Sen, Newark'ta yaşayan, örgü örüp, marmelat pişiren, telefonlar eden, yaşlı bir kadınsın, daha fazlası değil! | Open Subtitles | أنت عجوز من نيوارك تنسجين, تصنعين المربى تتحدثين في الهاتف, هذا كل شيء |
Annem ben 13 yaşındayken Newark'ta eroinden öldü. | Open Subtitles | ماتت أمي من الهيروين عندما كنت فى الثالثة عشر في نيوارك. |
Bilgilendirme 23'ü güncelliyoruz.. Öncelikle Newark'tan 15 dakikalık rötar gösteriyoruz. | Open Subtitles | 15 الموضوع الأول،يظهر لدينا تأخير 15 دقيقة لمواعيد الإقلاع من نيوارك |
Ama yine söylüyorum Newark'ta Olivia Hutton gibi bir kız yok. | Open Subtitles | ولكن من ناحية أخرى لاتوجد فتاة في نيويورك تشبه أوليفيا هاتون |
Newark ve Asbury Parkı arasındaki tüm benzincilere uğradım. | Open Subtitles | انا بالفعل دخلت كل محطة بنزين بين نيويورك واسبوري بارك |
Eşitliğin ilkeleri bana çok küçük yaşta öğretilmişti ve farkında olmadığım halde en önemli ders olmuştu, Newark Belediye Mahkemesi kürsüsüne de yanımda taşıdığım bır ders. | TED | كما ترون، أسس الإنصاف تعلمتها منذ الصغر، ودون أن أعلم، أصبحت أهم درس أخذته معي إلى منضدة محكمة نيوآرك البلدية. |
Bana Newark'ta bir sürü işe yaramaz mülk aldırıp onları kendisinin gizli ve tek faydalanıcı olduğu bir yediemine koydurdu. | Open Subtitles | جعلتنى أشترى لها بضع الممتلكات فى نيورك وأضعهم فى وديعه التى كانت تبيعهم بشكل سرى |
Tamam,Newark yönüne kalkış gecikmelerini azaltmaya yada tamamen yoketmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | حسنا، سنحاول تقليل القيود أو إلغائها على مغادرة نيوارك |
Newark'taki kısa beklemeye rağmen! | Open Subtitles | وعلى الرغم من التأخير الذي حدث في نيوارك |
Ama Newark'tan yeni ayrıldık.. Hava güzeldi. | Open Subtitles | لكننا غادرنا نيوارك للتو كان الطقس رائعا |
Newark'tan San Francisco'ya gidiyor. Şu anda hala rotasında. | Open Subtitles | رحلته من نيوارك إلى سان فرانسيسكو ومازال على مساره |
Newark'tan San Francisco'ya giden United 93'teyim! | Open Subtitles | أنا على رحلة يونايتد 93 المتجهه من نيوارك إلى سان فرانسيسكو |
Newark mu neresiyse orada zavalli bir zengin çocuk evinde oturuyorsun. | Open Subtitles | أنت , بالخارج أنك فقير وصغير وغني ورجل الشقة في نيوارك أو في أي مكان |
Balık ve vahşi yaşam derneği Newark'ın aşağılarında bulunuyormuş. | Open Subtitles | مكتب الأسماك والحياة البرية في نيوارك في وسط المدينة |
Seni eve götüreceğim, musluğa bağlayacağım ve sonra da Newark'a giden ilk uçağa bineceksin. | Open Subtitles | وأقيدك بالأصفاد في الحمام ثم أضعك إلى أول طائرة مغادرة إلى نيويورك |
Bu yılın başında, Bay Fenster ve Bay McManus Newark Havaalanından çift motorlu bir kargo uçağı kaçırdılar. | Open Subtitles | بدون معرفته و في بدايه هذه السنه سيد فينستر و مكمانوس قد اختطفوا حمولة طائرتين من المخدرات خارج مطار نيويورك |
Newark, New Jersey, dünyanın eğlence başkenti. | Open Subtitles | نيويورك, نيوجيرسى أكبر مدينة ترفيهية فى العالم |
Belli ki siyah bir adam Newark'da bir mağazayı soymuş. | Open Subtitles | من الواضح أن رجلاً أسود سرق متجراً في نيويورك |
Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi ve Mahkeme Yenilik Merkezi ve New Jersey yargı sistemiyle alternatif yaptırım sağlayan bir toplum mahkeme programı olan Newark Toplum Çözümleri'ni kurmak için ortak oldular. | TED | لحسن الحظ، مدينة نيوآرك قررت أن نيوآرك تستحق ما هو أفضل، وتشاركوا مع مركز إبداع المحاكم ومع قضاء نيوجيرسي لإيجاد حلول لمجتمع نيوآرك، برنامج محكمة مجتمعية والذي يعطي قيود بديلة، |
Newark'da ne kadar ararlarsa arasınlar Dickie'yi bulamayacaklar. | Open Subtitles | وهم لن يجدوا (ديكي) في نيورك مهما بحثوا عنه |
Newark emniyetinden Çavuş Danny beni aradı. | Open Subtitles | تلقيت إتصالاً من الرقيب (داني) من قسم شرطة (نيووارك) |
Çocuk hastanesi 1997'de kapatılmıştı; Newark bulunuyor. | TED | مستشفي الأطفال هذه أغلقت في 1997م: تقع في مدينة نيو آرك: |
En son Newark'da işleri olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أخر ما سمعته كان أن لديه بعض الأعمال في "نورك" |
Şimdi Newark'dayız. | Open Subtitles | الآن تعمم علينا في كل الأماكن |
Gemi, Newark'taki rıhtıma demir attıktan iki gün sonra. | Open Subtitles | بعد يومين السفينة وصلت الى نيوراك |