"nasıl değiştiğini" - Translation from Turkish to Arabic

• كيف تغير
• كيف تغيرت
• كم تغيرت
• كيف تتغير
• كيف يتغير
• كيفية تغير

Dünyanın nasıl değiştiğini anlamanın önemli yanı bu.
الأن نأتي الى القسم الأهم وهو كيف نفهم كيف تغير العالم.

Aramıza kamera girdiğinde sesinin nasıl değiştiğini duydum.
لقد سمعت كيف تغير صوتك عندما شغلت الكميرا بيننا

İşin kötü tarafı neyin, nasıl değiştiğini bilmiyoruz.
والأسوأ هو أننا لا نعلم كيف تغيرت الأمور

Yani, dünyanın zamanında geriye gidebilir ve bu tür canlandırmalar yaparak dünya tabiatının, böyle bir iklim olayına bağlı olarak nasıl değiştiğini anlayabiliriz.
يمكننا العودة إلى الأرض في الماضي والقيام بهذه الأنواع من إعادة البناء وفهم كيف تغيرت المناطق الطبيعية في الأرض استجابة لمثل هذا الحدث المناخي أو نتيجة استخدام الأرض.

Herşeyin nasıl değiştiğini bu yıl size gösterirken biraz daha ciddi olmaya çalışacağım.
و يتخطون كل هذا...سأحاول أن أكون أكثر جديَّة هذا العام و أنا أريكم كم تغيرت الأحوال.

Ve biz hakikaten dijital teknolojinin nasıl değiştiğini, ve genç, bağımsız film yapımcılarının nasıl cüzi bir maliyet ile film çekebildiklerini izliyoruz.
ونحن فعلا نبحث كيف تتغير التقنية الرقمية, وكيف للمخرجين الشباب المستقلين أن يتمكنوا من صناعة الأفلام بتكلفة منخفضة.

Işıkların zaman içinde nasıl değiştiğini ve astronomik ışıkların rengini inceleyerek patlayan yıldızların doğası hakkında fikir sahibi oluyorum.
من خلال دراسة كيف يتغير الضوء مع الوقت ولون الأضواء الفلكية، قد تكونت لدي فكرة حول طبيعة النجوم المتفجرة.

Görme yetisi olan gök bilimciler, ışık yoğunluğunun zamanla nasıl değiştiğini yorumlamak için, buna benzer bir grafiğe ihtiyaç duyarlar.
يعتمد علماء الفلك الذين يمكنهم الإبصار على هذا النوع من التبيانات لتفسير كيفية تغير كثافة الضوء هذه مع مرور الزمن.

Kainatın bir gaz bulutundan belki 100 milyar galaksiyle dolu bir yere sonu gelmek bilmeyen karmakarışık bir dansla dönerek nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor.
إنه يظهر كيف تغير الكون من غيمة من الغازات إلى مكان يزخر بما يبلغ تقريبا 100 مليار مجرة . تدور فى رقصه فوضويه شاسعه

Arthur'un nasıl değiştiğini gördün.
لقد رأيت كيف تغير آرثر.

Sadece her şeyin nasıl değiştiğini düşünüyorum.
أنا أفكر في كيف تغير كل شئ

Harvard'dan mezun Ivy League görmüş bir ekonomisti, Arjantin'in başına verebilirsiniz. Gene de ülkeyi batıracaktır çünkü kuralların nasıl değiştiğini bilmemektedir.
يمكنك اتخاذ عضو رابطه خريجي جامعة هارفارد في الاقتصاد، ضعه في منصب مسئول الأرجنتين الأول, ستنهار البلد أيضاً لأنه لا يفهم كيف تغيرت القواعد.

Ailenizin nasıl değiştiğini söyleyemiyor olmanız çok ilginç.
انه لمذهل حقا انه لايمكنك القول - كيف تغيرت انت وعائلتك

Yapmayın. Bana hayatınızın nasıl değiştiğini biraz anlatın.
هيا يا رفاق أخبروني كيف تغيرت حيانكم

O herif yüzünden şehrin nasıl değiştiğini herkes görebilir.
اي سخص يستطيع أن يلاحظ كم تغيرت بسببه

Her şeyin nasıl değiştiğini görebiliyorsun.
يمكنك أن ترى كم تغيرت الأشياء

SDSS-V'te gökyüzünün her bir köşesine birkaç kere geri dönüyoruz, bu sayede zamanla nasıl değiştiğini görmüş oluyoruz.
لذلك في SDSS-V، نعود إلى كل جزء من السماء مرات عديدة. كي نرى كيف تتغير هذه الأهداف بمرور الوقت.

Ve sonra TMS'yi RTPJ'ye uygulayabiliriz, ve insanların yargılarının nasıl değiştiğini sorabiliriz.
ثمّ يمكننا أن نستعمل تي إم إس في آر تي بي جيه و نسأل كيف تتغير تقديرات النّاس .

Yoğunluk kontrastının nasıl değiştiğini görüyor musunuz?
انظر كيف تتغير الكثافة ؟

Geçen 50 yıl içinde, sigaranın tehlikeleri bir modelin nasıl değiştiğini gösterir, ve bir endüstrinin beğenmedikleri modelle nasıl savaştığına örnektir.
في تاريخ الـ٥٠ سنة الماضية، خطر التدخين يريكم كيف يتغير النموذج، و كيف يحارب مجال الصناعة ضد نموذج لا يعجبه.

Büyürken, insanların nasıl değiştiğini her zaman merak ederdim.
وعلى مدار سنوات عمري الماضية كنت دائماً منجذباً إلى فكرة كيف يتغير الناس.

Daha çok politikacılar ve şirketler kesimi dünyanın nasıl değiştiğini görmek istiyor.
وأيضًا فهناك المزيد من صانعي السياسات وقطاعات الشركات تود أن ترى كيف يتغير العالم.

Deneklerimizin duygusal deneyimlemelerinin yaşlandıkça nasıl değiştiğini gözlemledik. Katılımcılarımız bir haftalığına eletkronik alıcılar taşıdılar.
ودرسنا إمكانية و كيفية تغير تجاربهم العاطفية مع تقدمهم في السن كان المشاركون معنا يحملون جهاز اتصال الكتروني