Şehrinizde değiştirmek istediğiniz bir şeyi düşünün, sonra bunu nasıl yapacağınızı düşünün, nasıl gerçekleştireceğinizi. | TED | فكر بالتغيير الذي تريد أن تراه في مدينتك، ثم فكر في كيفية الوصول إليه، كيف يمكن أن تحوله إلى حقيقة. |
Şimdi size Wii kumandası ile bunu nasıl yapacağınızı göstereceğim. | TED | الذي سأريكم فعله هو كيفية إنشائها بجهاز التحكم |
nasıl yapacağınızı bildiğinize emin olduğunuz şeyleri artık nasıl yapacağınızı bilemezsiniz. | Open Subtitles | أمور تكون واثقاً من كيفية القيام بها, لم تعد تستطيع القيام بها مجدداً ببساطة |
nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz. Biz sizden daha iyiyiz. | Open Subtitles | أنت ليس لديكي فِكرة عن كيفية فِعلها، ونحنُ أفضل. |
İşinizi nasıl yapacağınızı söylemek istemem ama bunlar su borusuna benzemiyor. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا لا أقول لك كيفية القيام بعملك ولكن هذه لا تبدو مثل أنابيب المياه. |
Mesele şu: Bir kitapçıya gidebilirsiniz. Evet, şu an! Uzman kişilerce yazılmış ve nasıl yapacağınızı anlatan en az on kitap alabilirsiniz. | TED | يمكنك التوجه نحو متجرٍ لبيع الكتب - في الحال!- وشراء ما لا يقل عن عشرة كتبٍ لخبراء معتمدين تتطرق إلى كيفية قيامك بذلك. |
nasıl yapacağınızı bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد معرفة كيفية قيامهم بهذا، |
nasıl yapacağınızı bildiğinizi sanıyorsunuz. | Open Subtitles | تعتقدين أنك تعرفين كيفية القيام بذلك |
Çünkü, elbette, bunu gerçekte nasıl yapacağınızı söylemiyorlar eğer istiyorsanız kendiniz yapın ve bir tasfiyehaneniz de yoktur. | TED | لانها .. في الحقيقة لا تخبرك كيفية القيام بهذا الامر فعلاً ان اردت القيام بذلك - التعدين - دون ان تملك مصنعاً للحديد الصلب |
Bunu nasıl yapacağınızı size göstermem gerek dikkatle dinleyin. | Open Subtitles | . و الآن ، أنا في حاجة إلى أن أريك كيفية القيام بذلك ... . |