| Lütfen oturun ve bir nefes alın. | Open Subtitles | بالحوم حول المريض من فضلكِ اجلسي و تنفسي |
| Tamam, tamam. Yavaşça nefes alın. Gelin, oturun. | Open Subtitles | حسنا , حسنا , تنفسي فقط .ببطئ , هيا , فلنجلس |
| Derin bir nefes alın ve 13 yarışmadan beşincisine hazır olduğunuzda sokağın karşısındaki mevsime uygun giyinmemiş evsiz kişiyi takip edin. | Open Subtitles | خذ نفساً عميقاً, وعندما تكون مستعداً للتحديالخامسكم ثلاثةعشر .. إتبع شخصاً غريب الملابس, وفقيراً في الشارع. |
| Pekala millet. Derin bir nefes alın ve beni iyi dinleyin! | Open Subtitles | حسن أيها الناس خذوا نفساً عميقاً واستمعوا إلي |
| Kollarınızı tavana doğru kaldırırken derin nefes alın... | Open Subtitles | خذ نفس عميق بينما أذرعتك ترتفع إلى السقفِ ،لتصنع نافذة |
| nefes alın, dik durun, kahkaha yok, şşt, burnunuzdan nefes alın, | TED | اتفقنا؟ تنفسوا. قفوا عالياً. لا أريد ضحكاً. صه، تنفسوا من أنوفكم. |
| Önce, kollar yukarı, derin nefes alın ve dışarı bırakın, ahhhh, işte böyle. | TED | أولا الذراعين لأعلى، شهيق طويل ثم زفير ، أههههه ، مثل هذا. |
| Hayır, hayır. Lütfen, sinirlenmeyin. Sadece derin bir nefes alın ve rahatlayın. | Open Subtitles | لا ، لا ، رجاءً ، لا تلهثي فقط خذي نفس عميق واسترخي |
| Paniğe kapılmayın, bir şey yok. Normal nefes alın. | Open Subtitles | لا تخـافي، لا عليكِ تنفسي بشكل طبيعي |
| nefes alın ve rahatlayın. | Open Subtitles | وتنفسي، تنفسي واهدأي |
| Normal nefes alın. | Open Subtitles | تنفسي بشكل طبيعي |
| Hazır alabiliyorken derin bir nefes alın. | Open Subtitles | خذ نفساً عميقاً بينما لا يزال هذا في استطاعتك |
| Derin bir nefes alın, lütfen. Tekrar derin bir nefes alın. | Open Subtitles | خذ نفساً عميقاً, أرجوك خذ نفساً عميقاً مجدداً |
| Öyleyse bir kaç derin nefes alın, rahatlayın ve gizli enerjinin sizi yenilemesine izin verin. | Open Subtitles | لذا خذ نفساً عميقاً ! استرخ ودع الطاقة الكامنة بداخلك تنبعث وتتجدد |
| Hey, derin bir nefes alın. Hadi toplanalım, tamam mı? | Open Subtitles | خذوا نفساً عميقاً, لنعمل كفريق واحد, إتفقنا؟ |
| Tamam, tamam. İkiniz derin bir nefes alın. Sadede gelelim. | Open Subtitles | الجميع' خذوا نفساً عميقاً دعونا نفكّر بحلّ المشكلة. |
| Derin nefes alın, rahatlayın; farkına varmadan burada olacağız. | Open Subtitles | خذ نفس عميق ، استرخي سنعود قبل أن تدرك ذلك |
| An be an. Derin nefes alın, millet. Bu işi halledeceğiz. | Open Subtitles | تنفسوا جميعا , وإبقوا هادئين سوف نخرجكم من هذا حسناً ؟ |
| Tamam, şimdi, hepiniz derin bir nefes alın. | Open Subtitles | حسنا، الآن على كل شخص أن يأخذ شهيق كبير |
| Derin derin nefes alın ve karnınızda şekillenen yaşama odaklanın. | Open Subtitles | خذي نفس عميق وركزي على الحياة الموجودة داخل بطنك |
| Eğer biyosferinizde nerede durduğunuzu anlamazsanız ya da onunla olan bağlarınız artık güçlü olmadığından biyosferin neresinde olduğunuzu kavrayamıyorsanız size şunu söyleyebilirim: Derin bir nefes alın. | TED | وإذا خسرت مكانك في البيوسفار الخاص بك ، أو ربما كانت لديها صعوبة في الربط مع مكانك في بيوسفار ، أود أن أقول لكم ، خذ نفسا عميقا. |
| - Piper, sadece bir nefes alın. | Open Subtitles | هذا غير مقبول . بايبر ، خذي نفساً فحسب |
| Derin nefes alın Bay Valentine. | Open Subtitles | فلتأخذ نفساً عميقاً ياسيد (فالانتاين). |
| Derin bir nefes alın. | Open Subtitles | خذ نفسًا عميقاً |
| Şimdi, derin derin nefes alın. | Open Subtitles | حسناً الآن .. تنفسى بعمق تنفسى .. |
| Karbonatı ağızınızda tutun ve öyle nefes alın, tamam mı? | Open Subtitles | ضعوا البكينغ صودا فوق أفواهكم وتنفسوا من خلالها? |
| Bayan, sakin olun ve derin nefes alın, tamam mı? | Open Subtitles | سيدتى, يجب ان تهدئى وتأخذى نفس عميق. |
| Geçin şuraya. Durun! nefes alın. | Open Subtitles | اذهب إلى هناك،توقف التقطوا أنفاسكم |