Enerjinizi nükleer bomba yapmaya ve yıkımın karanlığını yaymak için kullanabilirsiniz, yada ışığın neşesini milyonlara yaymak için kullanabilirsiniz. | TED | يمكنك استخدام طاقتك لبناء القنابل النووية ونشر ظلام الدمار، أو يمكنك استخدامه لنشر فرحة الإضاءة للملايين. |
Bu tehlikeli derecede düşük tatil neşesini gösterir. | Open Subtitles | وهذا خطير جدا على مستوى منخفض من فرحة العيد |
Renk-kodlu alarm sistemimde en yüksek tatil neşesini gösteriyor. | Open Subtitles | أعلى مستوى من فرحة العيد في عطلة ملونة في حالة تأهب |
Bütün gece ağlayan bebek gelene kadar bekle, işte bu onun neşesini mahvedecek. | Open Subtitles | هى سوف تظل مستيقظة طوال الليل بسبب صراخ ابنها هذا ما سيفسد فرحتها |
Gururunu ve neşesini ardında bırakarak gidiyor, küçük Mary'yi. | Open Subtitles | و تترك خلفها فخرها و فرحتها ماري الصغيرة |
"Noel neşesini yaymanın en iyi yolu... herkesin duyabileceği sesle şarkı söylemektir." | Open Subtitles | الطريقة الافضل لنشر بهجة الكريسماس الغناء بصوت مرتفع ليسمع الجميع |
Aslında, tatil neşesini kucaklayabilen. | Open Subtitles | حَسناً، شخص ما الذي يَعتنقُ بهجة العُطَلِ. |
Sen ve ekibindeki beceriksizlere üstün çalışma becerisini aşılamak ben tatmin etmenin heyecanı ve bir gün daha hayatta kalmanın neşesini hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | عليّ تذكيرك وفريق الفاشلين بفخر العمل المتفوق وبهجة إرضائي |
Yarınki ziyaret neşesini yerine getirir umarım. | Open Subtitles | فلنأمل أن زيارتها له غداً سوف ترفع من معنوياتها |
neşesini bozma. - neşesini bozmuyorum. - Oh, Tanrım, bebeğim. | Open Subtitles | انا لست قاتل فرحة اوه.يالهى.عزيزتى |
"Ailemizin neşesini ve ihtiyarlık avuntumuzu kaybettik.'' | Open Subtitles | "لقد فقدنا فرحة البيت، وفقدنا سلوان شيخوختنا" |
Kış neşesini yaymak, | Open Subtitles | لقد تمّ إرسالنا لننشر فرحة فصل الشتاء |
Sabah ki mısır Kalbimin neşesini dile getirdi! | Open Subtitles | تملأ قلبي فرحة بالصباح الباكر |
Evliliğimin neşesini verin bana baba! | Open Subtitles | أعطني فرحة الأب لزواجي! |
Ama şu anda gayet mutlu ve onun neşesini mahvetmeni istemedi. | Open Subtitles | ولكنها سعيدة الان ولم ترد ان تخبرك حتى لا تفسدى عليها فرحتها |
Şey, biliyorsunuz, sebepler vardı, fakat gelin onun neşesini bozmalarına izin vermeyelim,Bay Clennam. | Open Subtitles | حسنا ، تعلم ، كانت هناك إعتبارات، تعلم، ولكن يجب أن لا ندع ذلك يفسد فرحتها ، سيد "كلينم". |
Ağzın dolu değilken hayatın neşesini yutabilirsin. | Open Subtitles | واحد خنق من بهجة الحياة دون أن يكون فمه مليئـًا |
Evladının her neşesini ve üzüntüsünü hissedersin. | Open Subtitles | تشعر بكل بهجة لأطفالك, وألامهم |
Gabrielle Solis'in morali bozuldu, ve morali bozulunca, hiçbir şey onun neşesini kredi kartı gibi... yerine getiremezdi. | Open Subtitles | غابرييل سوليس كانت مكتئبة و عندما تكون مكتئبة لا شيء يرفع من معنوياتها كتدريب |