Aynen şu an önümde duran Rubio Nakliyat ve Taşımacılık kamyonundaki moron gibi. | Open Subtitles | ليس مثل هذا الأحمق في الشحنة البنية يتحرك وينقل |
Bu moron seni terketti ve sen de eski dostun rahibi yanına çağırdın. | Open Subtitles | ذاك الأحمق قطع علاقته بك فإتصلت بصديقك القديم القس |
Seni severim Walter ama kahrolası bir moron olduğunu kabul etmen gerekecek! | Open Subtitles | ولكن عاجلا أم آجلاً، ستضطرّ إلى مواجهة حقيقة أنـّك بليد أبله |
Final maçında karşı takım... ta moron Dağı'ndan gelen... | Open Subtitles | الفريق المتحدى فى المباراة النهائية من جبل مورون |
- Bak Shaw beni kafasına talihsiz şekilde bilgisayar girmiş olan bir moron gibi görürse bu aptal yaftadan asla kurtulamam. | Open Subtitles | انظر, لن أكون قادرا على التخلص من هذا الغطاء السخيف اذا اعتقد شو اني مجرد مدني معتوه الذي صادفة الحظ السئ للتورط |
Silahını bırak moron. Kameraya alınıyorsun. | Open Subtitles | ضع السلاح أرضاً أيها المغفل لقد تم تسجيلك على شريط فيديو. |
moron,Greg ben konusurken oradaydi. | Open Subtitles | هذا الأبله سمع بالصدفه حديثا تبادلته أنا و جريج |
moron gibi hissediyorum. Bu şey üstüme bile olmuyor! | Open Subtitles | أشعر كأني مغفل هذه الكسوة لا تدخل حتى |
Bu moron seni terketti ve sen de eski dostun rahibi yanına çağırdın. | Open Subtitles | ذاك الأحمق قطع علاقته بك فإتصلت بصديقك القديم القس |
Kız, iki bilet dedi. Dört değil, seni moron. Biz gitmiyoruz. | Open Subtitles | لقد قالت تذكرتين وليس أربعة أيها الأحمق, نحن لسنا ذاهبين |
Şu moron bir hurda yığını kullanıyor. | Open Subtitles | هذا الأحمق يقود سيارته وهي محطّمة هذا أمر مضحك |
- Belki de sadece onu umursuyordur ama o moron buna izin veremeyecek kadar duygusallıktan yoksundur. | Open Subtitles | ربّما هو مهتمّ بولده، بينما ذاك الأحمق يرفض ذلك لأنّه غبيّ |
Adam tam bir moron. Neler çektiğimi bilemezsin. | Open Subtitles | إن هذا رجل بليد أنت ليس لديك فكرة كم أعانى |
Büyük kafalı olmak sorun değil, üstünlük, seni moron. | Open Subtitles | الرأس الكبير ليس مشكلة أنها ميزه,يا بليد |
moron Dağı'na gidince göstereceğim size. | Open Subtitles | أنتظروا حتى نعود إلى جبل مورون |
O tam moron Dağı'nda istediğim adam. | Open Subtitles | أنا أريده هو فى جبل مورون |
Senin gibi moron dili bilmiyorum ama deneyeyim. | Open Subtitles | آسفة، أنني لم أتحدث مع معتوه بقدرك، لكن دعني أحاول |
Evet, seni haberlerde gördüm. "Milyon dolarlık moron". | Open Subtitles | أجل، ظهرتَ في نشرة الأخبار "المغفل الذي يملك من مليون دولار" |
Küstahlığını rafa kaldırmaya ne dersin, moron? | Open Subtitles | ما رأيك أنْ نضع النقاط على الحروف، أيّها الأبله |
MI7'de yeri olmayan bir moron olduğunu, | Open Subtitles | يعتقد بأنك مغفل و لا قيمة لك في إم آي 7 |
Büyük bir grup, milyonlarca moron insan. | Open Subtitles | الجماهير العظيمة، ملايين البليد. |
Bu seni ilgilendirmez moron. | Open Subtitles | من وضعك في هذه الغرفة؟ هذا ليس من شأنك ايه المعتوه. |
Burada size yardım etmeye çalışıyorum tamam mı ve moron sizsiniz. | Open Subtitles | إذن أنا لست بأحمق وأنا أحاول المساعدة فقط تعلم |
Yani nasıl bir moron ceset parçalarını tuvalete atar? | Open Subtitles | أقصد, من ذلك الابله الذى يحاول رمى اشلاء الجسه فى المرحاض, |
Fedakâr bir moron olmasını açıklıyor. | Open Subtitles | -أمر منطقيّ كونها مغفلة ناكرة لذاتها |
Bu moron evden başka gidecek yerim olmadığını ve eve de gitmek istemediğimi bilmiyor. | Open Subtitles | لعلمك، ما لا يُدركه هذا الغبيّ أنّي لا أذهب إلّا للمنزل، وإنّي لا أرغب بالذّهاب لهُناك قطّ. |
Şimdi de beni "Edward R. moron" tavırlarınla kıskandırmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | و الان تحاولي ان تجعليني اغار بتحريكك ايدورد ار مورن امام وجهي ؟ |
- Eh, burası Bando Kampı, moron. | Open Subtitles | إنه مخيم الفرق الموسيقية لنكن عادلين |