Eğer babamı, bu korkunç nöbetlerden birini geçirirken görürsem bu bana, anlatabileceğimden çok daha fazla acı verir. | Open Subtitles | انه مؤلم لى اكثر من استطاعتى التعبير. لو انى ارى والدى فى واحدة من هذه النوبات المفزعة |
Bu nöbetlerden kurtulmak için, şehir parkında uzun yürüyüşler yaptım. | Open Subtitles | ولكي افيق من هذه النوبات كنت أمشي مسافات صويله في الحديقه العامه |
Psikotik nöbetlerden haberdarlardı ve onu sakladılar ve bu yüzden insanlar öldü. | Open Subtitles | كان يعلمون بشأن النوبات الذهنية التي تسببها منتجاتهم قاموا بتخبئة ذلك ، و لقى العديد حتفهم" |
Şimdiye kadar bu nöbetlerden kaç tane geçirdin? | Open Subtitles | كم من هذه النوبات لديكِ بالفعل؟ |