركيب جزيئات جديدة.
    Bu yüzden bakteriyel iletişim bir etki, bir tepki, bir molekül üretimi ve bunun karşılığından oluşur. TED لذا فإن محادثات البكتريا تتكون من المبادرة والتفاعل، إنتاج الجزيئات والإستجابة لها
    Etrafımızdaki hava mikro aygıtlarla dolu, ...molekül boyunda robotlar, nanogenler. Open Subtitles إن كل الهواء المحيط مليئ بالآلات الدقيقة رجال الآليون بحجم جزيئات نانوجينية
    Yaptığım tek şey, bir molekül boyutu kadar kendimi bir milyon kat küçültmek. Gerçekten öyle hissettiriyor, kesinlikle denemelisiniz. TED و ماقمت به حرفياَ هو تصغير نفسي ملايين المرات إلى حجم الجزيء وهذا شعور يجب أن تجربه،
    Yaptığımız testlerde kristalin molekül seviyesindeki vibrasyonlara tepki verdiğini gördük. Open Subtitles تشير الاختبارات الأولية أن البلورة تستجيب للمستوى الجزيئي للذبذبات الصوتية.
    Geçen sefer molekül Adam şehre geldiğinde neredeyse onunla beraber gidiyordu. Open Subtitles أخر مرة أتى بها رجل الجُزيء إلى المدينة , هو تقريبا غادرها أيضا
    O kitapta dünyanın sonu gelir çünkü, bir buz parçasının içinde, değdiği suyu buza dönüştüren bir molekül olduğu keşfedilir. Open Subtitles حسنا، في ذلك الكتاب النهايات العالمية لأن في رقاقة الثلج جزيئة مكتشفة
    Bu, her canlı hücresinde bulunan bir molekül sayesinde meydana geliyor. Open Subtitles وذلك ممكن بسبب جزيء موجود في كلّ خليّة لكلّ كائن حيّ.
    Şu küçük molekül makinalarınızın bazı inanılmaz karışıklıkları var. Open Subtitles وآلاتك الجزيئية الصَغيرة لديها بَعْض النتائجِ المدهشةِ
    Eğer RNA'ya bir kimyager gözüyle bakarsanız, epeyce bir şaşkınlık yaşarsınız, gerçekten, sadece ne harika bir molekül bu dersiniz. Open Subtitles عندما تنظر للحمض الريبي كعالم تكون في حالة من الذهول حقيقتا لمجرد كون هذا الجزيئ رائع
    Saflaştırılmış polipeptit zincirinde anormal molekül ağırlıkları elde ediyorum. Open Subtitles حصلت على وزن جزيئي شاذ في سلسلة البيبتد المنقي
    Cisplatin, laboratuvar ortamında üretilen, kanser hücrelerinin DNA yapısını bozarak onları öldüren yaygın bir yumurtalık kanseri kemoterapi ilacı ve basit bir molekül. TED سيسبلاتين هو علاج كيميائي شائع نسبياً لعلاج سرطان المبيض هو عبارة عن جزئ بسيط نسبياً تم اعداده في المختبر وهو يفتك بالحمض النووي للخلايا السرطانية .فيجعلها تقتل نفسها
    Kurallar duruma göre, bu üç molekül gibi daha büyük moleküller için bile olsa değişmezler. TED وهي ليست اختيارية، وهي ليست اختيارية للجزيئات الكبيرة، كهذه الثلاثة.
    molekül yapılandırma başlasın. Open Subtitles ابدا سلسلة إم آر دي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more