Yani Şükran Günü yemeğini ofis mutfağında pişirmemi istiyorsun, ha? | Open Subtitles | إذاً تودّ مني الطبخ لعيد الشكر في مطبخ المكتب ؟ |
Tam burada yeni ofisinin mutfağında bitmek bilmeyen erzakın var. | Open Subtitles | ولديك مؤونة لا نهاية لها هنا في مطبخ مكتبك الجديد. |
Ona bak, dünyayı geziyor, bense mutfağında marul doğramakla vakit geçiriyorum. | Open Subtitles | وهى تسافر حول العالم وأنا عالق هنا فى مطبخك أغزل الخس |
Ya hepimizin mutfağında olan bir şeyi giysilerimizi boyamak için kullanabilseydik? | TED | ماذا لو استخدمنا شيء موجود لدينا جميعاً في خزانة المطبخ في صباغة ملابسنا؟ |
O kadın her sabah uyanıp mutfağında beni çocuğunu kucaklarken görüyor. | Open Subtitles | هذه المرأة تصحوا كل صباح، وترى وجهي في مطبخها حاملًا طفلتها، |
Çünkü sen yetişkin bir adamsın ve annenin mutfağında turta yiyorsun. | Open Subtitles | لأنك رجل بالغ تجلس بمطبخ أمك وتأكل فطيرة |
"Tüfeğimi onun mutfağında bıraktım. | Open Subtitles | ألقيت بندقيتي في مطبخه معتقدا بأنها لم تكن محشوة |
Ve bana anlat, evimize perde almak istediğimizde başkasının mutfağında çalışmaya gittiğin zaman. | Open Subtitles | وقولي ذلك لي أنا عندما نريد ستائر أو شرفات وأنتِ تتسللين خارجة للعمل في مطبخ شخص ما |
Benden iki çift kokteyl alın... sonra birinin mutfağında yangın çıkarın. | Open Subtitles | هل تعلم, ربما ساحصل علي اثنان من الكوكتيل او اشعل الحريق في مطبخ شخص ما |
Sonra birdenbire kız kardeşini, kız arkadaşının mutfağında düzüyor. | Open Subtitles | و فجأة يُضاجع شقيقته على طاولة مطبخ صديقته؟ |
Büyük şefin mutfağında her şeyi öğrenebilirim. | Open Subtitles | أي مطبخ خبيرِ أطعمة حقيقيِ، وأنا أَصِلُ إلى الساعةِ. قَرأتَ كتابَي. |
Bir komşumuzun mutfağında, sandalyenin üzerine çıkmış ve komşunun şekerleme çekmecesini karıştırır vaziyette bulunmuş. | Open Subtitles | وقد وجدناه فى مطبخ الجيران واقف على كرسي وهو يدعبث فى درج الحلوى |
Gene de annemin mutfağında oturup, sigara içmesini seyretmekten iyidir. | Open Subtitles | أوه.. أياً كان ,هذا أفضل من الجلوس في مطبخ أمي ومشاهدتها وهي تدخن |
Eğer yalan söylediğin ortaya çıkarsa, gelip seni kendi mutfağında öldürürüm. | Open Subtitles | إن إكتشفت أنك كاذب سأعود لأقتلك فى مطبخك. |
mutfağında ve fantezilerindeki sevişmelerimiz hatırına, bana yardım et. | Open Subtitles | في ذكرى ممارستنا للحب في مطبخك و في خيالاتك، ساعدني الآن |
Mesela bir tanesi çocukluğumun geçtiği evin mutfağında yere uzanır, bir yandan sol elimin baş parmağını emip bir yandan sağ elimle annemin soğuk ayak parmaklarını tutardım. | TED | كانت واحدة منها اننا كنت استلقي على ارضية المطبخ في صغري وكنت امتص ابهام يدي اليسرى وامسك بإصبع قدم والدتي بيدي اليمنى |
- mutfağında domuz filan yok. | Open Subtitles | فهو نظيف جداً ورائحته جيدة ولطيف للغاية لا يوجد عندك خنزير في المطبخ |
Eve geldiğinde kendisini öyle iyi hissediyormuş ki yeni bir şeyler deneme arzusu duymuş ve mutfağında hoş koku ve saç yağlarıyla deneyler yapmış. | TED | وحقيقة أنها تعود لبيتها كل يوم سعيدة هو من قادها للبدء في التجربة بصنع العطور وزيوت الشعر في مطبخها. |
Gelin, artık gitsek iyi olacak. Janet, mutfağında yabancı görmeyi sevmez. | Open Subtitles | هيا ، الأفضل أن نخرج من هنا اٍن جانيت لا تحب الزوار فى مطبخها |
Şehir dışına gidip büyüdüğüm evin mutfağında olanları anlattım. | Open Subtitles | لذا فذهبت شمال الولاية و جلست بمطبخ المنزلي الذي نشأت به |
Yetkililer, George Sutter'ı evinin mutfağında bulduğunda olayı örtbas etmek için hiçbir girişimde bulunmamıştı. | Open Subtitles | المسؤولون وجدوا جورج ستر في مطبخه , لايخفي سعادته |
Boktan bir köydeki bir otobüste yığılmak kendi mutfağında düşmene, ev arkadaşlarının seni kaldırıp, hastaneyi arayıp arkadaşımız anevrizma geçiriyor demesine benzemez. | Open Subtitles | تختلف كثيراً عن سقوطك بالمطبخ فيقوم زميلك بالغرفة بإنقاذك, حتى ولو في الساعة الـ8 صباحاً |
- Hayır, biliyor Roxie. mutfağında yaralı numarası yapan adam hakkında senin bildiğinden çok daha fazla şey biliyor. | Open Subtitles | تعرف الكثير من المعلومات بشأنه الكاذب ينزف في مطبخكِ |