New York gibi bir şehirde yaşamanın en güzel taraflarından biri onu terk edebilmek. | Open Subtitles | إحدى أفضل الأشياء في المعيشة في مدينة مثل نيويورك هو الرحيل عنها |
New York gibi bir yere kaçmamı istedi. | Open Subtitles | لقد ارادنى ان اهرب معه الى مكان ما مثل نيويورك او ما شابه |
New York gibi bir şehirde biten bir ilişkinin en kötü yanlarından biri her iki tarafın da duygusal açıdan devam etmeye hazır olmasına rağmen fiziksel olarak yapamamasıdır. | Open Subtitles | شيء واحد المؤسف حول إنهاء علاقة في مدينة مثل نيويورك |
New York gibi bir şehri yukarıdan fotoğrafladığınızda, her gün birlikte yaşadığım arabalardaki insanların, artık arabalardaki insanlar olarak görünmediğini keşfettim. | TED | عند تصوير مدينة مثل نيويورك من الأعلى، اكتشفت أن هؤلاء الناس في السيارات والذين أعييش معهم نوعا ما يومياَ، لا يبدون كالناس في السيارات على الإطلاق. |
New York gibi gözalıcı bir şehirde bekar ve güzel insanlara bekar ve güzel insanların yapabileceği pek çok şey sunulur. | Open Subtitles | مدينة براقة مثل نيويورك تقدم بحر من الأشياء واحدة ورائع... ... لرائع واحد للقيام به. |
Sonuçta kesinlikle 34 yaşımda olduğuma karar verdim ama New York gibi koşuşturmalı ve gergin bir şehirde bir anlığına 13 yaşında olabilmek önemli bir şeydi. | Open Subtitles | وفي النهاية، قررت كنت بالتأكيد الذهاب 34 على 35، ولكن في مدينة مثل نيويورك مع وتيرة له والضغوط، أحيانا من المهم لديك 13 سنة |
Hava güneşli ve sıcak ama New York gibi değil. Burada kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | أجل، أنه مكان مشمس ودافئ لكنه ليس مثل (نيويورك)، لا أعرف أيّ أحد هنا. |
Sonsuz olasılıklarla dolu New York gibi bir şehirde tekeşlilik beklemek çok mu fazla? | Open Subtitles | (في مدينة مثل (نيويورك بإمكانياتها اللانهائيةِ هل أصبح الزواج الأحادي غير قابل للتوقع؟ |
Carlos, 'haute couture' elbiselerle günde binlerce dolar kazandığım New York gibi değil burası. | Open Subtitles | (كارلوس)، هنا ليس مثل (نيويورك) حيث كنت أجني الآلاف في عرض اليوم الواحد |
New York gibi şehirler tarafından yürütülen küresel bir hareket. | Open Subtitles | هناك حركة عالمية متنامية (تقودها مدن مثل (نيويورك |
Londra da aynı New York gibi bir özgürlük denizidir ve teröristler için bir hedef. | Open Subtitles | (لندن) مثل (نيويورك) منارة الحرية، وهدف للإرهابيين .. |
New York gibi pahalı şehirlerde gayrimenkul fiyatlarını daha fazla görüşe izin vererek arttırmak sihirli bir güçleri var bu da uçuk fiyatları meşrulaştırmak için sunabildikleri tek varlık. | TED | هي تمتلك القدرة السحرية في المدن عالية التكلفة مثل (نيويورك) حيث تضاعف من قيمة العقارات بزيادة الأماكن المطلة عليها، وهي في الحقيقة السلعة الوحيدة التي يقدمها المطورون لتبرير تلك الأسعار الفلكية. |
New York gibi şehirler ya da San Paolo ya da Johannesburg ya da Dakka ya da Şangay -- ekonomik olarak kendilerinden üstünlerle yarışıyorlar, ancak politik olarak ise daha aşağıdakilerle. | TED | ولكن مدن مثل (نيويورك) أو (ساو باولو) أو (جوهانسبرج) أو (دكا) أو (شانغهاي) هي أكبر من وزنها اقتصاديًا، ولكن أقل من وزنها سياسيًا. |