Aslında, o bazan yatmadan önce Mutfaktan bir fincan kakao içmeyi yeğlerdi. | Open Subtitles | في الواقع أحيانا يفضل كوباَ من الكولا كانتعاش ليلي من المطبخ |
Bazen Mutfaktan bir şeyler alır. Sadece bazen, neredeyse hiç. | Open Subtitles | أحياناً تاخد شيئً من المطبخ في بعض الأحيان فقط، ليس غالباً |
Personele söyleyeyim, Mutfaktan bir şeyler getirsinler. Hayır, hayır. | Open Subtitles | بالتأكيد،سأجعل أحد الخدم يجلب لك شيئًا من المطبخ |
Mutfaktan bir kova sıcak su getirip temizle içeriyi. | Open Subtitles | احضر سطل ماء ساخن من المطبخ. نظف هذه القذارة. |
Personele söyleyeyim, Mutfaktan bir şeyler getirsinler. Hayır, hayır. | Open Subtitles | بالتأكيد،سأجعل أحد الخدم يجلب لك شيئًا من المطبخ |
Mutfaktan bir ses duyuyorum, o da duyuyor. | Open Subtitles | أسمع صوتا قادما من المطبخ لقد سمعه هو كذلك |
Mutfaktan bir kova sıcak su getirip temizle içeriyi. | Open Subtitles | احضر سطل ماء ساخن من المطبخ. نظف هذه القذارة. |
Mutfaktan bir şeyler almayı çok daha kolay hale getiriyor. | Open Subtitles | يجعل الحصول على مادة خام من المطبخ أسهل بكثير. |
Küçükken Mutfaktan bir tuğla düşmüş. Bir daha hiç uzamadı. | Open Subtitles | وقعت عليها طابوقة من المطبخ عندما كانت صغيرة... |
Kilitlemeden önce, Mutfaktan bir şeyler ister misin? | Open Subtitles | تريد اي شئ من المطبخ قبل ان اغلقه |
Kate. Mutfaktan bir ses geldi. | Open Subtitles | كيت، سأتفقد الضجة من المطبخ |
Asad, Mutfaktan bir bıçak daha getir. | Open Subtitles | "أسد" أحضر سكيناً آخر من المطبخ |
Mutfaktan bir şey almalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أحظر شيئاً من المطبخ |
Sonra Mutfaktan bir ekmek bıçağı çaldım. | Open Subtitles | لذا سرقت سكينًا من المطبخ |
Ace, Mutfaktan bir şey istiyor musun? | Open Subtitles | (آيس) أتريد شيء من المطبخ ؟ |