Çok mutluydular. En saf anlamıyla mutlu. Annem ve babam gibi. | Open Subtitles | لقد كانا سعيدين جداً، سعيدين ببساطة مثل أمي وأبي |
Devam etmem en iyisi olacak ama çocuklar dün seninle çok mutluydular. | Open Subtitles | لربما من الأفضل أن أواصل حياتي ولكن الصغيرين كانا سعيدين جدّاً لرؤيتك يوم أمس |
Gerek duymamışlar. Burası, evleriydi ve birlikte mutluydular. | Open Subtitles | لم يكونا بحاجة لفعل هذا لقد كان هذا منزلهما، لقد كانا سعيدين |
Aynı zamanda komik de, çünkü çok mutluydular. | Open Subtitles | لكنّه الأمر مضحك لأنهم كانا سعيدان معاً |
Bıktırıcı bir şekilde mutluydular. | Open Subtitles | كانوا سعيدان بشكل مقرف |
Onlar olabildiğince mutluydular çünkü gözlem haftaları boyunca tek bir mantıklı söz bile söyleyememişti. | TED | حسنا، فقد كانوا سعداء للغاية، لأنه لم يقل كلمة تعقل خلال أسابيع الملاحظة. |
mutluydular. | Open Subtitles | لقد كانوا سُعداء |
İlgilenmeleri gereken hastalardan biri eksildiği için mutluydular sadece. | Open Subtitles | أعتقد أنهم كانوا سعيدين وحسب بالتخلي عن مريض والتخلص منه ومن الإهتمام به |
Çektikleri zaman epey mutluydular. İş iyiydi. | Open Subtitles | لذا عندما يدخنانه، يكونان سعيدين جدّاً، والعمل جيّد. |
Onlarda bir zamanlar mutluydular. | Open Subtitles | والدي كانا سعيدين يوما ما بالطبع |
Evet öyleydiler, gerçekten mutluydular. | Open Subtitles | نعم، هذا صحيح كانا سعيدين حقا |
O ahmaklar beni gözden ırak tutabildikleri için gayet mutluydular. | Open Subtitles | ... الحمقى كانوا سعيدين بابعادي |
Ama hep mutluydular. | Open Subtitles | لكنهما بدوا سعيدين. |
Çok mutluydular, ve iki tane yakışıklı oğlulları vardı: | Open Subtitles | كانا سعيدين للغاية، وحظيا بابنين وسيمين: (ديتر) و(رولف). |
Ama birlikte çok mutluydular. | Open Subtitles | هي أنفصلت عن الدكتور (مايك)؟ لكنهما كانا سعيدان مع بعض |
Bazıları beni sonradan tanıdı, fakat sanırım çok mutluydular. | TED | وبعضهم تعرف عليَّ لاحقاً، ولكن أعتقد أنهم كانوا سعداء. |
Onları bir çobanın sürüsünü koruduğu gibi koruduğumuz için mutluydular da. | Open Subtitles | كانوا سعداء لأننا حميناهم كراعي يحمي خرافه |
mutluydular. | Open Subtitles | كانوا سُعداء |