Bu öğleden sonra Mösyö Murtagh'la birlikte gittiğinden beri dönmedi. | Open Subtitles | هل لم تعد منذ خروجها مع السيد مورتاه في الظهر |
Jamie niye Murtagh'ı yeni dostumuz Maliye Bakanı'yla içki içmeye götürmüyorsun? | Open Subtitles | جايمي، لماذا لا تأخذ مورتاه لتشربا مع صديقنا الجديد، وزير المالية؟ |
Bu öğleden sonra Mösyö Murtagh'la birlikte gittiğinden beri dönmedi. | Open Subtitles | هل لم تعد منذ خروجها مع السيد مورتاه في الظهر |
Fergus zamanını Prens'e gelen ve Prens'in yolladığı mektupları Murtagh'ın yardımıyla çalmakla geçiriyordu. | Open Subtitles | فيرغوس أمضى وقته بمساعدة مورتاه يسرق رسائل من الأمير ويرجعم |
Murtagh'ın gelişiyle Jenny'nin Lallybroch'a ve küçük kızının yanına dönmesi gerektiği belliydi. | Open Subtitles | كان جلياً بوصول مورتاه على جيني العوده الى لاليبروخ ولأبنتها الرضيعه |
Orada Murtagh yöre halkı arasında hızlı bir araştırma yaparak hastalık ya da yaralanmadan muzdarip kim varsa tedavi etmem için bana getirirdi. | Open Subtitles | وهناك,مورتاه من شأنه البحث بين كل السكان باحثاً عن كل شخص مريض أو مجروح |
Murtagh'ın ilgi çekmek için kendine ait yöntemi vardı. | Open Subtitles | مورتاه كانت لديه طريقتة الخاصه في لفت الانتباه |
Murtagh lütfen bu akşam fazla insanı aşağılamaya çalışma. | Open Subtitles | مورتاه,رجاء حاول أن لا تهين .الكثير من الناس الليلة |
Fergus zamanını Prens'e gelen ve Prens'in yolladığı mektupları Murtagh'ın yardımıyla çalmakla geçiriyordu. | Open Subtitles | فيرغوس أمضى وقته بمساعدة مورتاه يسرق رسائل من الأمير ويرجعم |
Beaufort Şatosu'ndan ayrılmış Murtagh ve güçlü kuvvetli 100 Lallybrochlu Fraser'la birlikte orduya katılmak için Crieff'e doğru ilerliyorduk. | Open Subtitles | تركنا قلعة بوفرت مع 100 رجل قوي وأتجهنا صوب كريف للتجمع مع مورتاه ورجال عشيرة فريزر من لاليبروخ |
- Öyleyse Murtagh haklıydı. | Open Subtitles | إذاً مورتاه كان محقا بشأن ما قال |
Yalnızca bir kez evlenmeyi planladım Murtagh. | Open Subtitles | أفكر بالزواج لكن مرة واحدة, يا مورتاه |
Çocuğu uşak dairesine götür Murtagh. | Open Subtitles | خذه للأعلى إلى سكن الخدم يا مورتاه |
- Öyleyse Murtagh haklıydı. | Open Subtitles | إذاً مورتاه كان محقا بشأن ما قال |
Yalnızca bir kez evlenmeyi planladım Murtagh. | Open Subtitles | أفكر بالزواج لكن مرة واحدة, يا مورتاه |
Yani Murtagh barutun üzerindeki fünyeleri yerleştirmekle oyalanırken ben de kahrolası üç ödlek herifi Tanrı'ya kavuşsunlar diye gönderdim. | Open Subtitles | لذا ... بينما كان مورتاه يتنقل واضعاً الصمامات على البارود |
Yalnızca biliyorum ki Murtagh yapmasaydı bizzat ben yapardım. | Open Subtitles | عرفت ذلك بمجرد أن فعل مورتاه ذلك... لكنت فعلتها بنفسي |
Mülkiyet 1745 yılında Murtagh Fitzgibbons Fraser ve Claire Beauchamp'ın şahitliğiyle devredilmiş. | Open Subtitles | تم نقل الملكية عام 1745، شهد على ذلك مورتاه فيتزجيبونز فريزر وكلير بيتشامب... |
Ben olamayacaksam Murtagh oldukça iyi yapacaktır. | Open Subtitles | إذا لم يكن أنا مورتاه سيكون كافي |
Murtagh, koyun pisliğine sürüklenmiş bir sıçan gibi görünüp kokuyorsun. | Open Subtitles | مورتاغ) ، هيئتك و رائحتك) مثل فأرٍ تمّ سحبه عبر روث الأغنام |
Jamie ve Murtagh zamanlarını Jakobit İsyanı'na ait yapbozunun parçalarını bir araya getirmekle ve davayı gerçekten finanse etmeye istekli bir İngiliz komplosunun varlığını ya da umutsuz bir prensin babasının tahtına kavuşmak için yaptığı bir üçkağıt olup olmadığını keşfetmeye çalışmakla geçiriyordu. | Open Subtitles | أمضى جايمي ومورتاه وقتهما في محاولة حل لغز التمرد اليعقوبي وأكتشاف ما إذا كانت هناك حقاً مؤامرة إنجليزية |