"nefret edilen" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكروه
        
    • مكروهة
        
    • مكروها
        
    • كراهية
        
    Biliyor musun, buraya gelip de buradakiler tarafından bu kadar nefret edilen birini hiç görmedim. Open Subtitles أتعرف، أنا لم أرى أبداً نزيل يدخل هنا و هو مكروه بهذا الشكل من جميع المواطنين
    Yeraltı Dünyası'nın Lordu'ndan daha fazla nefret edilen biri yok. Open Subtitles ما مِنْ أحد مكروه أكثر مِنْ سيّد العالَم السفليّ
    Efendim, bu konuşma kadar önemli olan diğer konu Illinois'da en nefret edilen adamın kefaletle serbest bırakılması. Open Subtitles ..سيدي اقدر اهمية هذه المحادثه لكن اكثر شخص مكروه في ايلينوي خارج السجن بكفاله
    Okulun en nefret edilen kızıydım. Open Subtitles في اخر العام انا كنت اكثر فتاه مكروهة في المدرسة
    nefret edilen düşmanı sevmekle müthiş bir aşk doğdu içimde. Open Subtitles انه لى ميلاد حب شاذ أن على أن أحب عدوا مكروها
    nefret edilen bir adamı savunarak babana sokarken iyi vakit geçiriyor musun? Open Subtitles وتستمتع بالوقوف قبالة الرجل الكبير للدفاع عن أكثر الرجال كراهية فى العالم
    Şimdi ise şehrin en nefret edilen çocuğusun. Open Subtitles الآن أنت أكثر ولد مكروه في البلدة
    Bu kasabada kendimi nefret edilen biri gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر بنفسي مكروه في هذه البلاد
    Billy Wilder şunu sordu: "nefret edilen bir adam için bu kadar kişi niye geldi?" Open Subtitles لماذا حضر الكثير جنازة شخص مكروه ؟
    Çünkü ben Amerika'nın en nefret edilen adamıyım ve siz bana iyi davranıyorsunuz. Open Subtitles لأني أكثر رجل مكروه في "أمريكا"، و أنت تعاملني بلطف!
    Meg herkeze ateist olduğumu söylediğinden beri şehirdeki en nefret edilen kişi oldum. Open Subtitles أنا اكثر شخص مكروه في هذه البلدة.
    Amerika'nın en nefret edilen teröristi karşınızda... Open Subtitles نقدم , أكثر أرهابي مكروه في أمريكا
    Tüm zamanların en nefret edilen başbakanı iken ulusun sevgilisi haline geldin. Open Subtitles من أكثر وزير رؤساء مكروه في كل الأوقات إلى الأمة عزيزتي...
    O nefret edilen İtalyan bir politikacı. Daha iyi teori ; Open Subtitles نظرية جديده إنه رجل سياسه إيطالي مكروه
    Anormal ve nefret edilen bir şeye dönüşsün diye mi? Open Subtitles ليصير شيء مكروه للغاية وغير طبيعي. كلا
    Hayır. Sevmezler. Neredeyse evrendeki en nefret edilen iş. Open Subtitles لا لا ، لايحبونهم إنها مثل أكثر وظيفة مكروهة في الكون
    Çünkü New York'un en nefret edilen kadınıyım. Open Subtitles بما أنني أكثر سيدة مكروهة في نيويورك
    Anlayacağın bu kız şu anda Kore'nin en nefret edilen insanı! Open Subtitles إنها أكثر شخصية مكروهة في "كوريا".
    Beni bu kasabada nefret edilen birisi yapacak bir şeyi yapmaya yeminliyim. Open Subtitles أقسمت على أن أفعل شيئا يجعلني رجلا مكروها في هذه المقاطعة
    Baban gibi, yalnız ve nefret edilen bir kişi olarak ölmek istemediğini söylemişin. Open Subtitles قلت بأنك لا تريد الموت مكروها من الجميع كوالدك
    Bizim ülkemiz dünyanın en zengin ve güçlü ülkesi bu yüzden en nefret edilen ülkesi. Open Subtitles ولكن هذه أغنى وأقوى بلد على وجه الأرض ولذلك فهى الأكثر كراهية
    Ekipte mi? Johnson, biz Los Angeles polisiyiz. Biz özgür dünyanın en fazla nefret edilen polisleriyiz. Open Subtitles هذا إل أي بي دي، الشرطة الأكثر كراهية في العالمِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more