Ya da gelecek nesillerin daha anlayışlı olma umudu gibi. | Open Subtitles | ومن الأمل في أن تفهم الأجيال المستقبلية ما هو أكثر |
Ek fayda: Şimdiki ve gelecek nesillerin minnettarlığı, kızım da dâhil. | TED | تعويضات إضافية: امتنان الأجيال الحالية والقادمة، من ضمنهم ابنتي. |
Bu önceki nesillerin cinsellik ve aşk üzerindeki görüşlerinin banalliğini ve sıradanlığını siz hiçbir zaman dikkate almadınız. | Open Subtitles | على فكرة تلك الأجيال القديمة عن الحياة الجنسية كشيء دنيء وبسيط كان ذلك دائمًا شيئًا غريبًا بالنسبة لك |
Gelecek nesillerin kötü akne kremi seçmelerini önlemek gerek. | Open Subtitles | لإنقاذ الجيل القادم من اتخاذ قرارات خاطئة بشأن كريم حب الشباب |
Gelecek nesillerin yapay zeka yapılandırmasına ya da insan zekasını anlamalarına yardımcı olmak için, onlara iletmek istediğim kendi eşdeğer ifadem ise şudur: Zekâ, gelecekteki hareket özgürlüğü miktarını en yüksekte tutmaya ve kısıtlamalardan kaçınmaya çalışan fiziksel bir süreç olarak görülmelidir. | TED | نسختي المقابلة لتلك المقولة هي أن نعطي أحفادنا لمساعدتهم على بناء نواحي الذكاء الاصطناعي أو لمساعدتهم على فهم الذكاء البشري، هو التالي: إن الذكاء يجب أن ينظر إليه على أنه عملية فيزيائية التي تحاول أن تزيد من حرية التصرف المستقبلية إلى أقصى الحدود و تتجنب القيود في مستقبلها. |
Misal, selam, ben Eli Wallace, yaşım 25, şu an işsizim ve gelecek nesillerin hatrına, söylemek istediğim şey, çek o iğrenç ellerini üzerimden, lanet olası maymun! | Open Subtitles | مثلاً "مرحباً , انا "ايلي والاس عمري 25 سنة وعاطل حالياً عن العمل ولأجل الاجيال القادمة اود ان اقول |
Şöyle söylemişti: Geçmiş nesillerin kati surette inandıkları şeyi o, | Open Subtitles | الذي قال أن ما اعتقده الأجيال السابقة راسخ، |
Gelecek nesillerin bozulmamış refüjlere ve el değmemiş otoyol setlerine sahip olacağını bildiğim için mutluyum. | Open Subtitles | وإنما تسعدني معرفة أن الأجيال القادمة ستتمتع بحواجز طرق نظيفة. |
Othala, önceki nesillerin sayısız bilgi ve gücünün toplamını gösterdiği düşünülen İskandinav işareti. | Open Subtitles | أوثالا، الأبجدية الاسكندنافية التي تمثل مجموعة كبيرة من القوة و المعرفة من الأجيال السابقة |
Gelecek nesillerin bunu soykırımı olarak kabul edeceğini varsayıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفترض أن الأجيال القادمة ستعلم هذا كإبادة جماعية |
Önceki nesillerin fikirlerine hiç bir bağlılıkları ve sadakatlerinin omaması çok önemliydi. | Open Subtitles | كان أمراً ضرورياً ألا يكون لديهم ولاء و لا انتماء إلى الأفكار التي كانت تتمسك بها الأجيال السابقة |
Gelecek nesillerin bu gün yapılanların izinden giderek başaracaklarını biliyorum. | Open Subtitles | كما يمكنني أن أرى أن الأجيال القادمة ستنتصر بصفقة في يوماً ما |
Karnındaki bebek gelecek nesillerin kendilerini aptal hissetmelerine neden olacak. | Open Subtitles | إنها ستنجب ذلك الطفل لأجل الأجيال القادمة الذي سيجعلهم يشعرون بالغباوة |
...gelecek nesillerin daha güçlü bir ülke kuracağını biliyorum ve bir gün Amerika herkesin senin adını bildiği bir yer olacak. | Open Subtitles | أعرف ان الأجيال القادمة ستقوم ببناء بلد قوي وفي يوم ما ستصبح أمريكا مكان يعرف االجميع اسمك فيه |
Ondan sonraki nesillerin, onun yaptığı hataları yapmasını istemezdi. | Open Subtitles | لم يرغب بأن يرتكب الجيل التالي نفس الأخطاء التي إرتكبها. |
Sizin, bu ülkenin güzel insanlarının kazananları oylamanızı, gelecek nesillerin annelerini seçmenizi ve insanlığı kurtarmak için sesinizi çıkarmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نريدكم ايها الشعب العظيم ان تصوتوا على الفائزين لاختيار الجيل القادم من الامهات |
Bu nesilde aynı hataları bundan önceki hatta ondan da önceki nesillerin yaptığı gibi yapacak. | Open Subtitles | سيرتكب هذا الجيل نفس أخطاء الجيل الماضي... وكما الجيل الذي قبله. |
nesillerin başaramadığını başardın. | Open Subtitles | {\pos(192,235)\cH0079FF}لقد نجحت بينما فشل العديد من الاجيال |
Tüm dünyadaki sinema salonlarında benim çocuklarımın, diğer çocukların ve gelecek nesillerin anne babalarının gözlerinde ve kalplerinde... | Open Subtitles | وسيستمر العرض بجميع أنحاء العالم و سيبقّ بأعين وقلوب أطفالي وأطفال آخرين وأمهاتهم، وآبائهم للأجيال قادمة |
Bu, yoksulluğun kalıcı iz bıraktığı ve gelecek nesillerin başarılı olmasından emin olmak istiyorsak çocukluktaki yoksulluk ile mücadele etmenin hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor. | TED | وذلك يعني أن الفقر يترك ندبة حقيقية، وذلك يعني إن أردنا ضمان النجاح والرفاهية للجيل المقبل، فإن معالجة مشكلة فقر الأطفال هو أمر مهم علينا القيام به. |