"muazzam miktarda" - Translation from Turkish to Arabic

    • كميات هائلة من
        
    • كمية هائلة من
        
    • كميات ضخمة من
        
    • مهولة
        
    • كمية ضخمة
        
    muazzam miktarda atık üretiyorlar, yakın bölgeleri kirletiyor ve potansiyel olarak vahşi türlere hastalık yayıyorlar. TED تخلّف كميات هائلة من النفايات، ملوثةً المناطق المحيطة وربما ناقلةً الأمراض إلى الأنواع البرية.
    Ve bunun sonucunda da muazzam miktarda bir ısı meydana gelmektedir. Open Subtitles ونتيجة لذلك تتولّد كميات هائلة من الحرارة
    Bu da son derece hızlıdır, ve muazzam miktarda kütleyi dışarı atarlar. Open Subtitles وهذه بالطبع سرعة فائقة وهي تفقد فى ذلك كمية هائلة من المادة
    Bu olay muazzam miktarda ışık yansıtıyor. TED وهذا يتسبب في انبعاث كمية هائلة من الضوء.
    Bu işimde büyük bir atılım oldu ve bu kendi bölgesindeki her kuşcudan muazzam miktarda veri almamızı sağladı. TED وكانت هذه طفرة ضخمة في عملنا، أتاحت لنا جمع كميات ضخمة من البيانات من كل باحث عن الطيور في مختلف المناطق.
    Ve bu faylar Dünya'nın kabuğu altından petro-kimyasal gazlar salıyor ve kâhin tam olarak bu fayların üzerine oturmuş, bu yarıklardan gelen muazzam miktarda etilen gazını soluyor. TED وبعث الصدعان تلك الأبخرة البتروكيماوية الموجودة تحت القشرة الأرضية وجلست الوسيطة حرفيًا فوق الصدعين مباشرةً مستنشقة كميات ضخمة من غاز الإيثيلين، هذان الصدعان.
    Bu şekilde muazzam miktarda, öngörülen fiyatın 1/8 maliyetiyle, öngörülenin yarısı kadar petrolü tasarruf edebiliriz. TED هناك كمية مهولة من الغاز لادخارها حوالي نصف الغاز المتوقع بحوالي ثمن سعره.
    Ne hissetmemiz gerektiği söylenenlerle gerçekte neler hissettiğimiz arasındaki çelişkiler muazzam miktarda gereksiz acı üretiyor. TED التناقضات بين ما قيل لنا بما يجب أن نشعر به وما نشعر به في الواقع يولد كمية ضخمة من معاناة لا داعي لها.
    Arı küçük, ama bir başladı mı muazzam miktarda kum kazabilir. Open Subtitles ربما تبدو صغيرة الحجم ولكن بمجرد أن تقرر الحفر يمكنها أن تزيح كميات هائلة من الرمال
    Uyuşturucu satışları muazzam miktarda nakit sağlar. Open Subtitles بيع المخدرات يولد كميات هائلة من النقود.
    İri beyinlerimiz muazzam miktarda enerji gerektirir. Open Subtitles تتطلب كميات هائلة من الطاقة.
    ABD ve Avrupa devletlerinden okullar ve klinikler inşa etmek için muazzam miktarda para almaya başlayan yardım kuruluşları bile Afganistan'ın küresel güvenliğe karşı varoluşsal bir tehdit teşkil ettiği fikrine itiraz etme konusunda oldukça isteksiz olurlar. TED حتى منظمات الإغاثة تبدأ باستلام كميات هائلة من الاموال من الحكومة الامريكية والحكومات الاوروبية من اجل بناء المدارس والعيادات والتي بصورة ما " تنفر " فكرة ان أفغانستان تشكل خطراً حتمياً على الامن العالمي
    Bu bilgiyi yaratmak için muazzam miktarda kameradan ışığı yakalamamız gerekecek. TED يجب أن نلتقط الضوء من كمية هائلة من الكاميرات؛ لخلق هذه المعلومات.
    Intel süper bilgisayarların çalıştırdığı devasa bir veri merkezine muazzam miktarda bilgi gönderen yüzlerce kamera yerleştirdik. TED استخدمنا مئات الكاميرات، التي تبعث كمية هائلة من المعلومات، لمركز ضخم للبيانات يعمل بواسطة أجهزة حاسوب إنتل الخارقة.
    Güneş, inanılmaz güneş püskürtüsünü fırlatmış ve muazzam miktarda enerji Dünya'ya yönelmişti. Open Subtitles أطلقت الشمس ذلك الوَهَـجْ الشمسي العظيم وتوجهت كمية هائلة من الطاقة إلى الأرض
    Seni hayatta tutabilmek için muazzam miktarda kaynak kullanılıyor. Open Subtitles هناك كمية هائلة من المصادر الموسعة للحفاظ على حياتك
    düşüncesiydi. Çünkü hayatıma muazzam miktarda para getirdi. TED لأنه جلب كميات ضخمة من الأموال.
    Iyi, adil uyarı, Bu saç gerektirir. Bakım muazzam miktarda. Open Subtitles إليك تحذير واجب، هذا الشعر يحتاج رعاية مهولة.
    Bu, muazzam miktarda madde anlamına geliyor. Metan'ın ağırlığına eşit. TED هي كمية ضخمة من المادة. وزنها يعادل وزن غاز ال"ميثاين".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more