Bunlar Wayeyi Nehri'nin ormancıları, Okavango Deltası'nın insanları. | TED | هؤلاء هم شعب البوشمن من نهر الواي يي، سكان دلتا أوكافانجو. |
- Terry, Anacosta Nehri'nin diğer tarafındaki bir gençlik merkezine yardımda bulunuyordu. | Open Subtitles | أيضا، تيري يدعم ... مركزاً للشباب على الضفة الأخرى من نهر أناكوشتيا |
General Grant'in kazandığı zafer sayesinde Mississippi Nehri'nin kontrolü bize geçti. | Open Subtitles | بفضل انتصار الجنرال غرانت، لديها ما يقرب من نهر المسيسيبي. |
Doktorluk gibi çilingirciliğim de iyi değildir. Belki bir amaca hizmet edebilirsin yoksa seni Sen Nehri'nin dibine batırırım. | Open Subtitles | ـ صانع أقفال ليس أفضل من طبيب ـ أفعل شيء وألا قذفتك لأسفل نهر السين |
Yangtze Nehri'nin sel havzasında siyah kuyruklu limosalar balçığa karışmış solucanların peşindeler. | Open Subtitles | على ضفاف نهر اليانجتزي تتجمع طيور الآلهة للتنقيب عن الديدان في الطين |
Mali'de, Bozolular, Nijer Nehri'nin gelgitlerine ritmine nasıl ayak uyduracaklarını öğrenmişler. | TED | في مالي، شعب بوزو قد تعلموا كيفية الازدهار في الإيقاع النابض لنهر النيجر. |
Evet, Amo Nehri'nin hemen diğer tarafında, Çin'in Heilongjiang ve Harbin bölgelerinde 100 milyonun üzerinde insan var. | TED | حسناَ , على الجانب الآخر من نهر آمو , في مقاطعات الهيلونج جانج وهاربين في الصين تجدون أكثر من 100 مليون نسمة . |
O bölge de Amur Nehri'nin olduğu bölge, yani burası. | TED | القريبة من نهر عمّور، الواقع هنا. |
Ve hemen yakında, Sola Nehri'nin aşağısında bulunan toplama kampı da değişimden nasibini alacaktı. | Open Subtitles | "و على مقربة من نهر "سولا كان سينتقل معسكر الإعتقال نفسه |
ışınlama yapılabilen en uzak mesafe 600 metre ve bu bir grup tarafında Danube Nehri'nin bir tarafından diğer tarafına yapıldı fakat limit yok belki bir gün Ay'a Mars'a kadar yaparız , kim bilir? | Open Subtitles | سجلنا رقماً قياسياً لمسافة تناقل الجزيئات وهو 600 متر البروفيسور أنطون زيلينجر جامعة فيينا ولقد تم ذلك من قبل مجموعتنا من جانب واحد من نهر الدانوب إلى الجانب الآخر |
Neyse, bir gece Arkansas Nehri'nin oraya kamp kurduk ve o arabacılar 36 katırı ve 300 atı kuma kazık çakarak bağladılar. | Open Subtitles | نحن فقط خيمنا ليلة بالقرب من نهر اركنساس وفرقنا استطاعت ان تغتنم 36 بغلا والتقطوا 300 حصان بالرمال . |
Spotswood Nehri'nin bu ufak bölgesinde 220 yıl içinde nehrin yatağı değişmiş. | Open Subtitles | لاحظي هذا الجزء من "نهر "سبوتوود ففي وقت ما في 220 سنة الماضية النهر قد غيَّر من مساره |
Bu ayrılan alanla ilgili anlaşma Spotswood Nehri'nin doğu sınırını tanımlıyor. | Open Subtitles | الاتفاق والتي قدمت هذا الحجز حددت أن الحدود الشرقية من نهر "سبوتسوود" |
Dorian Nehri'nin ilerisinde gizli bir orman var. | Open Subtitles | هنالك غابة مخفية بالقرب من نهر دوريون |
Arkadaşlar şimdiye kadar Tampa'ya varmıştık Hillsborough Nehri'nin temiz suyundan yudumluyorduk! | Open Subtitles | يا رفاق، لكنا في "تامبا" في هذا الوقت نرتشف المياه العذبة من نهر "هيلزبره"! |
Sen Nehri'nin kıyısında yürüdüğümü ve Eyfel Kulesi'nin tepesinde durduğumu hayal ettim. | Open Subtitles | أتخيل نفسي وأنا أسير على ضفاف نهر "السين" وأقف أعلى برج (إيفل) |
Seine Nehri'nin ağzını nasıl bulacağını da biliyor. | Open Subtitles | يعرف أيضًا كيف يعثر على مصّب نهر السين. |
Ölmeden önce, karısı Merope'ye vücudunu şehir meydanına atmasını söyledi. Böylece sonunda Styks Nehri'nin kıyısına vurdu. | TED | فقد طلب قبل موته من زوجته ميروبي أن ترمي جثته في الساحة العامة، حيث تُغسل في النهاية على ضفاف نهر ستيكس. |
Lucinda Nehri'nin kıyıları ne de kalabalık... | Open Subtitles | كيف هي ممتلئة حيوية ضفاف نهر لوسيندا |
Yok olmakta olan bir ırkın son üyelerinden 3 adam Hudson Nehri'nin batısındaki sınır bölgesinde yol almaktadır. | Open Subtitles | ثلاثة رجال من آخر الناس المتلاشين من الجهة الغربية لنهر هيدسون |
Yeni Pine Ridge Arazisinin kuzey hududu Cheyenne Nehri'nin güney ayrımı Battle Creek'in ağzının aşağısı. | Open Subtitles | الحدود الشمالية للارض الجديدة بين ريدج الفرع الجنوبي لنهر شيان يتدفق حتى البتل جريك |