nöronlar çok fazla enerji harcadığı için vücut büyüklüğü ile nöron sayısı arasında bir seçim olması gerektiğini bulduk. | TED | و الذي وجدناه هو أن بسبب تكلفة الخلايا العصبية المرتفعة، هناك تقايض بين حجم الجسم و عدد الخلايا العصبية. |
nöronlar, sinir hücreleri gerçekte bir bakıma uyanık olduğunuz zaman kadar aktiftir. | Open Subtitles | لا يتوقف المخ عن العمل إطلاقاً حيث تبقى الخلايا العصبية بنفس نشاطها |
Bazen öldürdükten sonra nöronlar tekler ve aşırı uyarılmış hale gelirsin, bu da bazı şeyler görmene yol açar. | Open Subtitles | نوعا ما، عادة بعدما تقتل الخلايا العصبية فى الدماغ تختل و تصبح اكثر تحفزا مما يجعلك تبدأ برؤية اشياء |
Kulağa kötü bir şeymiş gibi geliyor ama aslında oldukça iyi bir şey çünkü bütün nöronlar boyansaydı burada karmakarışık bir görüntü olurdu. | Open Subtitles | قد يبدو هذا سيئاً،لكنه في الحقيقة أمر جيد جداً لأنه لو كانت جميع العصبونات قد صُبغت سيكون المشهد كتلة محيرة |
Bir anıya her eriştiğinizde nöronlar harekete geçer ve böylece hafıza güçlenmiş olur. | Open Subtitles | كل مرة تلج فيها إلى ذِكرى يتم تنشيط الخلايا العصبية وتلك الذكرى تقوى |
Beyindeki nöronlar sayesinde ortaya çıkan iyonik akım voltajın yükselmesine sebep oldu. | Open Subtitles | التيارات ألايونية انها تتدفق الى الخلايا العصبية في دماغه مسبباً تقلبات الفولطية |
Ama nöronlar kesik, beyindeki hasar da kırık bir kemik değildi. | Open Subtitles | لكن الخلايا العصبية ليست جروح, و الدماغ المريض ليس عظم مكسور. |
Bu toplulukların oluşturduğu nöronlar, birer bilgi işleme araçlarıydı. | TED | لذا فإن الخلايا العصبية هي أجهزة معالجة المعلومات التي بنته تلك المجتمعات من الخلايا. |
Öyle deniyor çünkü tüm bu nöronlar farklı renklerde parlıyor. | TED | وسمّي كذلك بالطبع لأن كل من هذه الخلايا العصبية متوهجة بألوان مختلفه |
Sinapslarda, yani nöronlar arası bağlantılarda da hareket artışı gözlemlenir. | TED | كما أن هناك ارتفاع في نشاط الوصلات العصبية، الترابط بين الخلايا العصبية. |
İlk nöronlar denizanalarından gelmiş. | TED | الخلايا العصبية الأولى كانت من قنديل البحر. |
Bilim adamları bukalemun etkisinin ayna nöronlar olarak bilinen özel bir grup nöron sayesinde mümkün olduğuna inanmaktadır. | TED | ويعتقد العلماء أن تأثير الحرباء يحدث بسبب مجموعة خاصة من الخلايا العصبية المعروفة باسم مرآة الخلايا العصبية. |
Ayna nöronlar bir çeşit beyin hücresidir. Bu hücreler, eylemi biz gerçekleştirdiğimizde de aynı eylemi yapan birisini gözlemlediğimizde de eşit ölçüde etkileşim gösterir. | TED | مرآة الخلايا العصبية هي نوع من خلايا الدماغ تستجيب بالتساوي عندنا نفعل شئ ما كمثل أن نرى شخص آخر يفعل الشئ نفسه. |
Bu nöronlar öğrenme ve kişisel farkındalık açısından önem taşır. | TED | هذه الخلايا العصبية مهمة للتعلم والوعي بالذات. |
işe hazırdırlar. Olfaktör nöronlar vücutta her 4-8 haftada bir düzenli olarak yenilenen tek nöronlardır. | TED | وجاهزة للعمل. إنها الخلايا العصبية الوحيدة في الجسم التي تتبدل بشكل دوري كل أربع إلى ثمان أسابيع. |
Ne var ki, bazı nöronlar prefrontal kortekse diğerlerinin olduğundan çok daha uzaktır. | TED | المشكلة أن هناك بعض الخلايا العصبية أبعدُ بكثير عن قشرة الفص الجبهي من غيرها |
Bu kümeler, nöronlar arasındaki taşımayı ve iletişimi engeller ve beynin içindeki iletişimin çökmesine sebep olur. | TED | التكتل يعطل النقل والتواصل على طول الخلايا العصبية ويتسبب في انهيار الاتصالات داخل الدماغ. |
Şu anda nöronlar ışığa daha hassas olmak için genetik olarak değiştirilebiliyor. | Open Subtitles | الآن، العصبونات يمكن تعديلها جينيًّا لزيادة معدل استجابتها للضوء. |
Çoğu insan dopamini beyni mutlu eden kimyasal olarak düşünse de, bazal gangliyondaki dopamin içeren nöronlar bu hastalıkta teker teker yok olur, işte dopamin buna neden olur. | TED | رغم أنّ معظم الناس يظنون أنّ الدوبامين هو مادة السعادة في الدماغ، إلا أنّ العصبونات التي تحتوي على الدوبامين في العقدة القاعدية تموت بسبب مرض باركنسون، وهذا ما يتسبب بالمرض. |
Herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde küçücük miktarda nöronlar bile etkinleşse, beynin her yerinde kıvılcım oluşturacak bu enerji yükü sürdürülemez. | TED | وحتى لو أن نسبة قليلة من العصبونات أطلقت في منطقة معينة في وقت واحد فعبء الطاقة الناتج عن توليد التموجات عبر كامل الدماغ سيكون غير محتمل. |
Bulgularımıza göre bu yaşlı beyinlerde yeni nöronlar üreten kök hücre sayısı daha fazladır. | TED | حيث اكتشفنا أن هناك خلايا جذعية عصبية أكثر تقوم بإنتاج خلايا عصبية جديدة في دماغ الفأر المسن. |
Bu cılız yapı beyinleri o kadar kırılgan yapıyor ki çarpma durumunda, nöronlar genişliyor ve hatta yırtılıyor. | TED | هذا التكوين الطويل والضعيف يجعلها هشة جداً حيث أنه عند حدوث اصطدام تتمدد الأعصاب وحتى أن الدموع تسيل. |
Plastisiteye dair klasik deyişi belki duymuşsunuzdur: birlikte ateşlenen nöronlar, birlikte bağlanır. | TED | وربما سمعتم بالقول المأثور التقليدي عن المرونة: الخلايا العصبية التي تتشكل وتتوهج وترتبط. |