nereden çıktığını merak edebilirsin. | Open Subtitles | ربما لا يمكننا أن نعيش يمكنك أن تتساءل من أين يأتي هذا |
Bunun nereden çıktığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبرني من أين يأتي كل ذلك |
Ve bana bunun nereden çıktığını sormaya cüret edemezsin. | Open Subtitles | ولا تجرؤ على سؤالي من أين يأتي هذا |
Evlilik lafının nereden çıktığını bilmiyorum, ama hazır değilim. | Open Subtitles | سيدي ,أنا لا أعرف من أين أتت فكرة الزواج هذه لكني لست مستعدا لهذا |
Söylenen şeylerin nereden çıktığını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | إنِّ الأمور التي قلتها، لا أعلم حتى من أين أتت |
"Oğlu da babasına çekmiş" lafının nereden çıktığını anladım. | Open Subtitles | و الأن علمت من أين أتوا بعبارة "هذا الشبل من ذاك الأسد" |
Sadece bunun nereden çıktığını çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أفهم من أين يأتي السؤال |
Tüm bu yalanlar? Bunların nereden çıktığını çok iyi biliyorsun, sen bir hainsin. | Open Subtitles | انت تعلم من أين يأتي هذا أنت ارهابي |
Size söyledim, o bluzun nereden çıktığını bilmiyorum. Güvenlik. | Open Subtitles | كما أخبرك، لا أعرف من أين أتت هذه البلوزة |
Kimse bu sitenin nereden çıktığını bilmiyor mu? | Open Subtitles | إذن فلا أحد يعلم من أين أتت قاعدة البيانات هذه؟ |
Galiba bunun nereden çıktığını biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني فهمت من أين أتت لي هذه الفكرة |
nereden çıktığını da bilmiyoruz neden olduğunu da. | Open Subtitles | لا نعلم من أين أتت أو سبب وجدودها |
Luke kısmını nereden çıkardılar bilmiyorum, ama Aylak kısmının nereden çıktığını size pek ala söyleyebilirim. | Open Subtitles | تبا، لا أعرف من أين أتوا باسم "لوك"، لكن يمكنني أن أخبركم من أين أتوا بصفة "الجوال". |