"mutlu etmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • إسعاد
        
    • إرضاء
        
    • لإسعاد
        
    • سعداء
        
    • إسعادك
        
    • إسعادها
        
    • إسعادي
        
    • لإرضاء
        
    • لإسعاده
        
    • أجعلك سعيداً
        
    • لتجعلني سعيدة
        
    • لإرضائك
        
    • أجعلها سعيده
        
    • أن أجعلها سعيدة
        
    • أن أرضيه
        
    Ben söyleyeyim de, bilirsin, insanları mutlu etmek istiyorsan, mesela bana, balina şeklinde kesilmiş pasta almalısın. Open Subtitles أنا فقط أقول , تعرف إذا كنت تريد إسعاد الناس , بما فيهم أنا ستحضر كعك الحلوى على شكل حوت
    Savunma sanayisindeki dostlarını mutlu etmek için yaptın bunları. Open Subtitles لقد قمت بكل هذا الشيء من أجل إرضاء رفاقك في المصانع العسكرية.
    Beni partiye patronunu mutlu etmek için mi çağırdın? Open Subtitles أنت أخذتنى فقط إلى هذا الحفل لإسعاد رئيسك
    Baba, bazen başkalarını mutlu etmek için bir şeyler yapmalısın. Open Subtitles ابي, بعض الاحيان تحتاج ان تفعل اشياء لتجعل الاخرين سعداء
    Seni mutlu etmek için çabalamam gerekirken, evliliğimizin her gününü seni kandırarak harcadım. Open Subtitles أمضيت كلّ يوم مِنْ زواجنا في خداعك بينما توجّب عليّ أنْ أحاول إسعادك
    Sadece onu mutlu etmek istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أريد إسعادها
    Bir dahaki sefere beni mutlu etmek istediğinde yapma. Open Subtitles والمرة القادمة إذا أردت إسعادي ، فلا تفعل
    Tamam mı? Annemi mutlu etmek istiyorsun ve bunu takdir ediyorum. Open Subtitles فأنت تريد إسعاد أمي، وأنا أقدر هذا، حقاً
    22 yıl boyunca kötü bir adamı mutlu etmek için uğraştıktan sonra vazgeçti. Open Subtitles وبعد إثنين وعِشرين سنة مِن مُحاولتها إسعاد رجلٌ شرّير، وإختفى أخيراً
    Konu bir adamı mutlu etmek olduğunda, tam bir geri zekalısın. Open Subtitles عندما يكون الأمر بخصوص إسعاد رجل، فأنتِ غبيّة
    Çünkü muhtemelen, Bob'u "mutlu etmek" konusunda endişelisindir. Open Subtitles " لإنني أعلم بأنك على الأرجح قلقة بشأن إرضاء " بوب
    - Bir diğerini daha mutlu etmek istiyorum. Open Subtitles أريد إرضاء واحد آخر
    O adamı mutlu etmek deveye hendek atlatmaktan daha zordu. Open Subtitles استماتتي لإسعاد ذلك الرجل كانت كمحاولة السير لبلوغ الأفق.
    Ama hayallerini, sırf onları mutlu etmek için feda etmemelisin. Open Subtitles ولكن ليس عليك أن تضحي بأحلامك فقط لكي تجعلهما سعداء.
    Sonra anladım ki ben seni mutlu etmek için vaktimi boşa harcarken, sen herkesi boşverip aptal bir filmin parodisini yaparak kendini mutlu ediyormuşsun. Open Subtitles و بعد ذلك يتضح بأنني عندما كنت أضيع وقتي في محاولة إسعادك كنت تسعد نفسك على حساب الجميع
    Onu mutlu etmek senin işin değil. Open Subtitles ليست وظيفتك إسعادها
    O zaman, eğer... eğer gerçekten beni mutlu etmek istiyorsan, gitmeme izin ver. Open Subtitles لذا إذا أردت إسعادي فـ اتركني لوحدي
    Diplomaları, ailemi mutlu etmek için aldım. Open Subtitles لقد حصلتُ على الدكتوراةِ لإرضاء .والديّ،لكنّيوُضعتفيالقائمةالسوداء.
    Sanırım birisine değer verince, onu mutlu etmek için elinden geleni yapıyorsun. Open Subtitles أعتقد عندما تهتم لشأن أحدهم، فإنك تبذل ما بوسعك لإسعاده
    Sadece seni mutlu etmek istiyorum. Çünkü mutlu olmayı hak ediyorsun. Open Subtitles أريد أن أجعلك سعيداً فحسب، لأنك تستحق السعادة.
    Sırf beni mutlu etmek için babanla bu yaşadıklarına inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدّق أن تخوض كلّ ذلك مع أبيك فقط لتجعلني سعيدة.
    Beni mutlu etmek için yaptı, ben de sizi mutlu etmek için ve çok üzgünüm. Open Subtitles لقد فعل ذلك لارضائي وأنا فعلت هذا لإرضائك وأنا آسفه
    Onu mutlu etmek için her şeyi denedim ama o yalnızca David'i istiyordu. Open Subtitles جربت معها كل شئ حتى أجعلها سعيده ...ولكن أرادت ديفيد فقط ...لذا
    Ben tüm hayatımı onu mutlu etmek için harcadım ama o benim için denemez bile! Open Subtitles لقد قضيت حياتي كلّها محاولاً أن أجعلها سعيدة لكنّها لم تحاول قطّ من أجلي
    - Neden? Onu mutlu etmek istiyordum. Open Subtitles لأنني أردت أن أرضيه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more