Ha bir de balık asalağının mukus üretme videosunu izledim. | Open Subtitles | أوه، أنا شاهدت الفيديو من المخاط سمك الجريث إنتاج و |
mukus partikülleri, virüsleri, olası alerjenleri temizler. Ve bu ufacık cilia hareket ederek mukusu dışarı taşır. | TED | المخاط يحبس الجزيئات و الفيروسات و المواد التي قد تسبّب الحساسية و هذه الأهداب الصغيرة تحرّك و تخرج المخاط من الرّئة. |
Cilia ve mukusun temizlenememesi kistik fibrozis (mukus yoğunlaşması) gibi başka berbat hastalıklara da sebep olabilir. | TED | الأهداب و إخراج المخاط مرتبطة أيضا بأمراض خطيرة مثل التليف الكيسي. |
Kanlı mukus. Tükürüğüne gram boyama testi yapmalıyım. | Open Subtitles | مخاط دم , علي القيام بأخذ بقعة من البلغم |
Washington'daki dairemin kontratı bitti, ve jinekoloğum mukus tıkacımın sağlam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأو بي ي قلتن ذلك سدادة مخاطي يصمد و هذا كل ما لدي |
Gözüne dokunaçlarımdan mukus mu bulaştırdım yoksa Shredder? | Open Subtitles | هل وسّخت عينيك بمخاط المجسات، "شريدر"؟ |
Su aniden akciğerlere girerse hava yollarındaki mukus tabakasının tahrişi ağızdan köpük gelmesine sebep olur. | Open Subtitles | عندما تدخل المياهُ للرئتين فجأة، يحدثُ تهيّج في الغشاء الأنفي للشعب الهوائية، ممّا يتسبب برغوة الفم. |
Çevresindeki mukus ortamını inceltmek için kimyasal salgılar ve yapışkanın arasından kayarak ilerler. | TED | تفرز مادة كيميائية، تميع المخاط حولها لتنزلق عليه بكل سهولة |
Koku molekülleri burnunuzun gerisine çarptığında olfaktör epiteli kaplayan mukus tabakasına yapışırlar. | TED | عندما تلامس جزيئات الرائحة مؤخرة أنفك تعلق بطبقة من المخاط تغطي الظهارة الشمية. |
Ve son yıllarda yapmaya başladığımız bir şeyi yapacağız: mukus örneği alacağız. | TED | سنقوم بعمل شيء ما في السنوات الأخيرة سنأخذ عينة من المخاط |
Ve bu mukus sayesinde bir gen profili oluşturabiliyoruz. Cinsiyet üzerine bilgi topluyor, otomatik açılan uydu etiketini bir kez daha kontrol edebiliyor ve sonra okyanusa bırakıyoruz. | TED | ومن هذا المخاط ، يمكننا الحصول على ملامحها الجينية يمكننا الحصول على معلومات عن جنسها بفحص البطاقة المنبثقة مرة أخرى، ومن ثم هي إلى المحيط مرة أخرى |
mukus üretimi artıyor, hücre duvarı dökülmeye başlıyor. | Open Subtitles | يتزايد إنتاج المخاط و يبدأ تعداد الخلايا بالتساقط |
mukus üretimi artıyor ve hücre çeperinin üzerini kaplıyor. | Open Subtitles | يتزايد إنتاج المخاط و يبدأ تعداد الخلايا بالتساقط |
mukus üretimi artıyor ve hücre çeperinin üzerini kaplıyor. | Open Subtitles | يتزايد إنتاج المخاط ويبدأ تعداد الخلايا بالتساقط |
Pekala, uyuduğumuzda mukus kabuğu gözümüze doğru büyür. | Open Subtitles | حين ننام، تتجمع طبقة من المخاط في أعيننا |
H. pylori yalnızca yapışkan asidik mukus ortamında, midemizde, yaşayabilir. | TED | لا تعيش جرثومة المعدة H. pylori إلا في بيئة حامضية ذات مخاط غروي. كما هو الحال في المعدة |
Boğaz ağrısı, öksürük, ateş, mukus. | Open Subtitles | التهاب في الحلق, سعال, حمى , مخاط |
Washington'daki dairemin kontratı bitti, ve jinekoloğum mukus tıkacımın sağlam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وأو بي ي قلتن ذلك سدادة مخاطي يصمد |
mukus Söken Girinti? | Open Subtitles | تقيء مخاطي ينمو ؟ |
Sıradan mukus değil. | Open Subtitles | إنها ليست بمخاط تقليدي. |
mukus tabakasında oldukça kurum mevcut. | Open Subtitles | هناك الكثير من سواد الدخان في الغشاء المخاطي |
Tüm hayatımı bir mukus tabakasının varlığını bilmeden geçirebilirdim. | Open Subtitles | كان يمكن أن أقضي بقية حياتي دون معرفة أن لديهم أغشية مخاطية |
Eğer çok fazla sümkürürsen mukus zarına zarar verirsin ve sonra sinüslerin şişer taa ki beynine girene kadar ve sonra ölürsün. | Open Subtitles | إذا قمت بإفراغ أنفك كثيراً، فهذا من شــأنه أن يهيّج الأغشية المخاطية وهذا قد يزيد حجم جيوبك الأنفية حتى تكبر إلى دمــاغك وحينها تموت. |