Bayan Montgomery'nin, Philadelphia'ya gitmesini engelleyen şey. | Open Subtitles | أنا ما أوقف السيده مونتغمري من الوصول الى فيلي؟ |
Bayan Montgomery'nin, Philadelphia'ya gitmesini engelleyen şey. | Open Subtitles | هذا ما أوقف السيده مونتغمري من الذهاب الى فيلي |
Eğer çekmeceyi açarsam Dr. Tess Montgomery'nin yazılmış replikleri de içinden çıkacak mı? | Open Subtitles | أوه، إذا كنت سحب فتح الدرج، سوف الدكتور تيس مونتغمري تكون مكتوبة الحوار في ذلك؟ |
Albay Montgomery'nin Combahee'ye çıkışı sırasında, 34 malikane yağmalanıp, yıkıldı. | Open Subtitles | أربعة و ثلاثون ضيعة سُلبت و أُحرقت بأوامر الكولونيل مونتجمري |
Montgomery'nin istihbarat raporlarına daha çok inanıyor olurdum. | Open Subtitles | حالول أن تؤمن بتقرير مونتجمري اللإستطلاعي |
Nicole Weizz ve Kate Montgomery'nin katili, yapılan DNA analizleri sonucunda tespit edilmiştir. | Open Subtitles | الرجل الذي قتل نيكول ويتز وكيت مونتغمري تم إيجابيا حددها الحمض النووي. |
Beatrice Forbes Montgomery'nin ruhunu geri al. | Open Subtitles | استعيد روح بياتريس فوربي مونتغمري |
Neden Montgomery'nin bir dadı ile işi olsun ki? | Open Subtitles | فما علاقة مونتغمري بمربية لولا؟ |
Ah, Bay Montgomery'nin fikir sıkıntısı çektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | السيد (مونتغمري) نفدت لديه الأفكار السيئة |
Herkes sadece Roy Montgomery'nin bir kahraman olarak öldüğünü bilecek. | Open Subtitles | بقدر ما يعتقد العالم، فـ(روي مونتغمري) قد مات بطلاً |
Profesör Montgomery'nin kızı değil misin sen? | Open Subtitles | " ألستِ أبنه البروفيسور "مونتغمري |
Will Montgomery'nin seni kaderine terketmesinin nasıl bişey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ما هو الشعور عندما يتركك ويل مونتغمري) في مكان مرتفع وجاف) |
Montgomery'nin eski eşini aradık. | Open Subtitles | اتصلنا بهاتفي المنزل والخليوي لزوجة (ويل مونتغمري) السابقة |
Will Montgomery'nin bu konuda yetenekli olduğunu kabul edelim mi? | Open Subtitles | (أخيرا أدركت مهارات (ويل مونتغمري أليس كذلك؟ |
Buradaki herkes Montgomery'nin katil polisi yakaladığı için öldüğünü biliyor. | Open Subtitles | الجميع هنا يعتقد أنّ (مونتغمري) مات في أثناء سعيه لتقديم قاتل للعدالة. |
Montgomery'nin bulaştığı bu insanlar söylediğine göre benim ölmemi istiyorlar çünkü çok yaklaşmıştım ve hayatını feda edeceğini söylemişti benimkini korumak için ve hala beni öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | أتعرف، هؤلاء الناس الذين كان (مونتغمري) مُتورطاً معهم، قال أنّهم يُريدوني ميّتة، أنّي اقتربتُ كثيراً، وقال أنّه سيهب حياته في مُقابل حماية حياتي، ومع ذلك، حاولوا قتلوا. |
Seni cepheye yollardım, ama sadece Montgomery'nin orospusu olabilmek için teslim olursun. | Open Subtitles | كنت ساُرسلك للجبهة , لكنني أعتقد بأنك كنت ستستسلم فقط حالئذٍ , لتكون عاهرة مونتجمري |
Kuzeyde Montgomery'nin sekizinci ordusu güneyde de, Patton 'un üçüncü ordusu. | Open Subtitles | يكمن ناحية الشمال (مونتجمري) و جيشه الثامن نحو الشمال جيش (باتون) الثالث |
Ah, Bay Montgomery'nin fikir sıkıntısı çektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن السيد (مونتجمري) قد نفذت منه الأفكار |
Doktor Montgomery'nin ameliyathanesinde, eşi Nora sayesinde, yaklaşık iki düzine kız bıçak altına yatmış. | Open Subtitles | مقدر بـ24 فتاة (ذهبت للاسفل لسكينة الدكتور (مونتجمري (بفضل زوجته (نورا |
Clarence Montgomery'nin 1958'de Ellen Casey'i öldürmediği anlaşıldı. | Open Subtitles | (كلارنس مونتجمري) بريءٌ من جريمة قتل (إِلن كاسي) لعام 1958. |