| Daha önce hiç görüşmedik, beni nasıl bulduğunu da bilmiyorum. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن التقيتها ولا أعلم كيف وجدتني |
| O cesedi nasıl bulduğunu bilmeyi isterdim. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أَعْرفَ... كيف وجد تلك الجثة |
| Aslında, bilim insanları bu durumun farkındaydı ama yine de bu Natalia'nın Kuzey'deki örneği nasıl bulduğunu tam olarak açıklamıyor. | TED | عرف العلماء كل ذلك بالفعل، لكن لا يزال يصعب تفسير كيف وجدت ناتاليا واحدا في أقصى الشمال. |
| Ama senin bu yarışmaya katılabilmen için babanın parayı nasıl bulduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لكن أتعرفين كيف حصل أباك على المال لإدخالك المسابقة؟ |
| Ayrıca kızımızın onu nasıl bulduğunu da açıklıyor. | Open Subtitles | أجـل , هذا يشرح أيضاً كيف عثرت عليه فتاتنا |
| Geçen yıl, numaramızı nasıl bulduğunu, hatta bize ulaşmak için bir telefona nasıl eriştiğini bilmiyorum. | TED | ولا أعلم، السنة الماضية، كيف حصلت على رقم هاتفنا، أو حتى كيف كان لديها إمكانية الوصول إلى هاتف للاتصال بنا. |
| Pekâlâ, Simon. Bize nasıl bulduğunu anlat. | Open Subtitles | حسناً يا سيمون أخبرنا إذاً كيف وجدته |
| Ama onun beni nasıl bulduğunu anlatabilirim. | Open Subtitles | استطيع ان اقول لك كيف وجدني |
| Onu nasıl bulduğunu bilmek istiyorum... ve o nerede, şimdi! | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف وصلت إليه و أين هو الآن |
| Beni nasıl bulduğunu bilmiyorum ama adamlarımı ele vereceğimi sanıyorsan... | Open Subtitles | لا أدري كيف وجدتني لكن إن اعتقدتِ أنني سأسلم أحد رجالي... |
| Önce, beni nasıl bulduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أولا, أريد أن أعرف كيف وجدتني |
| Beni nasıl bulduğunu sormayacağım. | Open Subtitles | لن أسألك كيف وجدتني |
| Patronumun bu adamları nasıl bulduğunu da bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف وجد رئيسي أولئك الأشخاص |
| Ford'un Cindi'yi nasıl bulduğunu bilmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نعرف كيف وجد فورد سيندي |
| Teğmenin kitabı nasıl bulduğunu, onu nasıl vurduğumu ve nasıl çiftliğimi yakıp suçluların Tallmadge'in adamları olduğunu söylediğimi açıklıyor. | Open Subtitles | كيف وجد الكتاب ، و كيف أطلقتُ النار عليه كيف أحرقتُ مزرعتي و قلت أن رجال (تالمادج) هم الملامون |
| Sana burayı nasıl bulduğunu sorabilir miyim acaba? | Open Subtitles | هلّ يمكنني أن أسألك سؤالا كيف وجدت هذا المكان ؟ |
| 604 First Avenue'daki o cesedi nasıl bulduğunu söyle bana. | Open Subtitles | أخبرني مجدداً كيف وجدت تلك الجثة بغرفة 604 |
| Uyuşturucuyu nasıl bulduğunu bana gösterir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع ان تريني كيف وجدت المخدرات؟ |
| Onları nasıl bulduğunu bilmiyorum ama dediklerini yapmazsam beni mahveder. | Open Subtitles | كيف حصل عليها، وأنا لا أعرف، ولكن إذا كنت لا تفعل كل ما هو يريد، انه يمكن ان تدمر لي. |
| Evet, ben de numaramı nasıl bulduğunu öğrenmek isterdim. | Open Subtitles | نعم,وأحب أن أعرف كيف حصل على رقمي |
| Beni nasıl bulduğunu da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم حتى كيف عثرت عليَ. |
| Haberi yaparsan ya da bana bir daha şantaj yaparsan haber kaynaklarını nasıl bulduğunu herkes öğrenir. | Open Subtitles | تسرب هذه القصة أو تحاول حتى ابتزازي مجددًا سأحرص على أن يعلم الجميع كيف حصلت على أدلتك |
| Pekâlâ, Simon. Bize nasıl bulduğunu anlat. | Open Subtitles | حسناً يا سيمون أخبرنا إذاً كيف وجدته |
| Beni nasıl bulduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعرفُ كيف وجدني. |
| Onu nasıl bulduğunu bilmek istiyorum... ve o nerede, şimdi! | Open Subtitles | أريد أن أعرف كيف وصلت إليه و أين هو الآن |
| Bana o yeri nasıl bulduğunu anlat. | Open Subtitles | أخبريني مجدداً كيف وجدتي هذا المكان |
| - Parayı nasıl bulduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس لأنه مهما لا أعرف كيف يجد أمواله |
| Bir yüzyılın büyük bir kısmı, babamızın bizi nasıl bulduğunu merak ettim. | Open Subtitles | لما يقارب قرنًا أخذت أتسائل كيف وجدنا والدنا. |