Bir Jane Austen romanında ne olup bittiğini anladığınızı sanıyorsanız postmodern dekonstrüksiyonla karşılaşınca yanıldığınızı göreceksiniz. | TED | قد تعتقد أنك تعرف ما يجري في ذلك رواية جين أوستن. وهذا هو، حتى تصادف ديكونستركشنلزم مع ما بعد الحداثة. |
Fotoğrafçılar insani deneyimlerinin aşırı uçlarına dünyanın geri kalanına ne olup bittiğini anlatmak için gider. | TED | يمضي المصورون إلى أقصى حدود التجربة الإنسانية ليعرضوا للناس ما يجري. |
Aslında hepsini okumamıştım, çünkü ara sıra milletin hayatında ne olup bittiğini öğrenmek için dergi de okumak lazım. | Open Subtitles | لم أقرأ الكتاب كاملا لأني أحياناً يجب أن أقرأ تلك المجلات لأعرف ما يجري في حياة أولئك الناس |
Sizler de evrende ne olup bittiğini öğrenmek istiyorsunuz. | TED | أنتم جميعًا تريدون معرفة ما الذي يحدث في الكون، أيضًا. |
ne olup bittiğini anladıklarında başımız büyük belaya girecek. | Open Subtitles | سنقع في ورطة كبيرة إن أدركوا ما الذي يحدث. |
Orada ne olup bittiğini bana da söyler misiniz? | Open Subtitles | هل تمانع ان تخبرنى ما الذى يحدث فى الخارج ؟ |
Her halükârda bize ne olup bittiğini anlatmaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | في كلا الحالتين فإنَّه لا ضرر ولا ضرار في إخباركـَ لنا بشأنِ ما يجري |
Bay Gutiérrez, oğlunuzun bize ne olup bittiğini anlatması gerekli. | Open Subtitles | السيد غوتييريز، نحن بحاجة ابن الخاص بك ليقول لنا ما يجري. |
Bu elbette eğitimlerinin yarısını aldıkları anlamına gelmez, ama ne olup bittiğini anlayabilmeleri için çok fazla çaba sarfetmeleri gerektiği anlamına gelir. | TED | الآن هذا لا يعني أنهم يحصلون فقط على نصف تعليمهم، ولكن هذا يعني عليهم العمل بجد لربط النقاط ببعضها البعض، وفهم ما يجري. |
Bir anlamda hakikaten -- matematiğe dair o kadar sembolik bir anlayışları vardı ki -- önlerindeki marulda ne olup bittiğini göremediler. | TED | بطريقة ما إنها حرفياً -- لديها ذلك الشكل الرمزي للرياضيات-- لم يستطيعوا في الواقع معرفة ما يجري على الخس الذي أمامهم. |
O zamanlar 3 gün içinde cep telefonu olan birisinin etrafında ne olup bittiğini gönderebilecek bir sistemi tasarladık ve hayata geçirdik. | TED | في ذلك الوقت صممنا وبنينا في حوالي ثلاثة أيام، نظام يسمح لأي شخص لديه هاتف محمول بإرسال معلومات وتقارير حول ما يجري حولهم |
Buradaki oyuncuların çoğu ne olup bittiğini görmek için Variety okur. | Open Subtitles | معظم الممثلين هنا يقرأون مجلة "فاريتي" ليتعرفوا على ما يجري |
Ve tribünlerde ne olup bittiğini kafamızdan atmıyoruz? | Open Subtitles | ولا نقلق حول ما يجري في المدرجات |
O dışarıdaki insanlar, şimdi farkediyorum bu şehirde ne olup bittiğini kontrol eden adamlar onlar. | Open Subtitles | هناك أناس في الخارج... أدركتُ ذلك الآن... أناس يُسيطرون على ما يجري بهذه المدينة وما خلفها. |
ne olup bittiğini çözmenin tek bir yolu var. | Open Subtitles | لا توجد إلّا طريقة واحدة لفهم ما يجري |
ne olup bittiğini bilmeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | احتاج ان اعرف ما يجري |
ne olup bittiğini bilmiyorum ama sizinle yan yana olmak istemiyorum. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | لاأعلمُ ما الذي يحدث ولكنني أعرف أنني لاأريدُ أن أكون بقربكم |
Belki de, bana ne olup bittiğini söylemen gereken andayız. | Open Subtitles | ..ربما هذه هي اللحظة المناسبة لتخبريني ما الذي يحدث.. |
Çocuklar ne olup bittiğini biliyor mudur sence? | Open Subtitles | هل تعتقدين هؤلاء الاطفال يعملون ما الذي يحدث بالضبط؟ |
Kimse ne olup bittiğini bilmiyordu. | Open Subtitles | و لا أحـد كان يعلم يقيناً ما الذى يحدث |
Ama ne olup bittiğini bilmek hakkım. | Open Subtitles | لكننى أريد أن أعرف ما الذى يحدث من حولى |