Bence nefes almakta zorlanıyor. Gırtlağına bir şeyler takılmış olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنها عندها مشكلة في التنفس يوجد شئ في حلقها |
Annem iyi hissetmediğini, öksürüğünün geçmediğini, nefes almakta sıkıntı çektiğini anlatmak için beni aradı. | TED | اتصلت بي أمي لتخبرني أنها تشعر بتعب، كانت تعاني من سعال مستمر، وضيق في التنفس ومتعبة. |
nefes almakta zorlanıyorum, ayrıca göğsümde de ağrı var. | Open Subtitles | لدى صعوبة أكثر فى التنفس و بعض الألم فى صدرى |
nefes almakta zorlanırsa tekrar makineye bağlamamız gerekecek. | Open Subtitles | ,لو حدث لها اى مشاكل فى التنفس سوف نعيد جهاز التنفس لها مره اخرى |
Yaşam desteği tamir edeceğim ve sonra sen ve ben, ve geri kalan herkes nefes almakta ve düşünmekte daha iyi olacak. | Open Subtitles | سيصلح نظام دعم الحياة وبعدها سيكون انت وانا والجميع قادر علي التنفس |
nefes almakta ya da konuşmakta giderek zorlanıyordum. Ana sürücüyü kapat. Konuşmak herhangi bir fark yaratacak değildi. | Open Subtitles | كان يصبح من الصعوبة جداً علي التنفس أو الكلام إيقاف المحرك الرئيسي ليس نوع الكلام الذي من شأنه أن يحدث فرق التسارع جعل جسدي ثقيل جدا |
Hâlâ nefes almakta zorluk çekiyorum. Omurga yaralanmalarında tamamen normal bir durum. | Open Subtitles | مازال لدي مشاكل بالتنفس - هذا عادي مع إصابة العمود الفقري - |
Şimdi iyiyim, ama on dakika içinde, nefes almakta zorluk çekeceğim. | Open Subtitles | أنا الآن بخير و لكن بعد 10 دقائق ، سيكون لدي صعوبة في التنفّس |
nefes almakta güçlük çekiyor. Ne düsünüyorsun? | Open Subtitles | عندها مشكلة في التنفس يا سيدي ماذا تعتقد؟ |
Akciğerleri çöktüğü için nefes almakta zorlanan, ya da beyin anevrizması olan... | Open Subtitles | مثل شخص بحاجة إلى مساعدة في التنفس لأن رئتهم إنهارت او ان لديهم تمدد في الأوعية الدموية في الدماغ |
Göğüs ve mide ağrısı. nefes almakta zorlanıyorlar. | Open Subtitles | وآلام بالصدر والمعدة ويواجهون صعوبة في التنفس |
- Bir dakika dostum. nefes almakta zorluk çekiyor. Boğazında birşey kalmış olmalı. | Open Subtitles | أعتقد أنها عندها مشكلة في التنفس يوجد شئ في حلقها |
diyaframın altındaki organlar göğüs boşluğuna baskı yapıyor, nefes almakta zorluk çekiyor. | Open Subtitles | الأعضاء التي تحت الحجاب الحاجز تضغط على التجويف الصدري, وهو يواجة صعوبة في التنفس |
Ben, şimdiden nefes almakta zorluk çekiyorum. | Open Subtitles | أنا , أنا لدى بالفعل مشكلة فى التنفس |
En başta nefes almakta zorluk çektim. | Open Subtitles | كان لدى مشاكل فى التنفس فى البدايه |
Göğsünde ağrı olduğunu ve nefes almakta güçlük çektiğini söylemişti ama gittikçe kötüleşti. | Open Subtitles | لقد أخبرنى أن صدره يؤلمه ويجد صعوبة فى التنفس ولكن الأمر ازداد سوءاً -هذا ليس جيداً |
nefes almakta zorlanıyorum. | Open Subtitles | يصعب علي التنفس. |
nefes almakta zorlanıyor. Hırıltısı var. | Open Subtitles | لديه مشاكل بالتنفس و هناك أزيز بتنفسه |
nefes almakta sorun yaşıyor musun? | Open Subtitles | أم لديكِ مشاكل بالتنفس ؟ أحدهـم.. |
Oradan kurtulmalıydım. nefes almakta zorlanıyordum. | Open Subtitles | وجب عليَّ الخروج وكنتُ أعاني من مشاكل في التنفّس |
Şu an, diyaframın kısmen felç geçiriyor. Bu yüzden nefes almakta zorlanıyorsun. | Open Subtitles | حالياً، حجابكَ الحاجز مشلول جزئيّاً، ولذلك تواجه صعوبة في التنفّس |