Bu muharebe, bu savaş gerçekleşmek üzere olan ne varsa hepsi Charles'a bağlı. | Open Subtitles | هذه المعركة هذه الحرب كل شيئاً على وشك الحدوث جميعها يعتمد على تشارلز |
Bu yüzden artık muharebe mevzilerine birbirimizle savaşmak için değil de gelmekte olan asteroidleri defetmek için gidelim. | TED | لنخرج الى محطات المعركة ليس لنحارب بعضنا البعض و لكن لنبدأ بردع هذه الكويكبات القادمة |
Ama muharebe alanında sessizce yatanları hiç unutmayacağız. | Open Subtitles | لكننا لا يجب علينا أن ننسى أولئك الذين توفوا في أرض المعركة. |
Biz hala bir muharebe birliğiyiz ve size ne söylendiyse onu yapacaksınız. | Open Subtitles | نحن لانزال وحدة قتالية وعليك .أن تفعل ما يملئ عليك |
Halktan muharebe vazifelerinde pilotluk yapmış bir adayla antidepresan kullanan bir aday arasında seçim yapmasını isteyeceğiz. | Open Subtitles | أعطهم الخيار بين مرشح قاد مهمات قتالية ومرشح يتعاطى الأدوية المهدئة. |
Bu oyunların tüm amacı iletişim oluşturmak ve muharebe yeteneklerini mükemmelleştirmektir. | Open Subtitles | هذه الالعاب كلها من اجل إقامة العلاقات واتقان المهارات القتالية. |
Belki savaşı kaybettik, ama muharebe kazandık. | Open Subtitles | , ربما يعنى اننا خسرنا الحرب لكننا كسبنا المعارك |
Henry bana muharebe birliğine girmeyeceğine söz vermişti. | Open Subtitles | لقد وعدني هنري إنّه لن يشارك في وضع قتالي. |
Bu adam muharebe bitene kadar bizim yanımızda kalacak. | Open Subtitles | هذا الرفيق سيمكث معنا إلى ما بعد المعركة |
Sen bu program için önemlisin, ama muharebe gençlere göre bir oyun. | Open Subtitles | أنت مهم جداً لهذه المعركة والقتال هو لعبة الشبان |
Bu muharebe, savaş sonrası filmlere ilham kaynağı oldu. | Open Subtitles | وهي المعركة التي كانت مصدر إلهام لأحد أفلام فترة ما بعد الحرب |
muharebe, Alman mitolojisine girmiş Rus istilalarının ödeşimi çok eski yenilgilerin intikamıydı. | Open Subtitles | ولذا ، دخلت المعركة في تراث الأسطورة القومية الألمانية بوصفها رد على الغزو الروسي.. وانتقام أخير لهزيمة الأجداد. |
muharebe alanındaki bir bireyin tek en büyük zorluğu kibritlerini kuru tutmaya çalışmaktır. | Open Subtitles | التحدي الوحيد الذي يواجه الفرد في ميدان المعركة هو محاولة الحفاظ علي ثقابه جافا |
Ve ne kadar güzel görünürse görünsün bugün kendimizi bulduğumuz yer yine hayatımız, şerefimiz için savaştığımız muharebe alanıdır. | Open Subtitles | وهي جميلة كما قد يبدو هنالك حيث نجد أنفسنا اليوم في ساحة المعركة |
Uçak gemilerine saldırmayı başaramazsak bence bugünkü muharebe bir fiyasko olur. | Open Subtitles | أظن إن المعركة كانت فاشلة اليوم طالما إننا فشلنا بالهجوم على الحاملات |
Bir gün, muharebe timiyle bir operasyon bölgesini gittim. | Open Subtitles | ذات يوم ذهبت إلى قاعدة عمليات على خطوط المواجهه مع فرقة قتالية |
Adamlarımın muharebe deneyimleri ve iyi silahları yok. | Open Subtitles | ليس لديهم تجربة قتالية ولا أسلحة جيّدة |
muharebe deneyimleri de yok iyi silahları da. | Open Subtitles | ليس لديهم تجربة قتالية ولا أسلحة جيّدة |
Bu sizler aylaklık ederken canımı dişime takıp öğrendiğin göğüs göğüse muharebe tekniğiydi. | Open Subtitles | الفنون القتالية التي جابهتُ الصعاب لتعلُّمِها بينما كنتَ أنت تعبث في الأرجاء |
1 YIL SONRA Son bir sene içerisinde eşsiz bir muharebe kabiliyeti sergi/edi. | Open Subtitles | فعاليته القتالية السنة الماضية كانت غير مسبوقة |
Günümüz muharebe alanında bir askerin dört bir yanı pek çok zorluklarla kuşatılmıştır.. | Open Subtitles | الجندي في المعارك الحديثة تواجهه تحديات كثيرة |
Henry bana muharebe görevi almayacağına dair söz vermişti. | Open Subtitles | هنري وعدني إنّه لن يشارك في وضع قتالي. |
Görünüşte, bizim Üstçavuş, üzerinde sadece bir fotoğraf makinesi ile ile savaşa giden, 28 yaşında bir Denizci muharebe fotoğrafçısı. | Open Subtitles | على السطح ملازمنا مصور في قوات مشاة البحرية عمره28 عامًا و الذي يذهب للمعركة مُسلح بكاميرته فقط |