50 yıl sonraki filmlerin, nasıl olabileceğini hayal edebilir. | Open Subtitles | إنه يتخيل كيف ستكون الأفلام بعد خمسين عاماً. |
Bütün hayatımızın nasıl olabileceğini düşün. | Open Subtitles | فتخيلي كيف ستكون حياتنا إن كنّا بها سويًا! |
Hayatımın nasıl olabileceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | تساءلت كيف ستكون حياتي |
Bunun beyinde nasıl olabileceğini açıkladı ve ilgi gösterdi. Ona verileri gösterdim. | TED | فوضح لي كيف يمكن أن يحدث ذلك في الدماغ، وازداد اهتمامه. فأريته البيانات. |
Yaratıcı teknolojinin nasıl olabileceğini; hayatımızda ve davranışlarımızda bu çözümleri ve yaratıcılıkları seçebileceğimizi; zamanın akışını sekteye uğratmak yerine onaran, yeniden yapılandıran o anları tekrar tekrar gördük. | TED | لقد شهدنا مرارا وتكرارا كيف يمكن أن كون التكنولوجيا عبقرية، وفي حياتنا وفي أعمالنا، وبوسعنا أن نختار تلك الحلول وتلك الابتكارات وتلك اللحظات التي تستعيد تدفق الوقت بدلاً من تفتيت عليه. |
Gıda güvenliğinin, işlerin ve kültürlerin denize bağlı olduğu yerler için sürdürülebilir yönetimin nasıl olabileceğini anlamaya yardımcı oluyordum. | TED | كنت أساعد في معرفة كيف يمكن أن تبدو الإدارة المستدامة للأماكن التي يكون فيها الأمن الغذائي والوظائف والثقافات تُعول كلها على البحر. |
nasıl olabileceğini düşün. | Open Subtitles | ! فكّر كيف ستكون ! |
Seninle zaman geçirip... ..iki insan birbirlerini sevdiğinde gerçek hayatın nasıl olabileceğini görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا يجب أَن آخذ بعض الوقت... لأريكِ كيف يمكن أن تكون الحياة الحقيقة... إذا شخصان إهتما حقاً ببعضهما البعض |
Sana hemen cevap vermeni öneririm, Luxanların nasıl olabileceğini bilirsin. | Open Subtitles | أقترح أن تجيبه بسرعه أنت تعرف "كيف يمكن أن يصبح "اللكسيان |
Hayatımın şu an gerçekte nasıl olabileceğini görmüş oldum. | Open Subtitles | أني حصلت على الفرصة لأرى... كيف يمكن أن تكون حياتي فعلاً |
Bunun nasıl olabileceğini anlıyorum. | TED | أفهم كيف يمكن أن يحدث هذا. |
Bunun nasıl olabileceğini düşündüm. Sana sormak istiyorum Masal; | Open Subtitles | و فكرت كيف يمكن أن يحدث |