"muhtaç" - Translation from Turkish to Arabic

    • المحتاجين
        
    • محتاج
        
    • يحتاجون
        
    • محتاجة
        
    • المحتاج
        
    • يحتاجك
        
    • حاجة ماسة
        
    • عاجز
        
    • محتاجاً
        
    • محتاجون
        
    • عاجزة
        
    • توهقت
        
    • المحرومين
        
    • يائسون
        
    • وبهراءك
        
    Bütün muhtaç küçük çocuklar geldiğinde, karanlıktan önce bir parça nezaketi severim. Open Subtitles أحب القليل من اللطف قبل الظلام قبل أن يأتي كل الأولاد المحتاجين
    Evet, iyi muhtaç çocuklara yardım gelince, ben utanmaz duyuyorum. Open Subtitles أجل ، عندما تتعلق المسألة بمساعدة الأطفال المحتاجين أصبح وقحة
    Yüz dolarlık oyuncak alındığında muhtaç bir çocuğa hediye veriyoruz. Open Subtitles إشتري لعبة بقيمة 100 دولار وسنهدي لعبة مجانا لطفل محتاج
    Duyarlılık, küçük çocukların dilidir, diğerlerine muhtaç olanların. TED الرأفة هي لغة الأطفال الصغار، لغة أولئك الذين يحتاجون الآخر.
    Ya da çok abarttığımı düşünüp, çok çaresiz ve muhtaç olduğumu sanacak. Open Subtitles أو انه سوف يظن بأن ذلك مبالغ فيه وسوف أظهر كأنني يائسة و محتاجة
    İnsanları birbirine muhtaç eder. Dünyanın en şanslı insanlarıdır. Open Subtitles ويجعل الأشخاص المحتاجين إلى غيرهم الأسعد في العالم.
    Her sene öğrencilerim en fakir, en muhtaç, en ihtiyacı olan aileler için yiyecek toplar. Open Subtitles كلّ عام، يقوم تلاميذي بجمع الطعام لفائدة المحتاجين لتقديمها للعائلات التي ينخرها الفقر
    Böylece bir sürü kıyafet alıp onları muhtaç çocuklara verebilirim. Open Subtitles لذا أنا يمكن أن أَشتري باقة من الملابسِ و من ثم أتبرع بها للأطفال المحتاجين
    Hediye çekindeki tüm parayla muhtaç çocuklara kıyafet alacaklar. Open Subtitles هم سيأخذون كل مال بطاقة الهدية لشراء الملابسِ للأطفالِ المحتاجين
    Çünkü belli ki zavallı, muhtaç çocuklarla yarışamam. Open Subtitles لانه من الواضح أنه لا يمكنني منافسة الأطفال الفقراء المحتاجين
    Belli ki, mesajımı almış ve beri aramamayı seçmiş. Şimdi muhtaç ve küçük düşmüş durumdayım. Open Subtitles واختارت عدم الاتصال بي الآن انا محتاج ومزدرى
    muhtaç birine gizlice yardım etmenin büyütülecek bir yanı yok. Open Subtitles مساعدة إنسان محتاج بالسر ليس هو بالأمر الكبير
    Kutsal ilhama muhtaç olduğum anda hayatıma giriverdin. Open Subtitles لقد ظهرت في حياتي عندما كنت فعلا محتاج للالهام السماوي
    Ona sanki doyurulmaya ve beslemeye muhtaç çocuklar sırasındaymış gibi davranıyordum. TED كنت أتعامل معها مثل أنها كانت على خط التجميع من الأطفال الذين يحتاجون إلى تغذية ووضعهم على السرير.
    Korunmaya muhtaç çok sayıda yetim ve öksüz çocuğumuz var. Open Subtitles لدينا العديد من الايتام الذين يحتاجون للرعاية.
    Burası hırsızlarla yada eşkıyalarla dolu bir şehir değildi.muhtaç insanlar da vardı. Open Subtitles أيقنت أنها ليست مدينة مليئة بالسارقين واللصوص، الناس يحتاجون مساعدتي
    Kendi ilişkilerimden konuşursak biraz muhtaç davranmak, her zaman kötü değildir. Open Subtitles أنا أتحدث عن خبرتي بعلاقاتي محتاجة قليلا , ليس دائما بالشيء السيء
    muhtaç durumdaki arkadaşıma yardım eli uzatıyor muyum? Open Subtitles هل أنا أعطي صديقي المحتاج أكثر مايحتاج إليه؟
    Düşünüyordum da bana karşı çok iyisin ama senin ilgine benden daha çok muhtaç başka çocuklar var. Open Subtitles لكن ربما هناك طفل غيري يحتاجك أكثر
    muhtaç olunmayı çok seviyorsun özellikle karşındakinin sana ihtiyacı varsa. Open Subtitles لكن لما يكون شخص في حاجة ماسة إليها تفقد إحترامك لهم
    Yardıma muhtaç bir adamı ayak takımından oluşan bir çeteden çeteden korurken dayak yediğini söyle. Open Subtitles أخبرها أنك ضُربت من أجل رجل عاجز من الجنود السابقين المتواضعين
    Ama benim sorduğumu söyleme, çünkü muhtaç görünmek istemiyorum. Open Subtitles لكن لا تخبرها أنني سألت لأني لا أريد أن أبدو محتاجاً لها
    İnsanlar çok muhtaç olduklarından.. Open Subtitles ، إنّ النّاس محتاجون للغاية
    Sessizliğim seni ormanda yardıma muhtaç bir hâlde bırakacak kadar yanlış olacak. Open Subtitles صمتي سيكون خاطئاً بمثابة تركي لكِ عاجزة في الأحراش.
    Tek üzgün olduğum şey sana muhtaç olmam. Open Subtitles الشي الوحيد اللي تحسفت عليه هو انني توهقت فيك
    Özgürlüğe muhtaç olan bu yolcular için bunun anlamı daha fazla olabiliyordu. Open Subtitles بالنسبة للمسافرين أولئك المحرومين من الحرية فتعني أكثر من ذلك.
    Bu toplu intihara izin verecek kadar onaylarına muhtaç mısın? Open Subtitles هل أنتم يائسون جداً من موافقتهم أنكم ستردعون هذا الانتحار الجماعي؟
    Yani simdi hepimizi sana ve senin saçmaliklarina muhtaç mi biraktin? Open Subtitles لذا الآن أنت تربطنا جميعاً بك وبهراءك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more