Muhtemelen sadece ağırlık kaldırıyor... ve başka bir bok yapmıyor." Gerizekalı, diye düşünüyor. | Open Subtitles | أنظر إلى هذا الشخص" "هو على الأرجح مجرد رافع أوزان وهكذا أحمق ، غبي" لأن الناس" لا يملكون فكرة عن كمال الأجسام |
Muhtemelen sadece üs için ittireceklerdi. | Open Subtitles | هم على الأرجح مجرد الذهاب لدفع للقاعدة. |
Serena gece boyunca bizi yargılayıp duracak Lola'da Muhtemelen sadece tiyatro turnesinden ileri atılmak için bulduğu her beleş medyadan faydalanmaya çalışacak. | Open Subtitles | سيرينا ستقضي الليلة وهي تنتقدنا ولولا ربما فقط تحاول ان تحظى على اهتمام كل الصحافة الموجودة هنا الليلة |
Muhtemelen sadece buradan geçen yolculardır. | Open Subtitles | ربما فقط بعض المسافرين دخلوا هنا |
Muhtemelen sadece bir dedikodudur ama yaşına uygun birilerini yurt sırasına alsan iyi olur. | Open Subtitles | مهلا، من المحتمل أنّها شائعة فحسب لكن ينبغي بك حقّا أن تخزّن بعض الأمور الخليعة |
Muhtemelen sadece bir resim isteğidir. | Open Subtitles | هو من المحتمل فقط أي طلب صورة. |
Peşine birisi mi takıldı? Muhtemelen sadece tesadüftür. | Open Subtitles | محتمل أنها قد تكون مصادفة |
Muhtemelen sadece şizofren ya da Tourette hastası bir çocuğun evini yok etmek için çok çaba harcandı. | Open Subtitles | الكثير من الجهود ذهبت لتدمير منزل فتى و الذي غالبا كانت لديه نوبة من الفصام او متلازمة توريت |
O gerçekten güçlü bir iblis, onlar gibi Muhtemelen sadece kadar güçlü oldu. | Open Subtitles | لقد كان شيطان قوي جدا ربما مجرد قوته كانت كافية للقيام بهزيمتهم. |
Muhtemelen sadece grip mikrobu. | Open Subtitles | -lt على الأرجح مجرد علة الانفلونزا. |
Evet. Evet, Muhtemelen sadece... | Open Subtitles | ...نعم , نعم , أنتم على حق , أنه ربما فقط |
Muhtemelen sadece korkmuş durumdasın. | Open Subtitles | وربما كنت خائف ربما فقط. |
Muhtemelen sadece... | Open Subtitles | لكنه ربما فقط... |
Muhtemelen sadece ödemdir ama yine de kan akışının incelenmesini istiyorum. | Open Subtitles | من المحتمل أنّها وذمة داخليّة لكنّني طلبتُ أن عمل دوبلر , حتى تكوني بأمان ـ(يعتبر الدوبلر نوعاً من أنواع التصوير بالموجات ما فوق الصوتية المصمّمة لقياس تدفق الدم)ـ |
Muhtemelen sadece geçici bir dönemdir. | Open Subtitles | هو من المحتمل فقط مرحلة. |
Muhtemelen sadece bir görüşmedir. | Open Subtitles | هو من المحتمل فقط يجتمع، لكن... |
Muhtemelen sadece tesadüftür. | Open Subtitles | محتمل أنها قد تكون مصادفة |
Muhtemelen sadece şizofren ya da Tourette hastası bir çocuğun evini yok etmek için çok çaba harcandı. | Open Subtitles | و الذي غالبا كانت لديه نوبة من الفصام او متلازمة توريت لا افهم مقصدك |
Muhtemelen sadece bir hayvandır. | Open Subtitles | ربما مجرد حيوان |
Muhtemelen sadece seni korumaya çalışıyordur. | Open Subtitles | انه ربما مجرد محاولة لحمايتك. |