"nereye gidersem gideyim" - Translation from Turkish to Arabic

• أينما ذهبت
• أينما أذهب
• مكان أذهب إليه
• كل مكان أذهب
• إلى أين أذهب
• اينما ذهبت
• اي مكان اذهب اليه

Şehre döndüm, ama bu hatıralar Nereye gidersem gideyim beni takip edecek.
"لقد عدت إلى المدينة لكن هذه الذكريات تتبعني أينما ذهبت"

Nereye gidersem gideyim ne yaparsam yapayım geçmişim peşimden ayrılmıyor gibi.
أينما ذهبت مهما فعلت ماضي يتبعني دائما

Nereye gidersem gideyim, kırmızı halıda yürüyorum.
أينما أذهب فأنا أسير على السجادة الحمراء

Ama benimle gezen iki koruma askerin var Nereye gidersem gideyim.
ولكن في الوقت نفسه، وضعت حارسين معي يرافقونني أينما أذهب

Ne yapacağımı bilemiyorum. O Nereye gidersem gideyim beni takip ediyor.
لا أعرف ماذا أفعل فهو يتبعني بكل مكان أذهب إليه

Nasıl oluyorda Nereye gidersem gideyim hep onu görüyorum.
لمَ استمر في رؤيتها في كل مكان أذهب إليه؟

Ben Nereye gidersem gideyim bir yabancıyım.
أنا بخارجها , لا مشكلة إلى أين أذهب

Seni seviyorum. Ve Nereye gidersem gideyim soul şarkılarını yanımda taşıyacağım.
أحبك ، و أحمل أغنيتك معي أينما ذهبت

DYAD'daki Fransız doktoru tokatladığımdan beri Nereye gidersem gideyim insanlara zarar veriyorum.
منذ أن قمت بصفع تلك الدكتورة الفرنسية بقيت أؤذي الناس أينما ذهبت -أنا آسفة جداً

Yalnızca... Nereye gidersem gideyim, benimle birlikte olduğunu biliyorum.
أنا... لقدعرفتأنه سيكونمعي أينما ذهبت

Nereye gidersem gideyim benimle olacaksın.
ستكون معي أينما ذهبت

Nereye gidersem gideyim hapiste olacağım.
سأكون سجينة أينما ذهبت

Nereye gidersem gideyim işler boka sarardı.
{\pos(190,210)}،الأمور ستصبح أسوأ أينما ذهبت.

Nereye gidersem gideyim, gördüğüm kadarını bilebilirim.
يبدو بأني أينما أذهب كلما شاهدت الكثير ,قل ما أعلمه

Ama tekrar geleceğim Nereye gidersem gideyim
ولكني سأعود بطريقي اليكِ يبدو بأني أينما أذهب

Nereye gidersem gideyim, benim için en iyi iş bu.
في كل مكان أذهب إليه أشعر أن هذا المكان المناسب لي

Nereye gidersem gideyim onun yüzünü görüyorum ya da gördüğümü sanıyorum.
إني أرى وجهها، أو أفكر أنني... في كل مكان أذهب إليه.

Ve Nereye gidersem gideyim önüme çıkan duvar şu: "Bunu istiyoruz ama bizim dilimizde olması lazım."
وفي كل مكان أذهب إليه يكون العائق: " نحن نريد هذا، لكننا نريده ب لغتنا."

Çocukken hiç bir zaman dişlerimle ilgilenmedim ve Nereye gidersem gideyim yanıma hep bir gazoz alırdım her zaman elimde bir tane olurdu.
لم اقلق من كنتُ صغير بخصوص اسناني وكنت اشرب الغازيات اينما ذهبت ودائما كان لدي واحد بين يدي

- Hayır. Nereye gidersem gideyim, beni bulurlar.
سيطاردوني الصحفيين الى اي مكان اذهب اليه