"muktedir" - Translation from Turkish to Arabic

    • قادرة على
        
    • ألمايتى
        
    • قادر على
        
    • قادرا
        
    • قادرين على
        
    • قادرًا على فعل
        
    Ve şempanzelerin gerçek şefkat ve fedakarlığa muktedir olduklarını keşfediyoruz. TED وتوصلنا إلى أن حيوانات الشمبانزي قادرة على الرحمة والإيثار الحقيقي.
    Gerçekten de sıradışı bir biyolojik çeşitliliği sürdürmeye muktedir sıradışı bir coğrafyaydı. TED كانت طبيعية جدا استثنائية وكانت قادرة على دعم تنوع بيولوجي استثنائي.
    PBR Street Gang, burası muktedir, beklemedeyiz, duyuyor musunuz? Open Subtitles إلى "ستريت جانج" هنا "ألمايتى"،هل تسمعنى؟ حول
    PBR Street Gang, burası muktedir, duyuyor musunuz? Open Subtitles إلى "ستريت جانج" هنا "ألمايتى"،هل تسمعنى؟ حول
    Bize en küstahça tutkularımızı şaşırtmaya muktedir bir sesle "biz biri diğerinden daha iyi olmayan çokluğun biriyiz "diye seslenir. TED [هذا] يدعونا، بصوت قادر على إذهال أكثرعواطفنا تجرؤًا، ذلك لأننا واحد من عديد، لسنا بأفضل من الغير داخله بأي مقياس."
    Piçleri peydah etmeye muktedir olduğun zamanlarda, seninle çarpışmayı ne isterdim! Open Subtitles ليتني قاتلتك حينما كنت قادرا على إنجاب أولاد الزنا لقد كنت أعرف أمك منذ أن كانت تنجب أولادها من الزنا
    Şu sıralar, insanlara dini inançları yüzünden şiddet uygulamanın bizlerin sadece halk olarak değil, millet olarak da, şerefimizi tehlikeye atacağını anlamaya muktedir liderlere ihtiyacımız var. Open Subtitles الآن، نحن بحاجة إلى قادة قادرين على إدراك تخويف الناس عن طريق العنف
    Elektrik iletmeye pekala muktedir, ve esasında üretmeye de. Open Subtitles أجسادنا قادرة على توصيل بل وحتى توليد الطاقة
    Agresif biridir ve partilerde oyunbozandır, bu kesin ama cidden onun buna muktedir olduğunu düşünüyor musun? Open Subtitles إنها صارمة للغاية و هادمة اللّذات، أعترف لك بهذا، ولكن أتظن حقاً أنها قادرة على هذا؟
    İnsanın gelişmeye muktedir olduğuna inanmamız lâzım. Open Subtitles يجب أن نؤمن أن البشرية قادرة على التطور.
    Altımdaki kadının muktedir olduklarını düşünmek, fark etmek beni heyecanlandırıyor. Open Subtitles ‫إن التفكير في ذلك يثير حماستي ‫عندما أدرك أن المرأة التي أملكها ‫قادرة على ما فعلته
    PBR Street Gang, burası muktedir, tamam. Open Subtitles إلى "ستريت جانج" هنا "ألمايتى" حول
    PBR Street Gang, burası muktedir, tamam. Open Subtitles إلى "ستريت جانج" هنا "ألمايتى" حول
    Alo? muktedir, muktedir... Open Subtitles مرحباً "ألمايتى"
    Senin mutluluğa muktedir olmadığını anladım. Open Subtitles وأدركتُ أنّك غير قادر على الشعور بالسعادة.
    Ve sevmeye muktedir olan birisi kurtarılmaya da muktedir demektir. Open Subtitles وأيّ أحد قادر على الحبّ فإنّ إنقاذه ممكن
    Bence bugün buna muktedir olduğunu kanıtladın. Open Subtitles وأعتقد أنك قد أثبت اليوم أنك قادر على هذا
    Piçleri peydah etmeye muktedir olduğun zamanlarda, seninle çarpışmayı ne isterdim! Open Subtitles ليتني قاتلتك حينما كنت قادرا على إنجاب أولاد الزنا
    Ama çabalarsan kazadan önce yapabildiğin hemen hemen her şeyi yapmaya muktedir olursun. Open Subtitles ولكن إذا عملت على لك ... ستكون قادرا على فعل أغلب ما كنت قادرا على فعله سابقا قبل حادثتك
    Vakti geldiğinde bunu yapmaya, muktedir misin? Open Subtitles هل ستكون قادرا عندما يجيء ذلك الموعد؟
    Bu konuşmayı yaparak güvenimi kazanmaya muktedir çok polis memuru var mıdır? Open Subtitles سيكون بود كثير من ضباط الشرطة أن يكونوا قادرين على كسب ثقتي بإجراء هذا الحوار?
    Biz hücrelere girmeye muktedir olmalıdır. Open Subtitles أننا يجب أن نكون قادرين على اقتحام الخلايا.
    Buna muktedir olduğuna inanan ilk Romalı o değil. Open Subtitles ليس الرومانيّ الأول الذي يؤمن أنه قادرًا على فعل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more