Bu defa son olduğunu düşündüklerinde insanların size nasıl baktığını bilirsiniz değil mi? | Open Subtitles | أتعرفون كيف ينظر الناس إلى بعضهم عندما يدركون أنهم لن يروا بعضهم ثانيةً؟ |
Değneklerinin üstünden sana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت كيف تنظر إليك وهي تسير بالمشاية |
Bana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | أظن أن كلانا يعرف ماذا أفعل هنا رأيت كيف نظرت لي من قبل |
Gözlerinin içine nasıl baktığını mutlaka fark etmişsindir. | Open Subtitles | بالتأكيد لاحظت الطريقة التي ينظر بها في عينيك. |
Yolda yeni kıza nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد لاحظت طريقة نظرتك الى الفتاه الجديدة |
Sana nasıl baktığını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت الطريقة التي كانت تنظر بها إليك؟ |
Robin, David'in az önce bana nasıl baktığını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ الطريقة التي نظر بها ديفيد إلي ؟ |
Dylan, o hala aynı insan. İnsanların ona nasıl baktığını görünce... | Open Subtitles | لا يزال نفس الشخص ليس عندما أرى كيف ينظر الناس إليه |
Sonra büyük şehre taşındığımda bu dünyada herkesin bana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | وعندما انتقلت الي هنا هذا العالم، عندما رأيت كيف ينظر الجميع إلي |
Buck'ın cenazede David'e nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت كيف ينظر بيك إلى دافيد فى الجنازة |
Ona nasıl baktığını gördüm, onun sana nasıl baktığını da. | Open Subtitles | لقد رأيت كيف تنظر إليها و كيف تنظر هي إليك. أنا أعرف هذه النظرة |
Ona nasıl baktığını gördüm, gözümden kaçtığını sanma. | Open Subtitles | لقد رأيتك كيف تنظر إليها لاتعتقد بأني لاأشاهد |
Ona yanaşıp elini tuttuğunda sana nasıl baktığını biliyor musun? | Open Subtitles | عندما تقف بجانبها وتمسك بيدها، أتعرف كيف تنظر لك؟ |
Odana girdiğinde bana nasıl baktığını gördün mü? | Open Subtitles | رأيت كيف نظرت عندما ذهبت إلى حسابك ن غرفة ضيوف؟ |
James Levay'e nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي ينظر بها إلى جيمس ليفاي |
Tabağıma nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | رأيت طريقة نظرتك لطبق طعامي. |
- Yavrunun sana nasıl baktığını gördüm. Bir şey söylemiş olmalı. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقه التى تنظر بها الفتاه اليك ، لابد وانها قالت شىء |
Doğru. Arkadaşın Mauricio'nun bana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي نظر بها صديقك موريسيو إلي |
O akşam yemeğe geldiğinizde ona nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | رأيت طريقة نظرك إليه ليلتئذٍ حين شاركتِنا العشاء. |
Ama sana nasıl baktığını görünce ne olduğunu anladım. | Open Subtitles | لكن عندما رأيت طريقة نظره لك عرفت طبيعته |
Ona nasıl baktığını, onunla nasıl konuştuğunu görüyorum... | Open Subtitles | إنني أرى كيف تنظرين إليه وكيف تتحدثين معه لا ، لا ، لا ، لا |
Bana nasıl baktığını görüyorum. Neden ne hissettiğini söylemiyorsun? | Open Subtitles | أرى الطريقة التي تنظر لي بها، لمَ لا تخبرني ما شعورك ؟ |
Baba bana nasıl baktığını görmeliydin. Çok boğucuydu. | Open Subtitles | أبي، أنت لم ترى الطريقة التي كان ينظر بها إليّ، كان جاداً نوعاً ما |
Hamile olduğunu öğrendiğinde, ona nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي نظرت اليها عندما اكتشفت انها حامل |
İnsanların bize nasıl baktığını görmüyor musun? | Open Subtitles | الا تلاحظ كيف ينظرون الينا هنا ؟ |
Kaltağın teki. Eşarbıma nasıl baktığını gördün mü? | Open Subtitles | إنها قحبة , هل رأيت كيف كانت تنظر لوشاحي ؟ |