İnternet iki milyar insana -ya da dünya nüfusunun yüzde otuzuna- ev sahipliği yapıyor. | TED | إن الإنترنت اليوم هي حاضنة لملياري إنسان، وهي حوالي 30 بالمئة من سكان العالم. |
Sonunda birkaç yıl sonra, 2000'lerde dünya nüfusunun yüzde beşi www'i kullanır hale geldi. | TED | وفي الواقع، وبعد بضع سنوات في عام 2000 تحديدا، خمسة بالمئة من سكان العالم كانوا يستخدمون شبكة الويب العالمية. |
Bu dünya nüfusunun yüzde onuna | Open Subtitles | إنها سمة شخصية يحملها عشرة بالمئة من سكان العالم |
dünya nüfusunun yüzde 95'inin 500 doları yok. | TED | ان 95 في المئة من سكان العالم لا يمتلكون 500 دولار |
İlgili araştırmacılara göre, dünya nüfusunun yüzde 83'ü bağımsız medyanın olmadığı toplumlarda yaşıyor. | TED | وفقا للباحثين ذوي الصلة، فإنّ 83 في المئة من سكان هذا الكوكب يعيشون في مجتمعات لا وجود فيها لصحافة مستقلة. |
İngiltere'de bu okul nüfusunun yüzde 10'dan fazlası. | TED | في المملكة المتحدة، ذلك أكثر من 10 في المائة من تلاميذ المدارس. |
Hayır, tam tersine bir noktaya kadar değiştiler şimdi ücretlerin tutulması için yüzde 70'i bize destek veriyor, yani demek istediğimi tekrar ediyorum: Stockholm nüfusunun yüzde 70'i daha önce bedava olan bir şey için bir ücret alınmasını istiyor. | TED | لا، بالعكس، وافقوا عليها لدرجة ان 70 بالمئة قاموا بدعم ابقاء الرسوم، اعني بذلك-- سأعيد: 70 بالمئة من سكان ستوكهولم يودون ابقاء الرسوم لشيء كان في السابق مجاني |
İnsanın belini kıran ve ruhunu ezen aşırı yoksulluk altında yaşayan insanların sayısı 1990'da dünya nüfusunun yüzde 43'ünden 2000'de yüzde 33'e ve sonra 2010'da yüzde 21'e düştü. | TED | ينخفض عدد الناس الذين يعيشون في الفقر الشديد من ٤٣ في المئة من سكان العالم في عام ١٩٩٠ إلى ٣٣ في المئة في عام ٢٠٠٠ وثم إلى ٢١ في المئة في ٢٠١٠. |
Eğer bir ülkeni 35 yaşın altındaki nüfusunun yüzde 70'ten fazlası işsizse, bu durum halihazırda bu ülkenin ekonomisine büyük ölçüde tesir edeceği gibi daha da fazla gelecekte tesir edecektir. | TED | إذا كان أكثر من 70 في المئة من سكان البلد تحت سن الخامسة والثلاثين عاطلين عن العمل ، بالطبع سيكون لهذا تأثيرٌ كبيرٌ على الاقتصاد في الحاضر وقد يكون أكثر من ذلك في المستقبل. |
Bugün, gelişmekte olan piyasalar içinde yaşayan birçok kişi yani dünya nüfusunun yüzde 90'ı, siyasi haklar ile batılılaşma saplantısının konuyla bir alakası olmadığını düşünüyor ve asıl yiyecek, barınak, eğitim ve sağlık dağıtımının önemli olduğunu düşünüyor. | TED | اليوم الكثير ممكن يعيشون في بلدان الاسواق الناشئة , حيث يعيش 90 في المئة من سكان العالم يعتقدون بان الهاجس الغربي بالحقوق السياسة خارج عن الموضوع و أن المهم هو تقديم الطعام و المأوى و التعليم و الرعاية الصحية |
Ek olarak, tahmin ediliyor ki insan nüfusunun yüzde 2'sinin hayatının bir döneminde kronik yarası olacak. | TED | بالإضافة إلى ذلك، فإنه يقدر أن حوالي اثنين في المئة من السكان سيتعرضون لجرح مزمن في مرحلة ما من حياتهم. |
Dünya nüfusunun yüzde 40'ı içme sularının yarısını bu eriyen buzullardan almaktadır. | TED | أربعون في المائة من كل الناس في العالم يحصلون على نصف مياة شربهم من الجليد الذائب. |
Dünya nüfusunun yüzde 10’unu oluşturuyor, çoğu yoksulluk içinde. | TED | 10 في المائة من سكان العالم، أغلبهم في حالة فقر |