"musluğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصنبور
        
    • الحنفية
        
    • صنبور
        
    • حنفية
        
    • الحنفيّة
        
    • خرطوم
        
    • بيديت
        
    • الحنفيه
        
    • صنابير
        
    • مياه الحريق
        
    musluğu açıyorsunuz ve işte sıcak su, soğuk su ve içilebilir su. TED تفتح الصنبور لتجد ماء دافئا و ماء بارد, و ماء قابل للشرب.
    Ve aslında tıpta ve genel olarak hayatta yaptığımızın çoğu musluğu kapatmadan yeri paspaslamak üzerine yoğunlaşmıştır. TED وبالتالي, فإن الكثير من الذي نقوم به في الطب والحياة بشكل عام يشبه الذي يقوم بمسح الأرضية دون إغلاق الصنبور
    benim gibi olmadığınız ve musluğu açtığınız anda sıcak konumda bırakmadığınız sürece, bu durumda çok daha fazla enerji harcamaya başlarsınız, TED إلا لو كنتم مثلي حيث أترك الصنبور مفتوح .. على الوضعية الساخنة وهنا تبدأ باستخدام طاقة أكبر
    Anne ve babamız sürekli bana ve kardeşime dişlerimizi fırçalarken musluğu kapamamızı söylerdi. TED كان والدي يذكرانني أنا وأشقائي على الدوام بقفل الحنفية عندما نقوم بتنظيف أسناننا.
    Harika, musluğu patlattılar. Şimdi de muslukçu çağırmalıyız. Open Subtitles عظيم، كسرتم الحنفية ويجب عليّ أن ابحث لكم عن سبّاك
    Dinle. Bütün evin alevler içinde olsa bile, musluğu bile açamazdım. Open Subtitles كان يمكن لنظامك هذا أن يحترق بالكامل بينما أعجز أنا حتى عن فتح صنبور المطبخ
    Bu park cezası olarak en çok kazandıran 250 yangın musluğu. TED هذه أعلى 250 حنفية على الاطلاق من حيث مخالفات مواقف السيارات.
    İlk önce musluğu kapamazsanız yeri silmenin de suyu pompalamanın da hiçbir anlamı olmaz. TED من غير المجدي مسح الأرض، أو رفع الماء إن لم نغلق الصنبور أولًا.
    Evet. bazen musluğu açmadan bile sular fışkırıyor. Open Subtitles أجل، أحياناً يخرج الماء حتى و إن لم نفتح الصنبور
    Uzun süre musluğu açık bıraktıktan sonra şu bacakları kalıba dökmüşler. Open Subtitles إلهي, لقد تركوا الصنبور لمدة طويلة عندما سكبوا تلك الأرجل
    Sonra, mutfaktaki musluğu düzeltmek için 4 saat uğraştım. Open Subtitles وبعد ذلك حاولت لمدة ساعة تثبيت ذلك الصنبور في المطبخ. بإستعمل مفكّك
    musluğu tamir etmeye geldim. Evde birinin olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles جئتُ لإصلاح الصنبور لم أعلم أنّ هنالك أحد في المنزل
    Madem hallediyorsun banyodaki damlayan musluğu da bir halletsen. Open Subtitles إذا كان بإمكانك التعامل مع السيارة ربما يمكنك أن تصلح الصنبور المعطل، في حمامنا
    Bira. evet.Tadı garip gelebilir ? musluğu henüz geçen hafta taktım. Open Subtitles بيرتك، إنها خام، وضعناها في الحنفية الإسبوع الماضي
    musluğu açık mı unuttum... yoksa daire mi çok sulugöz olmaya başladı? Open Subtitles أتركت الحنفية مفتوحة.. أو الشقة أصبحت حساسة.
    Ciddi bir şey değildi ama bazen musluğu kapatmana rağmen su damlamaya devam eder. Open Subtitles لا شيء رسمي أحياناً تقطر الحنفية حتى عندما تغلقها
    Romatizmalı elleriyle musluğu açamıyordu. Open Subtitles يديها مصابة بالتهاب المفاصل. لم تستطع فتح صنبور المياه
    Bakın, bahçıvan musluğu biraz açık bırakmış. Open Subtitles أترى ؟ لقد ترك البستاني صنبور المياة ينقط
    musluğu açışını duydum ve kendisine bir bardak ılık musluk suyu dolduruşunu. TED وأسمعه وهو يدير حنفية المياه ويسكب لنفسه كوباً من الماء الدافئ.
    İşte, hala el ele tutuşuyoruz, işerken musluğu açıyorum. Open Subtitles أنتِ تعلمين، لازلنا نمسك يدينا ببعضهم، فتح الحنفيّة حتى لا تسمعني أتبوّل.
    Yangın musluğu, kaldırım, duvar yazıları... Open Subtitles اهه حسنا خرطوم المطافى حواجز الرصيف الرسم على الحوائط
    İnsanların yaşadığı bir evde nasıl hiç taharet musluğu ya da yatak olmaz? Open Subtitles كيف يمكن أن لا يكون هناك أي بيديت أو سرير في منزل حيث يعيش الناس؟
    - Kes, Marcus. - musluğu açtım. Open Subtitles كفى يا ماركوس لقد فتحت الحنفيه
    musluğu açın bu alçaklar, banyoyu da mermiyle yapıyorlardır. Open Subtitles افتح صنابير المياه .. من المحتمل ان هؤلاء الأوغاد يستحموا بالرصاص أيضا
    Yangın musluğu ve ağaçlar gibi işaretler, kimin bulunduğu, ne yedikleri ve nasıl hissettikleriyle ilgili mesajlar taşıyan aromatik ilan panolarıdır. TED المعالم كصنابير مياه الحريق والأشجار تعتبر لوحات إعلانات معطرة تحمل رسائل عمن كانوا بها، ومالذي كانوا يتناولونه، وكيف كان شعورهم أثناء ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more