| Yukarıda ne olduğunu biliyordu. Buna rağmen yine de beni göndermişti. | Open Subtitles | كان يعلم ما يوجد في الفضاء وأرسلني للفضاء على أي حال |
| Yukarıda ne olduğunu biliyordu. Buna rağmen yine de beni göndermiş. | Open Subtitles | كان يعلم ما يوجد في الفضاء، ولقد أرسلني على أي حال |
| Gerhardt, Renelco'daki bilgisayarlarda ne olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | غيرهارت) ، كان يعلم ما الذي كان) (في الكومبيوتر في (رينيلكو |
| Fresno"daki oğlana ne olduğunu biliyordu... ve beş milyar insanın öleceğini söylüyor. | Open Subtitles | لقد كان يعلم بأمر الصبي في فيرسنو ومن ثم قال لي عن الخمسة ملايين شخص |
| Fresno'daki oğlana ne olduğunu biliyordu... ve beş milyar insanın öleceğini söylüyor. | Open Subtitles | استمع الي ، من اجل الله لقد كان يعلم بأمر الصبي في فيرسنو ومن ثم قال لي عن الخمسة ملايين شخص |
| Ya Kyle'lı o öldürdü ya da ona ne olduğunu biliyordu ama bize olanları anlatmak yerine kaçmayı tercih etti. | Open Subtitles | إما قتلت كايل، أو أنها تعرف ما حدث وقد هربت عوضا عن إخبارنا |
| Renelco'daki bilgisayarlarda ne olduğunu biliyordu ve bir daha asla tekrar yapılmayacağına emin olacaktı! | Open Subtitles | كان يعلم ما الذي كان (في الكومبيوتر في (رينيلكو كان يريد أن يتأكد ألا تتم إعادة صناعته مجددا |
| Ama en azından çocuğuna ne olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | ولكن على الأقل هي تعرف ما حدث |