Evet ama daha çok seninle muhatap oldum. | Open Subtitles | أجل لكن أنت المحاميه الذي تعاملت معه أكثر |
Bu konuda bana güven. BM'de yıllarca Kudüs'le muhatap oldum. | Open Subtitles | ثقي بي في هذا، لقد تعاملت مع القدس لسنوات عديدة في الأمم المتحدة |
Çoğunlukla altındaki insanlarla muhatap oldum, | Open Subtitles | في معظم الأوقات تعاملت مع أشخاص تحت قيادته |
Kişiselleştirmeyi mümkün kılmak tüketiciyle muhatap olan firmaların karşılaştığı bir zorluk. | TED | إن إتاحة التفرد على نطاق واسع هو تحدي تواجهه معظم الشركات التي تتعامل مع العملاء مباشرةً. |
İkincisi kiminle muhatap olduğunu, yani müşterini iyi tanı. | Open Subtitles | ثانياً : كيف تتعرف على زبونك. تعرف مع من تتعامل. |
Blok zincirlerinin kiminle muhatap olduğumuz belirsizliğini azaltabileceğini anlatmıştım. | TED | لقد تحدثت عن كيف يمكن لقواعد البيانات المتسلسلة خفض الشك في الأشخاص الذين نتعامل معهم. |
Oh, hayır, değilsin. Sadece cahillere muhatap almıyorsun. | Open Subtitles | كلا, لست كذلك أنت لا تختلط بالفلاحين وحسب |
Geçen muhatap oldum, kelepçelendim, Ve fıstık ezmeli yoğurdumu düşürdüler. | Open Subtitles | اخر مره تعاملت معهم , انتهى بي المطاف مقيد بالاصفاد وجعلوني ارمي الزبادي المجمد خاصتي بنكهه الفول السوداني |
Ben en fazla seninle muhatap oldum Alicia, Diane ile değil. | Open Subtitles | الأمر فقط أني تعاملت معك يا (آليشيا) في الغالب وليس (دايان) |
Silva gibi adamlarla daha önceden de muhatap olmuştum. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع اُناس كسيلفا من قبل |
Şu Mars devriyeleriyle daha önce de muhatap olmuştum. | Open Subtitles | ، لقد تعاملت مع تلك الدوريات من قبل |
Bunu söyleyemem. Ben yalnızca ailesiyle muhatap olurdum. | Open Subtitles | -لا أعرف، لقد تعاملت مع والديها فقط |
Hesap açtığında Metzger'la muhatap olmuşsundur, değil mi? | Open Subtitles | عندما أنشأت الحساب، لابد أنّك تعاملت مع (ميتزغر)، صحيح؟ |
En son Chrome'larla muhatap olduğunda üç saat poligonda kalmıştın. | Open Subtitles | (أخر مره تعاملت مع فصيله (الكروم كُنتِ فى الميدان لمُده 3 ساعات |
- Hepsinde aynı hikâye. İnsanlar insanlarla muhatap olmak istiyor, Terminatörlerle değil. | Open Subtitles | الناس تريد أن تتعامل مع الناس و ليس مع الماكنات |
Bir kadın ne tür bir adamla muhatap olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | على المرأة أن تعرف ما النوع من الرجل الذي تتعامل معه. |
Dinle Joe, şirket benim değil. Onunla muhatap olmalısın. | Open Subtitles | انظر , جو هذه ليست شركتي انك تحتاج ان تتعامل معها |
Fakat şu andan itibaren benimle muhatap olurken yardıma istekli ve neşeli olacaksınız. | Open Subtitles | لكن من الآن فصاعداً ستكون متعاوناً جداً وسعيد جداً عندما تتعامل معي |
Fakat polisler böyle belirsizlerle muhatap olmazlar. | Open Subtitles | ولكن الشرطةَ لا تتعامل مع مثل هذا الغموض |
Sen kiminle muhatap olduğunun farkında mısın Uğur? | Open Subtitles | ألديك أدنى فكرة مع منْ كنت تتعامل يا "أور"؟ |
Ne ile muhtap olduğumuzu bilmeme, işlemin nasıl olduğunu görmeme ve bir sorun olduğunda muhatap bulamama gibi belirsizliklerle karşılaşıyoruz. | TED | نحن نواجه أنواعًا من الشك مثل عدم معرفة الشخص الذي نتعامل معه، عدم الوضوح في العمليات التجارية و عدم وجود مخرج إن سارت الأمور على نحو خاطئ. |
Oh, hayır, değilsin. Sadece cahillere muhatap almıyorsun. | Open Subtitles | كلا, لست كذلك أنت لا تختلط بالفلاحين وحسب |