"nasser" - Translation from Turkish to Arabic

    • ناصر
        
    Nasser, telefon sana. Sanırım annen arıyor. Open Subtitles ناصر, مكالمة هاتفية لك أعتقد أنها والدتك
    O zamanlar Nasser Ali olarak biliniyordum Open Subtitles هناك اجتمعتُ بالمدعو ناصر علي, الذي أريد إخباركم عنه.
    Nasser Ali Abdi komünist kardeşinin yanında oturunca ingiliz amerikalılar da bunu bir şey sanıyordu. Open Subtitles جلستُ مع ناصر علي أخ عبدي, الشيوعي يضجّ كالعادة ضد الإنجليز والأمريكان.
    Nasser Ali kemanıyla tek bir şarkı istedi Open Subtitles أراد ناصر علي شيئاً واحداً, أن يعرف على كمانه الجديد.
    Nasser Ali Khan, gelmiş geçmiş en iyi kemancıydı Open Subtitles ناصر علي خان, أفضل عازفي الكمان في زمانه.
    Nasser Ali'nin oğlu olmasa da Open Subtitles على الرغم من أن أبوّة ناصر علي لم تكن طبيعية
    Nasser Ali çok ilgili bir baba değildi kızı da onun bu halini pek sevmiyordu. Open Subtitles وبما أن ناصر علي كان مهتماً بعلم النفس الداخلي وابنته تشبهه, فقد كان متأكداً من ارتباطهما.
    Abdi düşünceli ve ciddi Nasser Ali arsız ve keskin Open Subtitles فـ عبدي كان واعياً وجادّاً, أما ناصر علي فكان متحدياً ومتهوراً.
    İkinci günün şafağı sökerken Ali Nasser zevklerini unuttu. Open Subtitles مع فجر اليوم التالي, تذكّر ناصر علي متعاً منسية.
    3. gün Nasser Ali sıkılmıştı Open Subtitles في اليوم الثالث, خرج ناصر علي من حالة الملل.
    Nasser Ali yardım için çocuklarını çağırdı.. gitmek son fikriydi. Open Subtitles استدعى ناصر علي طفليه ليعطيهما آخر أفكاره.
    Nasser Ali ne önemsizsin diye düşündü.Socrates iyi idar etmişti Open Subtitles فكّر ناصر علي كم هو شخص تافه. فما صنعه سقراط شيء كبير جداً.
    Nasser Ali'nin en sevdiği yemek buydu onu tok tutan. Open Subtitles الطبق المفضل لـ ناصر علي, لتصل إلى قلبه عن طريق معدته.
    Tüm bu görünümlerin aksine Nasser Ali Faranguisse i sevmişti Open Subtitles وخلافاً لكل ما يبدو, فـ فارانغيس كانت ما تزال مغرمة بـ ناصر علي.
    Seni sevdiğimi biliyorsun Ali Nasser, lütfen beni sevdiğini söyle Open Subtitles أنت تعلم كم أنا أحبّك. ناصر علي, أرجوك قل لي أنك تحبني أيضاً.
    5.günün şafağında Nasser Ali, daha zayıf ve ölüme yakın hissetti Open Subtitles ضعيفاً, مع فجر اليوم الخامس أحسّ ناصر علي بدنو الموت.
    Nasser Ali şüphelendi 5 gün ölümü çağırdı ama şimdi şaşkındı Open Subtitles كان ناصر علي مرتاباً. لخمسة أيام تمنى أن يأتي الموت, لكن الموت كان يبدو بعيداً عنه.
    Evet Ali Nasser. biri senin için dua ediyor Open Subtitles نعم يا ناصر علي, هناك شخص ما يصلّي لأجلك.
    O günden sonra Nasser Ali 20 yıl dünyayı dolaştı Open Subtitles ومنذ ذلك الحين, ارتحل ناصر علي في العالم مدة عشرين عاماً.
    Iraj ve Meryem Fransa'da idi, Nasser İsveç'te ve Aziz Almanya'da. Open Subtitles ايراج و ميريام كانو بفرنسا , ناصر في السويد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more