Thames nehrinden çıktılar. | Open Subtitles | قد يخرجون من نهر التايمز في الوقت الراهن |
Güzel Oxford şehri, evet, ne yaptım, gittim Cherwell nehrinden biraz su aldım getirdim, biraz da bu şehirde akan Thames nehrinden. Ve işte bu su ortaya çıktı. | TED | مدينة أوكسفورد الجيدة، إذاً ما فعلته أنني ذهبت وجلبت بعض الماء من نهر تشيرول، ونهر ثامس، اللذان ينسابان هنا. وهذه هي المياة. |
Örneğin, kuzeybatı Amazon’da Barasana’daki çocuğu düşünün, anakonda halkını, mitolojik olarak süt nehrinden geldiklerine, doğudan aziz yılanların karnından çıktıklarına inanan halkı düşünün. | TED | خذ على سبيل المثال، هذا الطفل من باراسانا في شمال غرب الأمازون شعب الأناكوندا الذين يؤمنون بأنهم جاؤوا عبر نهر اللبن من الشرق في بطن أفاعي مقدسة |
Columbia nehrinden salla batıya doğru gidip aşağıda kıyıya çıkabilirsin. | Open Subtitles | "بإمكانك أن تميل غرباً على أمتداد نهر "كولومبيا نزولاً إلى الساحل |
Aslında bunu Tapirapé nehrinden getirdi. | Open Subtitles | -في الحقيقة قد احضرها عند عودتة من نهر تايبرباي |
"Süzülüp billur bir ışık nehrinden | Open Subtitles | أبحروا فى نهر من الضوء البلورى |
Onları Altın kum nehrinden kurtardık. | Open Subtitles | لقد أنقذناهم من نهر الرمال الذهبية |
"Süzülüp billur bir ışık nehrinden | Open Subtitles | أبحروا فى نهر من الضوء البلورى |
Han nehrinden ayrılırken... lağımda onunla yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | "عندما غادرنا نهر "هان إنفصلنا فى المصارف |
Potomac nehrinden akan atık sularda... dişileşmiş erkek sazanlar bulunduğunu duymuştum. | Open Subtitles | كان يتم العثور علي ذكور مؤنثة من سمك القاروس في مجري مياه الصرف "في نهر "بوتوماك |
Artık suyumuzu İnci nehrinden içiyoruz. | Open Subtitles | أشرب الماء حالياً من نهر اللؤلؤة |
Sadece sessizliğin nehrinden içtiğin zaman şarkı söyleyebilir, ve dağın zirvesine ulaştığında tırmanmaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | " فقط عندما تشرب من نهر الصمت هنا عليك أن تغني " "وعندما تصل إلى قمة الجبل" " هنا يجب عليك أن تتسلق " |
Ve ardından Miguel'in kirliliği olmayan bir çiftlik derken durumu çok yetersiz ifade ettiğini fark ettim çünkü bu çiftlikten akan su Guadalquivir nehrinden geliyor. | TED | ومن ثم أدركت عندما قال , أنها مزرعة بدون ملوثات , وحصل لدي سوء فهم كبير هنا .. لان الماء الذي يُساق إلى المزرعة قادم من نهر " جواداليجيفير " |
Erie Kanalı, Albany'nin yukarılarında Hudson nehrinden ayrılacak ve hiçbir engelle karşılaşmadan Kanada sınırındaki "Beş Göl"e ulaşacaktı. | Open Subtitles | (قنـاة( إري)تشقّطريقـاًنحو نهر (هدسون وتنقلالنـاسبأمـان إلى البحيرات الكبرى |
Normaldeki gibi Ian, cesetleri Thames nehrinden çıkarır ve onları tanımlamak için, olağanüstü yeteneğini kullanırsın. | Open Subtitles | الطريقة التي نعمل بها عادة هو أنني أسحب الجثث من نهر (التايمز) وأنت تستخدم قدراتك الإستثنائيّة لتحديد هويّتهم |
Kum nehrinden jüt. | Open Subtitles | لقد نجوتم من نهر الرمال |
Kum nehrinden jüt. | Open Subtitles | لقد نجوتم من نهر الرمال |
Benimle hayat nehrinden karşıya doğru geçerken iyice bir düşün bunu. | Open Subtitles | لنعبر نهر الحياة سوياً |
Güzel. Nil nehrinden sonra, | Open Subtitles | أجل , لقد أخذت نهر دجلة |
Gücü yeraltı nehrinden geliyor. | Open Subtitles | بدعم من نهر تحت الارض. |